Neden bu kadar hızlı attın
en son adımı?
Ah be amcam! Bu gidiş çok
erken olmadı mı?
Hüznünü mürekkep yap,
kalem ol, yaz yüreğim!
Ağustosu yeniden vurdu ayaz, yüreğim;
Kuruyan çeşmelerden akan
âdeta yaştı,
Bir bayram ertesinde
kabanlar dolup taştı,
Azrail, aramızda bir kez
daha dolaştı.
Çocukluk ve gençliğin
anıldığı bahardan,
Mâzimi aydınlatan o yıldız
yoktu artık.
Sırtımı yasladığım muhkem
iki hisardan,
Birisi çatırdadı, birisi
çöktü artık.
Göçtü ilk öğretmenim,
göçtü vakarlı hocam,
Göçtü, elli yılıma damgayı
vuran amcam!
On yılda bu dördüncü
vedaydı kabanlara
Ve dördüncü tufandı geride
kalanlara;
Demek ki göç başladı
bekaya adım adım
“ Sıra kimde “sözüne ne
çok cevap aradım
Hani gençlerin göçü yalnız
“arasıra “ydı?
Selim’den sonra senin acın
nasıl yaraydı?
Babam ilk duyduğunda
duydun mu feryadını?
Ağlayarak haykırdı : “ - Ben
koymuştum adını “
Azametli boyunlar birer
birer büküldü
Kucağına düştüğün ağabeyin
yıkıldı
Halam, amcalarıma sanki
kurşun sıkıldı!
Hayrettin amcam için
gidişin çok farklıydı
Dalgın bakışlarında ne
anılar saklıydı;
“ - Ben burada, sen orda! Bu
nasıl olur ? “ Diyor
Bakışları doluyor, dalıp
dalıp gidiyor
Öyle ya yarım asır hiç
ayrılmamıştınız
Her engeli birlikte aşmış,
yılmamıştınız
Kâh abi - kardeştiniz, kâh
sırdaş, kâh arkadaş
Rahmetli dedem için iki
sağlam demirbaş
Herkesi yaktın ama onu bir
başka yaktın
Sırt sırta yaslı iken
elinden kayıp aktın
Ah amcam! Kardeşini çok
çaresiz bıraktın!
Biliyorum bu gidiş dâvete
icabettir
Biliyorum yakınmak inanana
gaflettir
Ama canım yanıyor, ruhum
acıyor amca!
Mâzim beni terk etti,
benden kaçıyor amca!
Sanki görünmez bir el tüm
geçmişimi çaldı
Çocukluğum babasız,
gençliğim öksüz kaldı!
Her baktığım tarafta inan
senin yüzün var
Her bastığım toprakta
vallahi bir izin var!
Göz kapaklarım düşse
tebessüm eder sîman
Tek kare yok ömrümde olmasın
bir hâtıran
İtiraz değil hâşâ; ama
erkendi sıran!
Demek ki yoksun artık!
Alışın mı diyorsun?
Yirmi yedi yeğenin sussun
mu istiyorsun?
Ya yengem, evlatların…Mustafa
kime yetsin?
Arif, İsmail, Feyza nasıl
tahammül etsin?
Ölüm emr-i Hakk ama basit bir olay değil
Sensizliğe alışmak hiç mi
hiç kolay değil
Hatimli teravihler yol
arkadaşın olsun!
Teheccüdler, işraklar
mizanda seni bulsun!
İnşallah Rabbim razı, sen memnunsun
yerinden
Ne var ki çok sarsıldık,
etkilendik derinden
Öpebilseydim keşke son bir
kez ellerinden!
Öptüm soğuk alnından,
öptüm yanaklarından!
Çok bekledim bir kelâm
çıksın dudaklarından
Çıkmadı, çok sessizdin…Dönüp
bakmadın bile
Anladım ki bekleyiş
beyhude ve nâfile
Ah amcam! Yangınımı nasıl
dökeyim dile?
Ne olur bundan sonra dünya
dönmüş, dönmemiş
Gök kubbe dediğimiz varsın
çökerse çöksün
Anladım, bu hayata boşa fâni
denmemiş
Tek gerçek; bundan sonra
aramızda sen yoksun!
………………………………………………………………………….
………………………………………………………………………….
Firdevs bahçesi kabrin nur
ile dolsun amcam
En müstesna mevkiler
ayağına serilsin
Enbiya, evliyalar yoldaşın olsun amcam
Cennet ve Cemâlullah sana
müjde verilsin...
Enbiya, evliyalar yoldaşın olsun amcam
Cennet ve Cemâlullah sana
müjde verilsin...
Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
İstanbul - 05 Eylül 2013
( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)