Oflu / EDEBİYATIN Nabzı - ŞİİRİN Kalp Atışları - HECENİN Büyülü Ahengi / EDEBİYAT ve ŞİİR

NERDESİN İLHAM PERİM

Samanyolu’nu tutup yıldızı mı indirsem
Dolunayın sırtına dünyayı mı bindirsem
Dövülen kayaların gözyaşını dindirsem
Gelir misin acaba, nerdesin ilham perim.

Tutuşturmam mı gerek kuduran denizleri
Pembeye mi boyayım sararmış benizleri
Tütsü mü savurayım yakarak genizleri
“Zirve neymiş mekânın, yer” desin ilham perim.

İmgeleri dürerek derin düşlere dalsam
Kitabın arasından güçlü heceler alsam
Kuşların kanadından beyaz tüyleri çalsam
Olmaz öyle geriye; “Ver” desin ilham perim.

İçlerine doldurup dizeleri şişeyle
Yanar dağa mı atsam kahkahayla neşeyle
Görevim tamam diye huzura ersem şöyle
Kutuplardan al gülü; “ Der” desin ilham perim.

Tembelliği bırakıp azmin elinden tutsam
Yarınlara uzansam anıları unutsam
Yeşil ırmağı içip Boraboy’u kurutsam
“Amasya seni yutar; yer” desin ilham perim.

Çarmıhlara mı gersem tutarak emelimi
Yeni baştan mı örsem yıkarak temelimi
Uzattım sana doğru buyur iste elimi
“Sana gereken yalnız, ter!” desin ilham perim.

Afet İnce Kırat

Formun Üstü

Elif Yiğit Karlı İlham perisi, bu şiirden sonra hatırını kırmayıp tekrar döndü Afet Ablaya..Zaten hiç gitmemişti..Belki dinleniyordu..Ama bazen gitmeyenleri de aktif hale getirebilmek için yeniden şiirle çağırmak gerekiyor galiba..

Kenan Yavuzarslan Bir çoğumuz duygularımızla yazamadığımız dönemlerde böyle ilham peri davetleri yazmışızdır eminim. Genelde sanatsal açıdan daha yoğun ama duygusal açıdan biraz zayıf kalır bu şiirler. Afet Hanım'ın bu şiirinde de

"Kitabın arasından güçlü heceler alsam
Kuşların kanadından beyaz tüyleri çalsam"

"Yeşil ırmağı içip Boraboy’u kurutsam"

"“Sana gereken yalnız, ter!” desin ilham perim."

mısraları çok güçlü. Ama başta da dediğim gibi duygusal açıdan insanın içinin titretmeyen mısralar.

Şengül Cennet hayal gücü uçsuz bucaksız ... kendimi Alice Harikalar Diyarı'nda hissettim okurken ... okyanuslar, yanardağlar, uçmalar, savrulmalar ... bir sonraki mısraya heyecanla geçtim ''bu kez neler olacak acaba'' diye ... ama temaya uyggun bulmadım akışı ... çünkü ilham perisi bırakın gelmeyi, esmiş gürlemiş, coşmuş :))

Şengül Cennet ''boyayım'' ... ''boyayayım'' olmalıydı sanırım doğrusu ... ama hece sayısı bakımından konuşma dili de olur bence ...

Şengül Cennet “Zirve neymiş mekânın, yer” desin ilham perim.

“Zirve neymiş mekânın, yer” desin ilham perim. ... burada virgül sorunu var ... anlam bozulmuş ... '' Zirve neymiş, mekanın yer'' olsaydı nasıl olurdu acaba ?..

Şengül Cennet ''Olmaz öyle, geriye ver'' desin olsa ?..

