Hulâsa
Ne “ – nasılsın “ de; sor, ne “ - iyiyim “ de
İyiyiz desek de iyi değildik.
Hâlâ “ – sus “ diyor ya mel’un irade!
Sustukça tükendik; bittik, eğildik!
Ayrı iklimlerde açmaya durduk
Ayrı yamaçlardan uçmaya durduk
Beyhude sabaha saati kurduk
Şafak sancısına düşüp boğulduk!
Kâh sahte gülüştük feryada gebe
Kâh sun’î iltifat; karton mertebe
Hicranı örter mi sözde debdebe?
Mihrabı koruyup ruhen dağıldık!
Kurban gerekince söz diyetine
Katlandık her cürmün eziyetine
Hoyrat parmaklarla süt niyetine
Uçsuz memelerden zorla sağıldık!
Beli ki bitmedi kesilen ceza
Hangi suça reva böylesi eza?
Artık anlamlı mı geçmişle niza?
Gerçek şu: Çileyi pâyidar kıldık;
Aşkın dizlerine çöküp yığıldık!
Mehmet Emin Türkyılmaz
·
Mustafa
Bilir Merhaba Sayın
TÜRKYILMAZ. Şiiri okudum hemen dikkatimi çekti. Son dörtlük ilk satırdaki BELLİ
olacak değil mi ? ... L harfi zuhulen çıkmamış ..
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz :))) Evet
Mustafa Bey.
·
Kenan
Yavuzarslan İlk mısrayı bir
türlü okuyamadım
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Bu ihtiyarlık
fena şey Kenan :))) Zaman zaman bende de oluyor...
·
Züleyha
Özbay Bilgiç düşündürücü
baya bir muzakere ettriyor aklı bu şiir. lakin hecede kural için yazılan
mısralardan bu şiirde de var sanki Kâh sahte gülüştük feryada gebe
*Kâh sun’î iltifat; karton mertebe*gibi. yine de her
zaman takdir ettiğim bir kalem .tebrikleirmle hocam
·
Mustafa
Bilir İlk dörtlük ilk
mısra çok sıkıntılı bir giriş bence ... Gözümle okudum neyse ... Bunu sesli
okursak çok zor okuruz, dinleyen de zor anlar .. Yazım kuralları bakımından
doğru ise de şiir düzleminde lirik değil.
·
Şengül
Cennet ilk mısrayla ilgili
başka bir konu: hem tırnak işareti hem de konuşma çizgisi aynı anda kullanılmaz
... o mısrayı okuyana kadar zaten aklımız beynimize kaçıyor bir de çizgilerle
uzatmak iyice işkence olmuş :))
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz "...lakin
hecede kural için yazılan mısralardan bu şiirde de var sanki Kâh sahte gülüştük
feryada gebe
*Kâh sun’î iltifat; karton mertebe*gibi."
Burayı anlayamadım Züleyha Hanım..Biraz açar mısınız?
·
Züleyha
Özbay Bilgiç Hocam burdaki
karton mertebe dizesi sanki kurala uysun diye yazılmış hissi verdi şiirle bir
alakasını kuramadım desem yeridir.
·
Şengül
Cennet ''karton mertebe''
şiirin en göz alıcı yeriydi bence Züleyha Hanım:)
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz yani kafiyeyi
tutturmak için mi?
·
Mustafa
Bilir " Karton
Mertebe " çok yerinde bir teşbih bence de ....
·
Züleyha
Özbay Bilgiç şiirn akışına
alakasız bir söylem hissi verdi bana göre. şiir okuyucunun algılama ve
anlaıyınıa göre değişebilen bir şeydir Şengül hanım .bana göre alakasız şiirin
bağını koparmış bir dizeydi. şairin ne yazdığından ziyade hissetirdği de
önemli.
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Süheyl Batum'un
" Kağıttan kaplan " teşbihi oysa çok gündemde kaldı Züleyha Hanım.
·
Şengül
Cennet ''naylon
fatura'' gibi düşünün Züleyha Hanım ... sahte, şişirilmiş, gelip geçici mertebe
gibi ...
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz "Sahte
gülüş " ile bilikte düşününce sizce anlamı tamamlamıyor mu?
