AH
Açsam billür kanadımı,
Ötelesem feryadımı;
Alıp cümle muradımı,
Uçsam, gezine gezine...
Gurbet kuşu oldu gönlüm;
Hazan vurdu, soldu gönlüm;
Ateşlerle doldu gönlüm,
Yandım közüne, közüne...
Ruhum dondu, kış kesildim;
Yürek dondu taş kesildim.
Biçare bir kuş kesildim;
Gamın özüne, özüne...
Nazarım sığ, duygum derin,
Gafletim çok, uykum derin;
"Hayat tatlı" diyenlerin;
Kanmam, sözüne, sözüne.
Geçer yıllar teker teker;
Kalemim ızdırap eker.
El, senede bir dert çeker;
Halil düzine düzine!
Halil GÜLŞEN
·
·
Kenan
Yavuzarslan 7 ve 8 li
ölçüler nedense daha basit gibi değerlendirilir ama bence asıl zor olan
ölçülerdir. Mesela 11 li ölçüde toplam 44 hecede meramımızı anlatıp bir ayak ve
3 kafiye yapmak yeterli olmasına rağmen 8 li ölçüde bu 12 hece daha az kullanılarak
yapılıyor.
Şiiri ilk okumada beğendim ve bir kusur görmüyorum.
Bazı dostlar 4. dörtlüğe takılacaktır ama benim de kullandığım ve yanlış
olduğunu düşünmediğim bir uygulama var orada.
·
Ayhan
Çoban en çok sevdiğim
kısa hece şiirleri. Halil beyi tebrik etmek lazım dar alanda kısa paslaşmalar
daha zor ve daha etkilidir. ben beğendim. noktalama hususunda işi ehline
bırakmak lazım zira o bizi aşar
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Ben de Kenan
Beyle aynı fikirdeyim.Bence de hecenin 7ve 8 li ölçülerinde konu bütünlüğünü ve
kafiye örgüsünü bozmadan yazmak zordur.Arkadaşımız bunu başarmış yalnız ;
Nazarım sığ, duygum derin,
Gafletim çok, uykum derin;
"Hayat tatlı" diyenlerin;
Kanmam, sözüne, sözüne.
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Kendi görüşüme
göre bu kıtadanın üçüncü dizesindeki ---diyenlerin---sözcüğü uymamış gibi geldi
bana.Mehmet Emin Hocamız ve diğer arkadaşlarım ne derler.
·
Mustafa
Bilir Ben de beğendim
... Bir sıkıntı görmüyorum .. 4. dörtlüğün gözünde biraz çapak var fakat sorun
değil bence ..
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Bir süredir
facebook sayfam kapalıydı bu nedenle sizlerden ayrı kaldım.Başta M.Emin Bey
olmak üzere tüm arkadaşlarıma selam sevgi saygılar.
·
Bayram
Mecit Şiir gayet
güzel..dördüncü dörtlükte herhangi bir sorun yok..aksine benimde sık
kullandığım bir kafiye şekli kullanılmış ve bu şiiri klasik kafiyelerden
kurtaran bir durumdur..bu konuda çoğu arkadaşlar farklı düşünebişlir ama ben
oradaki kafiyenin yerinde kullanıldığını ve kurallara uygun olduğunu
düşünüyorum..saygılar..
·
Mehmet
Ziya ikinci kıtanın
ayak mısrası--yandım közüne közüne...yani yandım közünde közünde demek istedi
şair....daldım olsa nasıl olurdu? Ya da daha farklı bir söylem...3. kıtanın
ayka mısraı...Biçare bir kuş kesildim;
Gamın özüne, özüne...
burda da aynı...1 ve 4. kıtanın ayak mısraları harika
son kıta da güzel
·
Halil
Gülşen Mehmet Emin
Hocam başta olmak üzere, yapıcı yorumlarıyla ufkumu açan değerli ustalarıma en
kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Zaman zaman hece şiirinde zihnimizde yerleşen
kalıpları zorlamak adına denemeler yapmak gerektiğine inanıyorum. Şunu itiraf
etmeliyim ki, hece sayısı düştükçe şiirin "ilham şiiri" olma ihtimali
de artıyor. Bu şiiri de, öğrencilere (2. sınıf) matematik dersinde "deste
ve düzine" konusunu anlatırken birkaç dakika içinde yazdım ve biçim
üzerinde neredeyse hiç çalışmadım.
·
Kenan
Baran Mustafa Bilirin
de dediği gibi ilgili dörtlüğün gözünde biraz çapak var ama kör değil.
Alışılmışlara nazaran farklı bir örnek olması açısından seçki kuruluna teşekkür
ederim. Sekiz heceler 4+4 daha mı hoş olur? Bazı arkadaşlara şu
hususta katılmıyorum. Deniliyorki ''sıradan değil, farklı kafiyeler olması daha
uygundur''. Kök ile yapılmış kafiyeden daha lezzetli olmuyorsa sadece farklı
olması yeterli midir?