Afet Kırat http://www.edebiyatdefteri.com/siir/671197/noktalamayla-basim-dertte

Şengül Cennet :)) okumuştum geçen gün ... sıcacık, çok tatlı bir şiir ... ama yine çelişkili ... çünkü şiirde o kadar güzel anlatmışsınız ki noktalamaların yerlerini ve görevlerini ... elinizde koskoca bir ilham perisiyle ilham perisi aramaya benzemiş :))

Afet Kırat Gerçekten ilhamın yokluğunu hissediyorum, istediğim zaman istediğim konuda yazabilirim iyi veya kötü ama istiyorum ki daha önce olduğu gibi ya da çoğunlukla o gelsin yaz diye zorlasın kelimeleri ben zorlamayayım, davetim o yüzdendir:))

Şengül Cennet anladım ne demek istediğinizi ... ben de çok uzun zamandır aynı durumdayım ... burada demek istediğim; bu şiir öyle güzel ki ilham zaten yapmış yapacağını ... kutlarım Afet Hanım :))

Mehmet Şeref Hoşaf ilk dörtlükte bir mantık ve anlatım sapması gözüme çarptı, anlatayım,,,şairimiz ilk iki dizede SORU formu kullanıp seçenek arıyor, ancak üçüncü dizede SUNUM yapıyor,,,belirgin ya da kabul görür bir HATA değildir elbette, ancak,,,,şiirdeki estetik düzeni zedelediği bir gerçek bence,,, aynı şey son dörtlükte de söz konusu...

Afet Kırat Samanyolu’nu tutup yıldızı mı indirsem
Dolunayın sırtına dünyayı mı bindirsem
Dövülürken kayanın yaşını mı dindirsem
Gelir misin acaba, nerdesin ilham perim.

Çarmıhlara mı gersem tutarak emelimi
Yeni baştan mı örsem yıkarak temelimi
Uzatsam mı acaba tutman için elimi
“Sana gereken yalnız, ter!” desin ilham perim.
Rabb'im kimseyi seçeneksiz bırakmasın, Mehmet Şeref bey'in bahsettiği yerleri değiştirdim, aslında hata olarak görmemiştim ama böyle daha iyi oldu gibi.

Afet Kırat Ve bakıp da eleştiri yapmayan arkadaşlar, sıra size gelince canına okuyacağım şiirlerinizin haberiniz olsun, demedi demeyin.

Kenan Baran Yapacağız Afet Ablam merak etmeyin. Başımız bir sakin olsa.

Kenan Baran Mehmet Şeref Beyin önerisi ve sizin yeniden dokunuşunuz faydalı olmuş kanaatindeyim.

Gerçekten de gümbür gümbür bir şiir. Orjinal anlatımlar var ama Kenan Yavuzarslan'ın da buyurduğu üzere bu türden şiirler duygusal açıdan güçsüz kalıyor. Hem bazen deftere baktığımda hemen hemen tüm grup üyelerinin ( siz de dahil ) sürekli şiir ekleme bildirimleri geliyor. Bu konuda bende son zamanlarda hareket yok. Ben başımı hangi taşlara vurayım?

Manasal olarak çok da dokunulabilecek bir şiir değil. Çünkü tamamen hayal gücüyle yazılmış. Hayal gücüne sınır, kural koyamayız.

Bunların yanı sıra durak durumunu inceledi mi bazı dostlar. Bana göre hata yok da bilgisine, tecrubesine güvendiğimiz dostların iç durak hakkındaki yorumları gözümde canlanıyor...

Afet Hanıma başarılı şiirinden ötürü teşekkür ederim.

Selam ve saygılarımla.

Mehmet Ziya Şiirin girişini sevmedim:) zira direk gelişme bölümüyle başlamış..ayrıca şiirlerde ilk kıtanın çapraz kafiye ya da bir serbest mısra ile başlaması daha vurgulu sanırım.

Mehmet Ziya pembeye mi boyayım-pembeye mi boyasam diye gelmedi mi aklına ablacım:))

Afet Kırat o zaman gelmemişti Şengül hanımdan sonra öyle yapmaya karar verdim:)

Mehmet Ziya o da mı aynısını dedi okumadım:))

Mehmet Ziya zirve de neyin nesi yer'desin ilham perim--burayı da böyle yaptım

Mehmet Ziya ya da zirveleri unuttun yer'desin ilham perim

Afet Kırat niye yerde ayrı mı yazılır ki?