·
Şengül
Cennet çok haklısınız
Züleyha Hanım ... önceki şiirde de ben çok takıldım ... Nezahat Hanımın
şiirinin bir çok yerinde bana anlamsız ya da doldurma gelen yerler vardı ...
ama buradaki ''karton mertebe'' daha objektif bir söylem bence ... okuyanların
çoğu aynı şeyi anlar bundan
·
Züleyha
Özbay Bilgiç hocam dediğim
gibi okuyucya göre değişebilen bir kavram şiir. kağıttan kaplanı duymadım
duysaydım ona da şiirn akışına bakıp aynı hisi söylerdim. sahte gülüşle
birlikte düşünsek bile riyakar bir söylem gelebilrdi karton yerine diye
düşünüyorum .ben şiirn akışını ve bağını koprdığı kanaatindeyim. tabi bu bana
göre işin ehilleri sizlersiniz. ben bencleri söyledim.
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Merhaba
arkadaşlar.Sayın hocamızın şiirini eleştirmek haddimiz değil.
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Önce şunu
şöyleyim.Duygu akışı ve her zamanki gibi teknik mükemmel.Kafiyeler özenle
seçilmiş.
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Kâh sahte
gülüştük feryada gebe
Kâh sun’î iltifat; karton mertebe
Arkadaşlarımın üzerinde durduğu karton mertebe
tabirine cevap vermek istiyorum.Belki tek başına olsaydı gerçekten duyguda
uyumsuzluk olabilirdi.,fakat bir önceki dizede sahte gülüşlerle bağlantısı çok
güzeldi.
Bu benim fikrim.
·
Ülkü
Reyhan Ahıska En çok birinci
kıtadaki imgeyi çok beğendim.
Bazen insan ‘Ben iyiyim dediğinde Gözlerinin içine
bakıp ‘İyi değilsin biliyorum’ diyecek birine çok ihtiyaç duyar.
·
Betül
Algün Yüksel İlk mısrayı ben
de çok zor okudum Hocam ama hiç de üzerime alınmıyorum :))
·
Kenan
Yavuzarslan .
"Hoyrat parmaklarla süt niyetine
Uçsuz memelerden zorla sağıldık!"
Burayı defalarca okudum, bir kaç kez daha okurum
sanırım.
·
Ayhan
Çoban şiirin tamamı
anlayana çok mana yüklüydü. özellikle giriş fevkalade güzeldi. yorumlara da
bakamadım kafama ikinci kıtadaki kafiye kurgusu takıldı.
açmaya-uçmaya-durduk-durduk-kurduk. burada durduklar farklı manalara geliyor mu
anlayamadım öğrenmek istiyorum
·
Şengül
Cennet 2. kıtadaki
kafiyelerde sorun yok Ayhan kardeşim ... ama ayak kafiye de -duk hecesiyle
biterken (boğulduk) önceki üç mısranın kafiyeleri farklı olsaydı keşke ...
·
Ayhan
Çoban hocam ilk iki
mısradaki -durduk- lar farklı manalarda mı onu çözemedim
·
Şengül
Cennet açmaya durduk -
uçmaya durduk ... aynı manada redifler bence ...
·
Ayhan
Çoban o zaman üçüncü
mısradaki kurduk ile ilk iki mısradaki durduk lar kafiye oluyor redif ise de
orada bir kafiye hatası mı var diye düşündüm
·
Elif
Yiğit Karlı O şekilde bir
uygulama kullanılıyor Ayhan bey...ben de zor kabullenmiştim ama..ilk iki mısra
kendi arasında kafiyeli, üçüncü mısra ilk iki mısranın redifiyle kafiyeli
oluyor..
·
Şengül
Cennet ilk iki mısra
özdeş kafiye oldukları için tek mısra olarak ele alınabilir diye biliyorum ben
de ...
·
Elif
Yiğit Karlı Özdeş kafiye
nedir öğretmenim..?
