Bilmukabele -2 / Necla Develi

Bilmukabele -2
 
Yazdığın mektuba kaç kez dokundum
Açıp okumaya cesaretim yok...
Demişsin: ’’Sözüm öz, yaram ki derin...’’
Sahi senin mi bu söylediklerin
Yüreğime geldi attığın her ok
Acılı kilimim kaç kez dokundum
Hani sürecekti bu mücadele
Der ki: ’’Yara derin...’’; bilmukabele
 
Hicrân denizinden bir rüzgâr esti
Gözlerimde yağmur: verdiğin mektup
Anılar aklımda dün gibi hâlâ
Ne çok üzüldüm aşk denen yalanla
Yaşlanıp çökerken dünü unutup
Gelmeyen baharın yaprağa resti
Arsız bir güz ile zor mübadele
Der ki: ’’Yara derin...’’; bilmukabele
 
Bütün emeklerim boşa mı gitti
Bir kez üzülmedi ve ağlamadı
Gözüm pencerede bekler gardiyan
Belki bu zulümde biter vardiyan
Sensiz hayat beni hiç bağlamadı
O güzel sözlerim taşa mı gitti
Muştusuz mektubun hazin belbele
Der ki: ’’Yara derin...’’; bilmukabele
 
Günler gelip geçti eridi hafta
Yıllar da devrildi koca çınarla
Baharsız kaldıkça döküldü behrem
Aynalarda hazân söküldü çehrem
Hayâllerim yandı attığın harla
İçimde cenaze toplanan safta
Hani yaşasaydık aşkla el ele
Der ki: ’’Yara derin...’’; bilmukabele

 
Necla Develi
09/05/2014

 
" Hece şiirinin cinsi nedir " diye bir sualle karşılaşsaydım eğer tereddütsüz " erkektir " diyenlerden olurdum şüphesiz. Serbest şiirin daha kadınca özellikler taşıdığını düşünmüşümdür ne hikmetse. Ve, şiir yazmanın kadınlar açısından gerçekten büyük zorluklarla karşılaşmalarından mıdır bilmiyorum Şiir Tarihimizde bazı araştırmalar hâriç kadın şairlerle eserleri anlamında çok haşır neşir olamadık.
 
Kadın şair olursa gör başına neler gelir” cümlesi İskender Pala’nın " Âşinâ Güzeller " adlı kitabında kadın şairler üzerine hazırlanmış bir araştırma yazısının başlığı olsa da ( Doç.Dr.Yasemin Ertek MORKOÇ ) Prof. Dr. Nazan Bekiroğlu'nun " Osmanlı Kadın Şairleri " başlıklı araştırmasında;
 
Zeynep Hatun
Mihrî Hatun
Ani Hatun
Fıtnat Hanım
Leylâ Hanım
Şeref Hanım
Âdile Sultan
Tevhîde Hanım
Feride Hanım
Hatice Nakiye Hanım
Sırrî Hanım
Münire Hanım
Fıtnat Hanım (Trabzonlu)
Habibe Hanım
Hasibe Maide Hanım
Hatice İffet Hanım
Leylâ Hanım (Saz)
Nigâr Hanım
Makbule Leman
İhsan Raif
Şükûfe Nihal
Halide Nusret Zorlutuna
 
gibi kadın şairlerin olduğunu da duyuyoruz.
 
Üstelik, "..... Leyla Saz Hanım bir yazısında, Feride Hanım’a duyduğu hayranlığı samimi hislerle son derece nezih bir şekilde dile getirir: “Anadolu ’da öyle bir kır çiçeği gördüm ki, kokusu beni mest etti. Bu kadın Kastamonu ’da tanıdığım Baharzâde Feride Hanım’dır. O dar çevrede öylesine kültürlü bir kadının yetişmiş olması göğüs kabartıcıdır. O, benim görüşüme göre, Anadolu ’nun sessiz bir tepesinde nefis kokusu ile bir vadiyi dolduran kır çiçeği gibidir. ”( Doç.Dr.Yasemin Ertek MORKOÇ ) diyerek " kadınlar birbirlerini ancak kıskanır " sözüne nazire edercesine iltifat edenleri de..
 