Mehmet Ziya kesmeye bakma cümleyi değiştim abla

Mehmet Ziya :))

Afet Kırat ama her mısra sonunda desin diyorum orada değiştirirsem uyum bozulmaz mı

Kenan Baran Bu işin sonu mahkemede biter

Afet Kırat mahkemeye de veririm, alıştık duruşmalara girre çıka nasılsa

Mehmet Ziya abla "yerdesin" tam olarak orda ondan öncesini değiştim sadece

Mehmet Ziya senin yazdığına göre ilham perisi "yerdesin" diyor benim yaptığıma göre yerde"

Afet Kırat ama o yerdesin değil ki mekanın yer, aşağılar zirvede işin yok desin dedim, kendi kendimi aşağıladım

Mehmet Ziya yani sen ilham perisine söylüyorsun

Afet Kırat bana senin yerin aşağılar desin diyorum

11 Aralık 2012, 21:33 · Beğen

Afet Kırat aslında cevap vermeyecektim ama kimsenin yazdığı yok

Afet Kırat yine de o seçeneği düşüneyim sizi mi kıracağım bir dize için

Kenan Baran Ziya abi Afet Abla'nın "desin"leri demek anlamında. Sizinki ise bulunmak anlamında ( sanırım )

Mehmet Ziya anladım... senin tabirinde ilham perisi söylüyor.. benim değiştiğim şekil şiire daha uyumlu...sebebine gelince sen ilham perisinden şikayet ediyorsun ya.. amacına daha uygun bir söylem

Şengül Cennet ''kendi kedimi aşağıladım '' ... çok tatlısınız Afet Hanım :))

Afet Kırat şeker hastasıyım ya ondandır:)

Mehmet Ziya Tembelliği bırakıp azmin elinden tutsam
Yarınlara uzansam anıları unutsam
Yeşil ırmağı içip Boraboy’u kurutsam
“Amasya seni yutar; yer” desin ilham perim.

Mehmet Ziya Amasya seni yutar...burada cümle bitti... yeni bir cümle başlıyor ondan sonra ve yarım kalmış

Mehmet Ziya Amasya seni yutup yer desin ilham perim

Afet Kırat o da olabilir, noktalı virgül kullanmak istemiştim:)

Mehmet Ziya onu sadece ben anlarım ama bir kaldırın ordan noktalı virgülü öyle okuyun

Şengül Cennet ''benim değiştiğim şekil şiire daha uyumlu'' ... bir ego patlaması sesi geldi duydunuz mu ?.. :))

Mehmet Ziya valla Şengül hanım zamanım dar yorumları okumadım

Kenan Baran :))))))))))) Duyduk Şengül Hanım 7,5 şiddetindeydi sanırım

Mehmet Ziya Görevim tamam diye huzura ersem şöyle
Kutuplardan al gülü; “ Der” desin ilham perim.
.....son dize sonra da al gülleri der desin ilham perim

Mehmet Ziya yeter mi abla:))

Mehmet Ziya Uzattım sana doğru buyur iste elimi
“Sana gereken yalnız, ter!” desin ilham perim...iste" mi "işte mi" işte olması lazım ....son dize.....

Mehmet Ziya geliyor:))

Mehmet Ziya Sana gereken ilaç; ter desin ilham perim...ya da Bu tutkunun ilacı ter desin ilham perim...

Mehmet Ziya bittiiiiiiiiii...

Afet Kırat tamam not edildi, teşekkürler

Şengül Cennet en yakın zamanda Ziya Beyin 3. şiiri asılır inşallah !.. :))

Kenan Baran Afet Abla başta olmak üzere biz de heyecanla bunu bekliyor olacağız değil mi Şengül Hanım :))

Mehmet Ziya iyi olru aslında ben hiç şiri demlemem burda demlenir:))

Mehmet Ziya bakın ben şiiri en fazla 2 saatte yazar, asarım sayfaya, okunur geçer atarım arkaya...