·
Ayhan
Çoban galiba ben de
bu durumu zor kabulleneceğim Elif hanım. ama gerçekten bilmediğim bir mevzu idi
ve öğrenmek maksadıyla sordum. Şengül hanıma da size de teşekkür ediyorum
·
Şengül
Cennet özdeş: aynı
özelliklere sahip demek ... aynı kafiye ve rediflere sahip kelimeler
·
Hilmi
Yazgı "Ayrı
iklimlerde açmaya durduk
Ayrı yamaçlardan uçmaya durduk
Beyhude sabaha saati kurduk"
---
Merhaba,
böyle bir kafiye uygulamasında redif öncesine
bakılıyor
eğer redif önlerinde kafiye varsa (uçmak /açmak)
üçüncü mısra rediflerle kafiyeli kabul ediliyor.
burada tek göze batan; ilk üç mısranın ayak kafiyesi
ile uyuşması
·
Afet
Kırat hecede hoca
kabul ettiğimiz şairimizin 2. dörtlükteki kafiye şekli bana pek başarılı
gelmedi. yazanlar yok mu var, ama Mehmet bey oraya çok daha güzellerini
bulabilecek birisiyken neden seçmiş olabilir diye düşündüm, hatayı kabul
ettirecek bir cevap bulamadım. Ayak kafiyesiyle benzeşmesi de hoş
durmamış.birinci dörtlüğün zor okunduğunu ben de kabul ediyorum. Buna belki çok
kısa kelimelerin ve eklerin seçilmiş olması sebep olabilir belki de hem tırnak
hem konuşma çizgisinin kullanılması. tırnak işareti yeterliydi sanırım.
Arkadaşlar kartona takmış ama bence şiirin en güzel yeriydi orası.Geri yanında
bir sorun göremedim, askerdeki oğlum geldi bu sıralar pek de etkin
olamayacağım. Herkese selamlar.
·
Halil
Gülşen Hocam, şiir
gerek biçim gerekse muhteva olarak çok güzel. Ancak ilk mısrayı okurken çok
zorlandım. Adeta tekerleme gibi.
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Bu kadar
arkadaş takıldığına göre " Ne “ – nasılsın “ de; sor, ne “ - iyiyim “ de
" mısraında bir sorun var demektir. Peki arkadaşlarımdan rica etsem bu
mısraı nasıl düzenlemeyi önerirler?
Elbette " nasılsın diye boşuna sorma ve iyiyim
deme "anlamı bozulmamış olacak..
·
Betül
Algün Yüksel Ne 'nasılsın'
diye sor, ne bana 'iyiyim' de...Ne 'nasılsın' diye sor, ne yalandan 'iyi' de...
fikir
·
Betül
Algün Yüksel Hocam
afedersiniz ben 7+7 ye bağlamışım yine olayı
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz :))))
·
Kenan
Baran İlk mısrada
anlamsal bir sıkıntı yok kanaatimce. Yalnız biraz anlatım sıkıntısı göze
çarpıyor. Şiir, özellikle de hece şiiri su gibi gitmeli.
İkinci dörtlüğün ilk üç mısrası redif mısrasıyla aynı
eki almış. Almasa daha iyi olurdu kanaatindeyim.
"Karton mertebe" ifadesi benim çok hoşuma
gitti.
Hani yapmacık iltifatlarla bir kişi bir mertebeye
oturtuluyorsa o mertebe de yapmacık olur. Mesela kartonla yapılmış bir maket ev
gerçek bir evin yerini tutmaz.
Mehmet Emin Hocama teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla
·
Erol
Uraz Karton mertebe,
mihrabı koruyup ruhen dağılmak, uçsuz memelerden sağılmak harika ifadeler.
İkinci dörtlükteki iki redif le oluşturulmuş üçüncü kafiye fikrimce şık
olmamış, acaba cinas mı var diye yeniden bakıyorum, fikrimce cinas yok..
Hocamızın bu şiiri bilerek seçtiğini düşünüyorum. Selamlar, saygılar.
·
Afet
Kırat Halimi sormayın
soramam ben de
İyiyiz desek de iyi değildik
Bizi susturuyor mel’un ifade
Sustukça tükendik, bittik, eğildik!
·
Şengül
Cennet şiirlerde mısra
değişikliğine karşı birisi olarak Mehmet Emin Hocamızın kaleme aldığı şekil ana
hatlarıyla bence en güzeli ... '' Ne ''Nasılsın'' de, sor, ne ''İyiyim'' de
''... ilk mısranın sadeleşmesi için bu kadar değişiklik yeter bence ...