Gelenekçi yönümün balyozunun gölgesi peşimi bırakmasa da, günümüzde hece şiine ilgi gösteren ve kendini geliştirmeye çalışan hanım şairlerin çalışmaları hep ilgimi çekmiştir. Onları teşvik anlamında elimden geleni hep yapmaya çalışmışımdır. Çünkü, kadın elinin Hece'ye değmesi gerektiğine inanıyorum. Farklı tarzlar, farklı söylemler, ilginç teşbihler, ( imge / tasvir / tasavvur..vs...vs...) , daha estetik ve nâif kelimeler, farklı ruh hâllerinin gün yüzüne çıkması kalıplaşan ve âdeta ezberlenen geleneksel kafiye anlayışının ve tazın dışına çıkma noktasında çok faydalı olacaktır diye düşünürüm. Yeter ki, kendilerini ayrıcalıklı görmesinler gerek kendilerini gerekse çalışmalarını arada bir de olsa yere basmaya ikna edebilsinler!
 
İlk yazdığın ( yayımladığın ) hece şiirinden beri hemen hemen her hece şiirini okuduğumu düşünüyorum Neclâ. Ve görüşlerimi de açık bir dille hep ifade etmişimdir. Olumlu ya da olumsuz fikrimi söylediğimde yüzümü tırmalamayan, sözlerimi yanlış anlamaya gayret etmeyen, kendini dokunulmaz ve eleştirilmez görmeyen, en azından önyargısız bakmayı becerebilen, " oldum, piştim, uçtum " yerine kendini geliştirme yolunda yürüyen ve yazdığı bir öncekinden farklı olan, fikirlere değer veren; bu bağlamda bana göre çalışmalarına harcanan zaman asla kayıp zaman olmayan bir kalemsin benim için. Bundan dolayı da teşekkürü hak ediyorsun elbette.
 
Serbest alışkanlıklarıyla yürümüş bir kalemin heceye geçişi ve ürün ortaya koyması zaman zaman Ekvator bölgesinden kutuplara geçme ve oradaki hava şartlarına alışmaya benzer. Sıcak bölgedeki gibi kısa kolla ve mini etekle dolaşmaya devam edildiğinde kol ve bacakların donması gibi olur bâzen. Bu yüzden kapıdan dışarı çıkmadan ayna karşısında son bir kez kıyafetler gözden geçirilmelidir. Seyrek de olsa bazı düğmelerini açık unutsan da bu ara pek donmuyorsun gördüğüm kadarıyla..
 
" Bilmukabele 1 " deki abccba kafiye örgüsünün ( ki çok hoş durduğunu daha önce söylemiştim ) tekrarı ama 7+7 yerine 6+5 tercihiyle aynı ruhu yansıtan bir çalışmaydı. Bu da son derece güzel durmuş.Önceden dediğimi tekrar edeyim. " Merkezden açıldıkça sarmallaşan bir kafiye örgüsü gayet şık durmuş Neclâ. ( Suya düşen bir taşın oluşturuğu dalga gibi.) +2 lerdeki nakarat da şıklığı tamamlamış."
 
Bir iki dokunmam olacak müsaadenle.
Bu şiirin " Bilmukabele 2 " olması şiirin ruhunda, ifade biçiminde +2 lerdeki son nakaratlarda ( 7+7 den 6+5 e geçiş düşmeleri hâriç) ilkiyle paralellik göstermesi normal bir düşünce. Belki daha iyi. Ama +2 lerin ilk mısraındaki kafiyeleri ( mübadele, mücadele, belbele, el ele ) ve üçüncü kıt'adaki " Muştusuz mektubun hazin belbele " mısraını tekrar etmeseydin kanaatimce daha zengin dururdu. Hatta yapmalıydın da... (Kafiye zorluğu çekeceğini düşünmüyorum ) Birebir iki mısraı ( +2 leri ) tekrar edebilirdin nakarat babından ama bir kısmını alıp diğerini almaman bir ikilem oluşturdu sanki.
 
İç durakların tek bozulduğu " Ne çok üzüldüm aşk denen yalanla " mısra da düzeltilebilirdi.
" O güzel sözlerim taşa mı gitti " derken, neden taşa olduğunu hâlâ düşünüyorum.
 
Velhâsıl, bir iki rötuşla daha güzel ve zengin durabilecek güzel bir şiirdi Neclâ. Çıta yükseldiğine göre;
Daha iyileri yolda mı?
 
Hadi bakalım...
 
Eyvallah!







Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
23.11.2024 10:15:51
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.