Şengül Cennet kesinlikle Kenan Bey :))

Mehmet Ziya hiç bir şiirime geri dönüp bakmadım inanın...mükemmeli yakaladığım anda mehter takımına marş marş deyip karşınızdan geçeceğim hava ataraktan:))

Mehmet Ziya şimdi yazdıklarım alıştırma

Şengül Cennet 7,5 az bence ... 9,3 ...

Kenan Baran Ziya Ağabeyinkini kast ediyorsanız doğrudur Şengül Hanım :)))

Mehmet Ziya bu 7,5 9,3 leri analdıysam ARAP olayım:)) hemde en bedevisinden

Şengül Cennet :))) sakın açıklamayın Kenan Bey ... sonucu merak ettim şimdi :))

Kenan Baran Tamam Şengül Hanım merakta bırakmak en büyük kötülüktür :)))

Mehmet Ziya merakta bırakmayı düşündüğünüz kiş ben isem : amaaaaannn ne merak etcemm"" dedim gitti:))

Kenan Baran Kim olduğunu bile merak ederken ne merak edeceksiniz ki Ziya Ağabeyim :))))))))

Mehmet Emin Türkyılmaz Bu şiir hakkında varsa eğer son sözleri alalım ve yeni bir şiire geçelim arkadaşlar.

Afet Kırat sizin de eleştirinizi bekliyordum daha

Afet Kırat yeni şiir bakıp da es geçenlerden birisinin olsun

Yıldız Toksöz Bizim eleştiren değil eleştirilerden bir şeyler öğrenme grubuna girdiğimizi Mehmet Emin hocam biliyor Afet abla. Evet bakıyoruz paylaşılan şiirlere ama eleştiri yapmak herkesin harcı değildir.Sevgilerimle.

Mehmet Emin Türkyılmaz Estağfirullah Yıldız Hanım.Hepimiz her gün yeni şeyler öğrenmek, yeni bakış açıları kazanmak için hayatta değil miyiz?

Şiir işi ile uğraşanların, bir başka deyişle şairlerin farklı olduğu gerçeğini bizim dışımızda olanlar da, yani şiirle uğraşmayanlar da hep dile getirmiştir. Normal olanı gıcırdayan kapının menteşelerine iki damla yağ damlatmak, tıslayan musluğun contasını değişmek iken tutup onlara bir ya da birkaç dörtlük yazmak bazılarına göre çok normal kabul edilmeyebiliyorken bizim çoğunlukla yaptığımızdır.

İlham perisini aramak ya da dâvet etmek gibi…

Afet Hanımın şiirlerini tâkip edenler onun hemen her konuda bir şeyler hatta çok şeyler yazdığını bilir.
Şiirdeki bilindik anlamıyla genel çerçeve ( hece-kafiye-ayak) bana göre sorunsuz.
İç unsurlar yani şiir tekniği anlamında daha iyi olabilmesi adına arkadaşlarımız görüşler ifade ettiler. Ki, onların bazılarını Afet Hanım dikkate alacağını zaten söyledi.
Birkaç şey de ben söyleyeyim.

Ayaklı şiirleri koşma tarzından biliyoruz.11’li hece ile yazılan bu tarzı çapraz kafiye ile daha çok özdeşleşen 14’lü heceye de uyguluyoruz zaman zaman. Elbette bu şairin tercihidir ama şahsen şiirdeki giriş kıt’alarının çapraz başlamasını gerek vurgu adına gerekse zihni şiire hazırlamak adına daha şık ve uygun olduğunu düşünüyorum.Orijinaline yani tazına da uygunluğu göz ardı edilmemeli.