·
Elif
Yiğit Karlı İlk mısrada
okumayı zorlaştıran 'de' ve 'sor' kelimeleri..o kelimeler yerine tek fiil
yeterli olacak gibi..Anlam olarak da demek ve sormak bir arada çok anlamlı
değil..'nasılsın diye sormak' ifadesini tam karşılamıyor..
·
Ayhan
Çoban Nasılsın
demeyin bizar çare de
İyiyiz desek de iyi değildik.
Hâlâ “ – sus “ diyor ya mel’un irade!
Sustukça tükendik; bittik, eğildik!
·
Ayhan
Çoban uydu mu uymadı
mı size bırakıyorum Mehmet abi. Siz yazın demeseydiniz hadsizlik etmezdim müsaade
çıkınca yazdık acizane
·
Mustafa
Bilir Sayın
Türkyılmaz isteğiniz üzerine ilk satırla ilgili olarak bir teklifte bulunuyorum
NE AHVALİMİ SOR, NE " İYİYİM " DE ... Benden
bu kadar efendim ..
·
Hilmi
Yazgı İlk mısrada
anlamı bozmadan, akıcılığı sağlamak için
Mustafa Bilir önerisi veya;
Ne bir hal hatır sor, ne "iyiyim" de
...
olabilir
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Başka görüşler
varsa eğer alalım arkadaşlar...
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Öncelikle,
görüş bildiren ve fikir beyan etmeye değer bulan arkadaşlarıma teşekkür
ediyorum. İncelemenin ve eleştirmenin çok çok önemli olduğunu, zaman zaman
gerek yazarken gerek değerlendirirken hatalar yapsak da iyiye, daha iyiye giden
yolun buradan geçtiğine inananlardan olduğumu bir kere daha söylemem
gerekiyor.
Elbette şiiri yazanın o anki düşüncelerini, hangi kelimeyi
neden seçtiğini, neyi kastettiğini ve amaçladığını birebir anlamak tam olarak
mümkün olmuyor. Okuyucu kendi okuduğunu ve gördüğünü yorumlayabilir ancak. Bu
da bize şunu hatırlatıyor ki; bir yerde birleşebilmek için yazan meramını en
doğru şekilde anlatmaya gayret edeceği gibi okuyan da en doğru şekilde anlamaya
gayret edecek.
Bilinen konular dışında( hece-kafiye ve teknik) kalan
içerik ve anlamın ifadesi her zaman yazanı ve okuyanı aynı yerde
buluşturamıyor.
Hiç birimiz “ ben böyle yazdım, doğrusu budur “ deme
hakkına sâhip olmadığı gibi hiç birimiz de “ ben böyle anladım doğrusu budur “
yargısına da sâhip değildir bana göre. Önyargısız ve art niyetsiz olduğumuz
sürece her fikri dikkate ve ciddiye almalı; hem kendi doğrularımızla
karşılaştırmalı hem de fikir sâhibinin donanımı hakkında bilgilenmeliyiz. Bir
insanı en güzel ifade eden sözleri değil mi?
Bu şiirde özellikle birinci kıt’a birinci mısra ve
ikinci kıt’a kafiyeler olmak üzere iki noktaya dikkatler çekildi. Bir
arkadaşımızda üçüncü kıt’adaki “ karton mertebe “ teşbihini anlamlı bulmadı.
Elbette bu görüşleri tekrar tekrar üzerlerinde düşünerek gözden geçirdim. Kendi
ayakları üzerinde duramayan, desteğe ve izaha gerek duyulan şiirleri çok
başarılı bulmam. Demek ki bu şiirde ben meramımı anlatamamışım. Çünkü izah etme
gereği duyuyorum.
“ Ne nasılsın de sor, ne iyiyim de “ mısraını
karşılaştığım ve iyi olmadığını bildiğim birinin “ iyiyim “ demesine ve bana “
sen nasılsın “ diye sormasına atfen kelimeleri birebir koyarak tasarlamıştım.
