Alpdoğan Akyüz Şiiri

İNTİZAR UMMANI

Aldığım nefes bile emanetken bedene 
Gönlümün sancağında ''baki'' yazıyor adın
Korkum yok imtihandan, sınamayı bir dene!
''Damla!'' Dediğin yere, çağlarım güzel kadın!
......Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır 
......Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

Yoluma savurduğun miras denen çileyi 
Heder etmem sevdiğim, başımın üstü yeri! 
Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri!
......Bıraktığın her eza canımın mihmanıdır 
......Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

Tenimin gergefine nakşolan öpüşünle
Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim
Cihanı bana veren zerre kadar düşünle
Meydan okur gerçeğe, sana doğru eserim!
.......Boğulduğum sensizlik intizar ummanıdır
.......Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

Gamzene gömülünce gülüşünün baharı
Endamımın tahtına kurulmuştu Azrail 
Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı
Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il 
......Sana bu son şiirim, intihar fermanıdır 
......Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

Alpdoğan Akyüz

Formun Üstü

·          
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Biraz yüksek sesle düşüneyim istedim bugün:

" Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır "
Neden?
Neden şair mahşer gününü böyle bir teşbihle anlatmak istemiş acaba?
Tam olarak " hicranın dermanı " ne anlama geliyor?
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz "Yoluma savurduğun miras denen çileyi
Heder etmem sevdiğim, başımın üstü yeri!"

Burada anlam tamamlanmış. 

" Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri! "

" eğirip de " dedikten sonra gözlerin aradığı cevap bir alt mısrada bulundu mu acaba?
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz " Endamımın tahtına kurulmuştu Azrail "

Azrail için kurulmaya en müsait yerlerden biri midir " endamın tahtı "?
" Endamın tahtı " tam olarak ne ifade ediyor?
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz "Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır 
Bıraktığın her eza canımın mihmanıdır
Boğulduğum sensizlik intizar ummanıdır
Sana bu son şiirim, intihar fermanıdır"

Bu mısralarda hece kaygısıyla anlamı ikinci plana itme var mı acaba?
Ya da hangisinde var?
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz "Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı "
Hangi harı?
"Har" ı bize anlatan hangi mısra?
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz "Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim "
Ser nasıl dolar? 
Ya da dolma mı başka bir şey mi demek gerekirdi?
" Sana ram olan serim " gibi meselâ..
·          
Ayşe Kadıoğlu Yıldız Yine sabredip kusurların bulunmasını bekleyemeyeceğim.İşte budur diyorum. her ne kadar kusurları bulunsa da olsa da ben şiir okudum arkadaş. Şiirden almak istediğim lezzet bu işte....'..Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!'aynen....Şimdi kalkıyorum.Sonra dönüp şiir hakkındaki yorumları merakla takip edeceğim.herkese selamlar..
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz "Cihanı bana veren zerre kadar düşünle"
kafiyeyi düşünmesek eğer bu cümle mi daha düzgün yoksa:
" Cihanı bana veren düşünün zerresiyle " mi?
....

Bu arada, hoş geldin Alpdoğan :)))
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Ah bu Karadenizlilerin inadı ah! Ah Ayşe hanım ah! :))))
Sizden kusur bulmanızı beklemiyoruz ki. Görüşlerinizi merak ediyoruz sadece.
·          
Ayşe Kadıoğlu Yıldız :)))))Hocam selamlar...döneceğim.
·          
Bayram Mecit Şiir teknik olrak kusursuz görünsede, okurken kulağa hoş gelsede, bazı mısralardan hiç bişey anlamadım..Mehmet Emin hoca zaten takıldığım bazı yerlere parmak pasmış..yoluma savurduğum miras denen çileyi ne demek mesela..çile miras bırakılıyorsa eğer yola nasıl savruluyor..anlamadığım bu tip yerler var..
·          
Bayram Mecit pardon yoluma savurduğun olacak yanlış yazmışım..
·          
Elif Yiğit Karlı İlk etapta şiirin ismi dikkatimi çekti..''İntizar Ummanı''..ama şiirde sitem olsa da pek intizara rastlamadım..

Kastedilen manaları şiirin şairine bıraksak da ben anladığım şekliyle sorulara cevap vereyim;

" Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır "

Burada tam olarak bir teşbih var mı bilmiyorum..Ben bu dünyada olmayan bir vuslatın mahşer günü gerçekleşeceği ümidiyle o günün,
hicranına derman olacağını vurguladığını düşünüyorum.

" Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri! "

Burada mânâ ''Ağaran saçlarımla eğirip de çileyi' şeklinde kullanıldığında daha çok oturuyor gibi..( Saçlarım ağardı ama ben hala çile eğirip, hasret dokuyorum dercesine).. ''çile eğirip hasret dokumak''kişinin gözlerindeki feri söndürmeye yeter bir durum şaire göre..

" Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il " burada azra ve il kelimelerinin ayrı yazılışı farklı bir şeyi kastettiğini hissettirdi bana ama nedir çözemedim..
·          
Salih Erdem Öncelikle, anlatımı etkileyici bulduğumu söylemeliyim.

Aldığım nefes bile emanetken bedene 
Gönlümün sancağında ''baki'' yazıyor adın
Korkum yok imtihandan, sınamayı bir dene!
''Damla!'' Dediğin yere, çağlarım güzel kadın!

Yoluma savurduğun miras denen çileyi 
Heder etmem sevdiğim, başımın üstü yeri! 
Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri!

Tenimin gergefine nakşolan öpüşünle
Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim
Cihanı bana veren zerre kadar düşünle
Meydan okur gerçeğe, sana doğru eserim!

Gamzene gömülünce gülüşünün baharı
Endamımın tahtına kurulmuştu Azrail 
Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı
Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il 

Şahsi düşüncemdir; şiir bu hâliyle daha güzel. İlave beyitler;

Bıraktığın her eza canımın mihmanıdır
Boğulduğum sensizlik intizar ummanıdır
Sana bu son şiirim, intihar fermanıdır 
Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır 
......Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

bu şekilde düzenlense daha güzel olacak. Çünkü çapraz kafiye ile örülü dörtlüklere ilave edilen ve son mısraları nakarat olan beyitler anlamca bir üstteki dörtlüğün devamı gibi görünmüyor. 

Veya

Aldığım nefes bile emanetken bedene 
Gönlümün sancağında ''baki'' yazıyor adın
Korkum yok imtihandan, sınamayı bir dene!
''Damla!'' Dediğin yere, çağlarım güzel kadın!

Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır 
Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!

Yoluma savurduğun miras denen çileyi 
Heder etmem sevdiğim, başımın üstü yeri! 
Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri!

Bıraktığın her eza canımın mihmanıdır 
Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!



Beyitler dörtlükten ayrılarak yazılmalıydı.
·          
Alev Akboğa Azra'nın kelime anlamı; sevgili, delinmemiş inci, Hz. Meryem'in vasfı, üzerinde yürünmemiş kum, Medine-i Münevvere'nin ismi ve kız oğlan kız anlamlarına geliyor... 'Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il' bu dizedeki azra kelimesine bende bir anlam oluşturamadım. belki bilemediğim başka bir anlamı daha olabilir.
·          
Alev Akboğa üzerinde yürünmemiş il olabilir belki...
·          
Salih Erdem İNTİZAR UMMANI

Şiirin geneline bakıldığında kelime seçimi dikkatimi çekti. Başlığa adını veren “intizar” 

1. Birinin gelmesini, bir şeyin olmasını bekleme, gözleme
2. İlenme, beddua, inkisar

anlamlarında. Şiirin temasına bakınca kastedilen anlamın birincisi olduğunu anlıyoruz. 

Giriş kıtası oldukça etkili.

Şiirde;

…bedene /…adın /…dene / …kadın 

…öpüşünle / …düşünle

kafiyeleri ve “çile” cinasları oldukça güzel. 

Ama aynı başarıyı şiirin son kıtasında …Azrail / azra il cinaslarında göremedim. 

“Tenimin gergefine nakşolan öpüşünle
Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim”

(Biraz zorlama gibi dursa da “ser” den kastedilenin “kafa - düşünce” olduğunu anlıyoruz)Duygu ve heyecanın tavan yaptığı, aklın baştan çıktığı yer iyi anlatılmış. Ve sonrasındaki iki dizede gerçeğe meydan okuyan “bu deli hâl” devam etmiş. 

Cihanı bana veren zerre kadar düşünle
Meydan okur gerçeğe, sana doğru eserim!”