“ Pembeye mi boyayım sararmış benizleri “

Arkadaşlarımız bahsettiler “ boyayım “ konusunu. Ben farklı bir şey söylemek istiyorum. Şiir yazan insanlar kendi ülke kültürlerini, şiveleri, halk deyişlerini yaptıkları çalışmalarda mutlaka sergilemelidir bana göre. Gelecek nesillerin geçmişlerini bilmeleri ve hatırlamaları ancak bu şekilde mümkün olabilir. Ne var ki bir şiirin tasarımı yapılırken onun nasıl yazılacağı iyi hesap edilmeli. Yarısı başka yarısı başka, yarısı ağır yarısı basit, yarısı derin yarısı yüzeysel olduğunda kompozisyon bence tamamlanmıyor. Özellikle 14’lü heceler şehirli hece kapsamında olduğundan gerek dil gerek anlam biraz daha derinlik beklentisine sevk ediyor okuyucuyu. Ayrıca iki anlama gelebilecek ve dikkat edildiğinde bile ayırt edilmeyecek kelimeleri kullanmanın da çok doğru olmadığını düşünüyorum.
“boyayım”
“ Boyayayım “ anlamı düşündürdüğü gibi “ ben boyayım, boyanın kendisiyim” anlamına da gelebiliyor.

“ Pembeye mi boyayım sararmış benizleri
Tütsü mü savurayım yakarak genizleri ”

Alt alta gelen iki mısrada “ boyayayım “ ve “ savurayım “ gibi iki ek ya da iki redifin de çok uygun olmadığını düşünüyorum.( bir kıt’a içinde de ) Zaten aynı ses olan kafiyelerin yanına bir de aynı sesli iki kelimeyi yerleştirmek bir durağanlık veriyor hissine kapılıyorum.

Eğer “ nerdesin ilham perim “ söylemi ana fikri oluşturmasaydı bu ayak kafiyeleri tercih edilir miydi? Bazı yerlerde iç durağı ihlal etti çünkü. Özellikle Afet Hanımın iç durak konusundaki hassasiyetlerini iyi biliyoruz. Bu hata değildir.Estetik ve ses anlamında şiirin kalitesini yansıtır. Bazı yerlerde ( tırnak içine alınan ) hem anlam hem görüntü olarak da iç durak ihlal edilirken okuyucuyu bir ikileme düşürmesi de fark ediliyor. Ve, “ nerdesin ilham perim “ giriş ayağı için mi final ayağı için mi daha uygundu acaba?

1., 3. Ve 5. Kıt’alarda aynı şahıs eklerinin (m) gelmesi mi daha uygundu yoksa farklı bir ses verilmesi?
Şahsen ilk kıt’ayı:

“ Samanyolu’nu tutup yıldızı mı indirsem
Dolunayın sırtına dünyayı mı bindirsem
Dövülen kayaların gözyaşını dindirsem “

Böyle başlamışsam, üçüncü kıt’ada:

“ İmgeleri dürerek derin düşlere dalıp
Kitabın arasından güçlü heceler alıp
Kuşların kanadından beyaz tüyleri çalıp “

Gibi ya da ilk kıt’ayla aynı olmayan bir ses tercih ederdim. Bunun daha şık olduğunu düşünürüm.

Bildiğimiz bir Afet Kırat tarzıydı şiir.
O yazacak bir didikleyeceğiz kenarından köşesinden….

Eyvallah!

Afet Kırat boyayım o zaman ilk aklıma gelen şeydi ne kullanırım konuşurken ne de yazardım ama yazmışım işte, acilen birisini çağırmak için haykırdığınızda nasıl çıkan sesi kontrol edemezseniz öyle oldu. Uzun zamandır yazmıyordum, daha önceleri de denediğim bir yoldu her seferinde de güzel sonuçlar vermişti. Yine öyle oldu, bu çağrıdan sonra 4 hece, 3 serbest şiir yazdım, bir kısmını yayınlamayacağım, en iyiye ulaştırmak için üstünde yoğun olarak çalışıyorum. Elbette hataları vardı bu şiirin, arkadaşlar bahsetmişler gerekli yerleri düzelteceğim.Açılırken gurubun amacı neydi bilmem ama benim geliş nedenim buydu, ortaklaşa bitti sanılan şiiri en iyiye götürebilmek. Düşüncelerini sunan arkadaşlara teşekkürlerimi, kaçanlara da teessüflerimi bildiririm.Arkadaşının ilerlemesini isteyen gördüğü yanlışları açıkça belirtir. Mehmet bey eleştirmeye değer gördüğünüz için de size ayrıca teşekkür ederim. Yeni şiirlerde buluşmak üzere hoşçakalın.