Sen gidersen, ülkeme karabasanlar çöker
Dualar, yakarışlar mahzunlaşır derinden
Sen gidersen, bu vatan acı gözyaşı döker
Onu ayakta tutan taşlar oynar yerinden:
Sen gidersen, ufkuma güneş doğmaz bir daha
Milletin gür sesine hasret kalır kulaklar
Hamleler öksüz kalır; düşer, kalkamaz şaha
Filizlenen ne varsa söküverir tırnaklar.
Sen gidersen, derinler daha da derinleşir
Susmaz göğü sızlatan annelerin feryadı
Zalimlerce çiğnenip adâlet zeminleşir
Duyulmaz mazlumların ne âhı ne de adı.
Sen gidersen, yolsuza yol verir bu nursuzlar
Rehin kalmak düşküne kâbus olur yeniden
İkna odalarını hortlatır onursuzlar
Başörtü yargısızca mahpus olur yeniden
Sen gidersen, hortumlar iliklere hat çeker
Muşon bataklığının sülükleri filleşir
Doyma bilmeyen cenah doğrulur teker teker
“ Garip ” sâhipsiz kalır, “ gureba “ sefilleşir.
Sen gidersen, boşalır Merkez’deki kasalar
Beytülmal heba olup, tefeciler yâr olur
Gecenin kuytusunda gizlenen yarasalar
Güneşi perdeleyip güne hükümdar olur.
Sen gidersen, duyulur Şimon’ un kahkahası
IMF iştahlanıp ovar avuçlarını
Lobilerin genişler at oynatma sahası
Londra, Paris, Berlin’in örterler suçlarını.
Sen gidersen, diz çökme makûs talihe döner
Öğrenci edâsıyla sözlüye kalkar ülke
Adımlar titrekleşir, bakıştaki fer söner
Bozulur dünya ile kurulan ciddi denge.
Sen gidersen, kuzuya çoban ederler kurdu
“ Kenar-ı Dicle “ kalmaz! Adâlet tersyüz olur!
Göbek bağlı monşerler peşkeş çekerler yurdu
Burçta bayrak sallanmaz, kaleler dümdüz olur!
Sen gidersen, Menderes ve Özal boşa ölür
Kabriyle cedelleşir Sultan Abdülhamid Han!
Vahye güven sarsılır, tökezler; hâşâ ölür!
Yalnız ülken kahrolmaz, inler âlem-i İslâm!
Gidemezsin yiğidim! Aldığımız ibreti
Bir bir anlatmalıyız zamana, istikbâle
Kefensiz yatanların verdiği emaneti
Bizler sana yükledik, bize de Çanakkale!
Gidemezsin yiğidim! Bu dâva hak dâvası
Yüklendiğin emanet sırtında ağır yüktür!
Gidemezsin yiğidim! Bu dâva Hakk davası
And olsun ki ric’atın vebâli çok büyüktür!
Gidemezsin Yiğidim! Yolunu çok gözledik
Yapılan dualara şâhittir vakt-i seher
Bir tûfan bitişini özler gibi özledik
Kaç yılda bir geliyor “ Milletim! “ Diyen lider?
Bu yüzden, gidemezsin! Sen demek senden öte
Teheccüdî ruh ile secdeleşen bedensin
Bu yüzden, gidemezsin! Hesap sorar seccade
“ Devam inşallah! ” Diyen Ehlüllah’a ne densin?
Çünkü biz, Kâh yanarak kâh yanmadan pişmeyi
Bize reva görülen çok dertlerden öğrendik
Sonra biz, bu vatanla çıkarsız sevişmeyi
Tamahı gaye eden namertlerden öğrendik!
Bu yüzden, ardın sıra bentler yıkan sel olduk
Bu yüzdendir boyandık kefeninin rengini!
Bu yüzden hakka hayat, bâtıla ecel olduk
Bu yüzdendir sorgusuz kutsadık her cengini!
Millet güzergâhını hedef bildi, yol saydı
Gelip yüreğimize bağdaş kurdun, oturdun
Eğer candan can vermek kullara bahşolsaydı:
Vallahi Koca Reis; sen ölümsüz olurdun! ...
Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
İstanbul - 15 Haziran 2013
( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)