·
Bayram
Mecit Kenan Baran
kardeşimin yorumuna ithafen yazıyorum..Kök kafiye uğruna öyle kafiyeler
kullanılıyor ki, daha dörtlüğün birinci dizesindeki kafiyeden sonraki kafiyeyi
tahmin ediyorsunuz..Kök kafiyeyi çok sağlam kullanmak lazım..kullanmayınca çok
basit oluyor şiir..misal "kaldım" diye biten dizenin diğer dizeleri"
çaldım" "daldım" diye devam eder vs vs..ve bu saattan sonra
yıllardır kullanılıp bitmiş bu kafiyeleri kullanmak yerine bu şiirin dördüncü
dörtlüğündeki ek ile kökü kafiye yapmak dahada uygun..Ve sıradan kök
kafiyelerden çok daha iyi bence..
·
Kenan
Baran Bayram Ağabeyim
özellikle bu şiiri kastetmeden bu yorumu yapmış olduğumu söylemiş olayım. Bu
yorum bu şiirde konu yine açıldı diye buraya yazmak nasip oldu. Şimdi bir ses
kafiye 6 ses de redif varken, benzer ses sondan ikinci kelimeye kadar uzamışken
o şekilde düştümü (şahsi fikrim) hoş olmaz. Bu şekli de uygun kullanmak lazım.
Sadece farklı değil aynı zamanda lezzetli olmalı (bana göre)
·
Hilmi
Yazgı "Nazarım
sığ, duygum derin,
Gafletim çok, uykum derin;
"Hayat tatlı" diyenlerin;
Kanmam, sözüne, sözüne."
----
çok güzel ve Halil Gülşen'e yakışan bir şiir
burada sesle öyle güzel oynanmış ve manadan hiç fire
verilmemiş
ki ben şahsen sorun göremedim.
şöyle ki birinci mısrada "duygum serin" gibi
bir ifade kullanılmış olsaydı
en ufak bir pürüz dahi olmazdı (iki kök bir ek
kuralınca)
böyle de sorun var diyemeyiz çünkü;
"derin" öncesi duygu / uyku sözcüklerinde
zayıf da olsa bir kafiyelenme var.
bakınız;
böyle misaralara zengin kafiye var diyenleri de
duyuyoruz ara sıra.
zengin olur muydu? evet ilk mısrada dediğim gibi
"...serin" olsaydı tunç kafiye bile olurdu.
şiir tamamiyle seslerin ahengi ile oluşmuş
çok beğendim...
·
Hilmi
Yazgı gelelim şiirle
alakası olmayana ama benzer bir konuya
soru:
tan / ufuktan / buluttan
-ben diyorum ki; burada aynı görevi üstlenen iki tane
"-tan" eki kullanıldığı
ve ufuk/bulut arasında kafiye olmadığı için böyle bir
kafiyelenme yanlıştır
yok efendim "tan" diğerlerinde bulunduğu
için zengin kafiye oluyormuş
buyurun bunu tartışalım biraz.
böyle bir yorumum şair tarafından engellendi
ama benim görüşüm yine de değişmeyecek.
teşekkürler.. hayırlı günler.
·
Kenan
Yavuzarslan Hilmi Bey'in
"serin" önerisini çok beğendim, şiire daha bir lezzet katıyor.
Fakat, bu şekilde nasıl tunç olur, onu anlamadım. Tunç
kafiye, yanlış bilmiyorsam "en az 3 sesli bir kelimenin diğer mısradaki
kelime içinde aynen bulunması ile olmalı"
·
Elif
Yiğit Karlı O şiiri ben de
hatırlıyorum..Böyle bir kafiye uygulaması, hele bunu tunç ya da zengin kafiye
kabul etmek tamamen yanlış bence de..
·
Hilmi
Yazgı evet öyledir
Kenan bey,
ama bir de; iki kök bir ekle kafiye yapılabilir
kuralını düşünelim
ya hiç kafiye yok, ya da varsa bir ad vermek gerekmez
mi?
4 harf benzerligi olunca, hangi kafiye sınıfına
koyacağız?
·
Kenan
Yavuzarslan Bahsettiğiniz
şiirin tamamını okumadan ne desem boş. Kaldı ki dediğiniz gibi kelimelerin
kökleri kafiyesiz olduğu için bu mısralarda kafiye yok gibi duruyor.