Yani burada “ nasılsın “ ve “ iyiyim “ aynen geçmeliydi. İmlâ anlamında,
yumuşak ve akıcı olmadığı anlamında, zor okunduğu ve çok şiirsel olmadığı
anlamındaki görüşlere katılıyorum ama “ Anlam olarak da demek ve sormak bir
arada çok anlamlı değil. “ eleştirisine doğrusu çok katılmıyorum.
“nasılsın diyerek sordu “ eğer doğru ise ( çok
kullanılıyor çünkü ) “ diyerek “ in anlamı ve açılımında “ demek ” de
bulunduğuna göre anlam olarak bir sıkıntı yok bence. Öneri görüşlerinin hepsi
güzel ama benim kullanmak zorunda olduğum iki kelime “ nasılsın “ ve iyiyim “
içlerinde geçmediği sürece ve o kelimeleri muhafaza ederek yeni bir mısra
bulmadığım sürece böyle kalacak galiba.
İkinci kıt’adaki kafiyeler hakkında şunu
söyleyebilirim. Burada kafiye hatası ( kafiye kuralları içinde ) yok. Bu
türdeki örnekler özellikle koşmalarda çok gürülüyor. 14’lü hecede belki biraz
sırıtabilir ama 11’li ve daha az hecelerde hele şiir ayaklı ise üçüncü mısraı
dördüncüye, yani ayak mısraına bağlamanın ses ve anlam adına daha iyi olduğunu
düşündüm.( eğer ilk iki mısra aynı redifle tanzim edilmiş ve kafiyeler redif
öncesinde ise: açmaya durduk/ uçmaya durduk) Burada ilk iki mısra redifsiz
olsaydı üçüncüyü de ayağa bağlamak farklı kafiye ile zor olmazdı. Ne var ki
" bir kıt’anın aynı sistem ile devam etmesi daha iyidir “ görüşü de yabana
atılır bir görüş değil elbette.
“Karton mertebe “ özellikle “ sahte gülüş “ ve “ sun’i
debdebe “ ile ne anlatmak istediğini bence anlatıyor. Bir kısmı ironi
sayılabilecek bu tür söylemlerin anlamsal bir sıkıntı doğurmadığını hele hele
kafiye ya da hece kaygısıyla yazıldığını doğrusu kabul pek kabul etmiyorum. Ama
bu fikir de yazacağım şiirlerde hep aklımda olacak.
“ Hecede hoca kabul ettiğimiz şairimizin 2.
dörtlükteki kafiye şekli bana pek başarılı gelmedi.” Diyen Afet Hanıma da bir
iki şey söylemek isterim. Öyle kabul etmeniz bir nezaket ve incelik gibi
görünse de iki konuda size katılamayacağım.
1- Ben ilâhiyatçıyım. Hocayım ama şiir ve edebiyat
hocası değilim. Her defasında bunu ifade de ettim.Evet işimi ciddiye aldığım
doğrudur. Özendiğim emek sarfettiğim de. Ama şiir hocası değilim ve burası da
ancak öğrenmek için bir okuldur bana göre. Sakın sevdiğimiz, değer verdiğimiz,
kendimize yakın bulduğumuz insanlara hak etmedikleri sıfatları verip onlara
büyük kötülük yapıp başımıza belâ etmeyelim.Sonra yaptıkları hataları asla
kabul etmiyor ve onlara bir öneri yapamıyoruz. Ve şiir kaybediyor!
2- Diyelim ki hocayım. Yani hocaların hata yapma,
eksik yapma hakkı yok mu? Hocalar insan değil mi? Onlar Allah’ın korumasında
mı? Elbette eksikleri de olacak. Elbette hata da yapacaklar… Edebiyat
ustalarının her şiiri çok beğendiğimiz şiirler mi?
….
Hülasâ, konuşmak güzeldir! Fikir alışverişinde
bulunmak, karşılıklı tartışabilmek, öneriler getirmek. Hiç birimiz tamam
değiliz ve kendimizi asla tamam olarak görmemeliyiz.Yoksa çok şey kaybederiz
ki, özellikle bizim yaş kuşağı için bunun telafisi pek yoktur.
Eyvallah arkadaşlar!