|
Temmuz Çılgası / Necla Develi
Temmuz Çılgası Bulutlarda gözlerin can
anıma yağarken Firuzesi göğerir; suda
yanan türabım Payzenli dalgalarda
düşler deniz boğarken Temmuz yanığı bağrım
kâlb-i mecruh harâbım Çoktan göçüp gittiler
bahara uçtu katar “ Beni de alın.“ Dedim;
karanlık beni yutar Derme çatma yuvamda
duvarlar yosun tutar Bedeviyim çölünde zulme
düşen igrabım Şıvgınlanan yüzünde
bürünsem beyazlara Zemheride kor düşer
budaklı ayazlara Açar temmuz çılgası
kıştan büyür yazlara Sinesi yeşillenmiş
kabirlerde itrabım Yüreğin cepkeninde sen
kırılmış notasın Yönünü bulamayan şaşıp
kalmış rotasın Hep sevdim seni,
sevdim! Bitmek bilmez hatasın Güneş yerine doğsan
tükenir ızdırabım Mevlâ kokulu güller dudaklarında
açar Mecraya düşer sevda
sürgülü kâlbi açar Zaman ki zâr u efgan
uçup giderken naçar Tellerine dokunsa kuş
tüyünden mızrabım Açar temmuz çılgası
düşlerin yanığında Uykuya sen dolarsın
uzun deniz ağında Delişmen bir çılgısın
büyürken gök bağında Yankışır çığrış çığrış
yüzündeki serabım Necla Develi Elbette, bugün güne
gelen bir şiirin ayakları yere basmayan ve insanlara uzaydan bakma
alışkanlığında olan şairesi gibi beni yasaklayabilir, yaptığımın yorumun
görünmemesini sağlayabilirsiniz. Ama bu uygulamalar şiirlerin kalitesini
yüceltmeyeceği gibi, okumadan yorumlayanları da haklı çıkarmaz. Şiirlerdeki temek
mantık “ anlaşılabilirlik “ üzerine kurulmalıdır! Kültür seviyesi dağdaki
çobandan üniversitedeki hocaya kadar olan bir toplumda tek zümreye hitap eden
şiirlerin bir yanı eksiktir diye düşünürüm. Elbette, bilmediğimiz kelimeler
olabilir. Ama bir şiirin altında uzunca bir anlaşılırlık dökümü kaydı düşmek
pek olumlu değil kanaatimce. Ya da, farklı olmak adına; “ ne kadar kültürlü ve
birikim sâhibi “ denilmesi için gerek kelimelerde gerek mısra / dize tekniğinde
bulmacalar ve labirentler inşâ etmek de şiiri kaliteli yapmaz. Edebî sanatları
kullanacağız; teşbih, tasvir, tasavvur ya da imge kullanacağız diye de şiiri
boğmak çok mantıklı değil. Orta olmak, uçta
olmamak gerekiyor galiba! İlk başladığın günden
beri hecede aldığın mesafeyi elbette inkâr etmek mümkün değil ama o günlerde en
çok eleştirdiğim yanını da maalesef aşmadın / aşamadın henüz. Çok yabancı
kelime kullanıyor ve mısra tekniğini zordan seçiyorsun. Bırak okuyucu ilk
okuyuşta anlasın ve sözlüğe bakmasın! İkisi ayak
kafiyelerinde olmak üzere birkaç kelime bu şiirde olmamalıydı. Yerlerine daha
estetik ve anlaşılabilir kelimeler vardı üstelik. Ama bir önceki şiirinize göre
daha anlaşılabilir olduğunu da söylemeliyim. “ can anıma “ ne demek?
Anlayamadım! Kafiye seçimlerinde ne;
al / bal / dal - tuz / buz…gibi sıradanları kullanmak ne de; “ igrab.. /
itrab..” gibilerle zorlamak hoş olur. Tekrar ediyorum, hecede
geldiğin yer güzel ama gidilecek yer daha çok. Biraz daha kolay olanı
ve anlaşılabilir kelimeleri seçmeni bekliyorum. Tâkipteyim elbette! Eyvallah!
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|
|