·
Hilmi
Yazgı edebiyatdefterinde
güne gelmiş bir şiirdi Kenan Bey
zaten uzun ve açıklamalı bir yorumum vardı
şiir sahibi tarafından; ders vermek olarak algılandı
ve engeli yedim.
ben bu konuda şair dostlarımın da görüşünü almak için
açtım mevzuyu.
tam da Halil Gülşen şiirindeki tartıştığımız yerle
çakıştığı için
birden aklıma geldi.
en azından yanlışımız varsa öğreniriz... teşekkürler
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz “ tan / ufuktan
/ buluttan
-ben diyorum ki; burada aynı görevi üstlenen iki tane
"-tan" eki kullanıldığı
ve ufuk/bulut arasında kafiye olmadığı için böyle bir
kafiyelenme yanlıştır
yok efendim "tan" diğerlerinde bulunduğu
için zengin kafiye oluyormuş
buyurun bunu tartışalım biraz.”
Hilmi Beyin sorusuna cevaben düşüncelerimi açıklayayım
müsaadesiyle.
Kafiyeleniş olarak incelenecek en küçük tarz beyittir.
( iki mısra ) Beyitlerde bir kök bir ek kafiye kabul ediliyor. (çok içime
sinmese de)
Eğer bir beyitte “ tan / ufuktan “ ya da “ tan / buluttan
“ şekliyle olsaydı sorun olmazdı.
Ama bir kıt’ada bakılacak dört mısra varsa ve bunların
biri ( son mısra ) ayaklı ise kalan üç mısraın kendi aralarında kafiyeli olması
gerekir. “ Ufuk “ ve “ Bulut “ kendi arasında kafiyeli değil ki “ tan “ ile
bağlanıp “ zengin kafiye” olsun!
Aslında adam gibi zengin kafiye köklerle yapılandır. “
tan / vatan / sultan “ gibi.
Burada Hilmi Beye tamamen katılıyorum.
Değil zengin orada yarım kafiye bile yok!
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz " Nazarım
sığ, duygum derin,
Gafletim çok, uykum derin;
"Hayat tatlı" diyenlerin; "
Dördüncü kıt'ada kafiye adına sorun yok bana göre de..
ilk iki mısra " duygu " ve " uyku
" ile yarım kafiye (geçiş hâlinde " k-ğ-g "arasındaki ses akrabalığı
biraz daha kuvvetlendiriyor)
" derin / diyenlerin " ise bir kök bir ek
ile bütünleşiyor.
Ve 11'li heceden daha az olan hece ölçüsünde mümkün
olduğunca uzun kelime ( ekli - redifli ) kullanmanın şiire teknik ve estetik
anlamında katkı sağladığını düşünürsek çok da yakıştığını söylemem gerek...
·
Ülkü
Reyhan Ahıska Ben de bu
konuda M.Emin beyle aynı fikirdeyim
·
Kenan
Baran Şimdi ben sözü
önceki bir şiirdeki ''güvercin'' ve ''gözlerin'' kelimeleri arasındaki kafiyeye
de taşımak istiyorum. Tezat desem biraz ağır kaçacak ama acaip bir durum var.
Birini kabul edip diğerini etmememiz benzer ses sayısına mı bağlı ?
Buradaki yapılan hatadır yanlıştır demiyorum. Bunu
diyebilmek benim haddim değildir ancak şunu diyebilirim ki ben çok
benimsemiyorum. Alışılagelmiş kafiyelerin dışına çıkmaksa maksadımız bunun daha
uygun örnekleri de var.
Necip Fazıl'ın "seccadem" ve
"madem" örneği gibi.
Bu şiirdeki örnekte ise bütün benzer sesler ek
durumundadır. Yani "erin" dört ses benzerliği tamamen ek içindedir.
Ben de dördüncü kıtada kafiye sorunu var demiyorum ama daha iyisi olmalı
diyorum. Çünkü bir çoğumuzun dikkatini çekmişse ve burada konuşuluyorsa birşey
vardır o zaman. Tamam bu sorun değildir ama nedir ?
·
Mehmet
Emin Türkyılmaz Özellikle
matematiksel verilere dayanmayan ve çözümü, yani üzerinde ittifakı mümkün
olmayan ilimlerde bazı tartışmalar ve sonuçlar da göreceli olacaktır
muhakkak...Sanıyorum içimize sinmeyenlere kendi çalışmalarımızda yer vermemek
en doğrusu.
Kenan'ın bahsettiği hangi şiirdir çıkaramadım ama
" güvercin / gözlerin " günümüzde kafiye kabul ediliyor ( bir kök bir
ek olarak )
Beğenmiyor muyuz? Kullanmayız olur biter.
·
Afet
Kırat kafiyeyi sadece
kökle yapmaya çalışmak şiirin zorlanmasına sebep olur ya da tekrara neden olur.
aynı anlamda olmadıkça ek ve kök, hatta ek ve ek kafiye olarak kullanılır.
Mehmet beyin dediği gibi beğenmeyen, kabul etmeyen kullanmaz, kullananları da
eleştirmemek gerekir diye düşünüyorum.
·
Mehmet Emin Türkyılmaz Varsa son görüşleri alalım arkadaşlar