Son kıta kafiye anlamında;

Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı
Aşkın son baharında vurulmuştu azra il
Gamzene gömülünce gülüşünün baharı
Endamının tahtına kurulmuştu Azrail

şeklinde düzenlense final hem daha akılda kalıcı olacak, hem de Mehmet Emin Bey’in sorduğu:

"Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı "
Hangi harı?
"Har" ı bize anlatan hangi mısra?

sorusu da, belki bir parça cevap bulacaktır. 

” …azra il” dizeleri yeniden elden geçirilebilir.Bu tasarruf şiirin şairinde!

Nasıl anlattığıyla öne çıkan bu güzel şiir, elden geçirilirse daha da güzel olacaktır. 

Sağlıcakla…
·          
Alpdoğan Akyüz Selam dostlar, İşlerim dolayısıyla yoktum... Hoşbulduk Mehmet Hocam bu arada... Şiirimi masaya layık bulduğunuz için ayrıca teşekkür ederim... Eleştirileri ilgiyle takip ediyorum... Sevgimle...
·          
Kenan Yavuzarslan Bu şiire yazıyorum ama genel bir önerim olacak. Bu şekilde karışık incelemek ve eleştirmek yerine bir düzen oluştursak ve ona uygun olarak eleştirilerimizi yazsak ve maddeler halinde sıralansa, şiiri yazan da madde madde cevap verse. Ne dersiniz ?
·          
Kenan Baran Güzel derin bir şiirdi. Üzerinde kişisel yorumlar yapılabilecek bir anlatım vardı bazı bölümlerde. Teknik olarak ( bilgim dahilinde ) bir sıkıntı yoktu ancak ilk mısradaki akıcı anlatımı diğer mısralarda göremedim. Anlamca pek sıkıntı görmesem de cümlelerin devrilişleri ahengi daha iyi yakalayabilecek şekilde olsa tadından yenmezdi (diye düşünüyorum).

Bu güzel şiiri için Alpdoğan Akyüz Hocama teşekkür ederim.

Selam ve saygılarımla.
·          
Alpdoğan Akyüz Ölmüş bir sevgiliye duyulan intizarın (hasretin) şiiri...
"İntizar" kelimesinin iki sözlük anlamı var. 
Bu şiirde, bu kelime "beddua, ilenme" anlamında değil, "hasret" anlamında kullanıldı...
"Gidişin sol yanımda katliam zamanıdır!"
Burada "gidişten" kastedilen, sevgilinin ölümüdür zira...
(Yola -hayata- savrulan miras denen çile de bu anlamda ele alınmalı...)

"Mahşer günü denilen hicranın dermanıdır"
Buluşma mahşere kalınca, hicrana derman oluyor mahşer günü... 

"eğirip de" dedikten sonra gözlerin aradığı cevap bir alt mısrada bulundu mu acaba?
Eğirip de dokuyorum... / Bu sorudan kastı tam olarak anlayamadım Mehmet Hocam...

"Endamımın tahtına kurulmuştu Azrail" 
Azrail'in bedeni ele geçirmesi... 
Burada kinayeli bir anlatım söz konusu...

"Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim"
Ser nasıl dolar? 
Burada serin dolmasından kasıt, sevgilinin varlığıyla beyni işgal etmesi... 
Kinayeli bir anlatım söz konusu...
Örnek: Mum dibine ışık vermez... 
Burada kastedilen mumun dibine ışık vermesi değil mesela...
"Sana ram olan serim" / Ayrıca Mehmet Hocamın önerisi de gayet şık...

"Ağaran saçlarımla eğirip de çileyi" şeklinde kullanıldığında daha çok oturuyor gibi...
(Elif Hanım'ın tespiti yerinde bence... Bu şekilde olsaymış daha açık olabilirmiş...)

"Gözlerimdeki şıvgın söndürünce bu harı
Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il"

("Hardan kasıt" gönülde yanan ateş...) (Kinayeli bir anlatım...)
Burada ayrıca "hüsn-i talil (güzel neden bulma) sanatı var...
Örnek: 
Sen gittin yaslara büründü cihan.
Soluyor dallarda gül dertli dertli.
"Azra ilden" kasıt, ayak değmemiş il, yani sevgiliyle buluşulması düşünülen (ama buluşulamayan) yer...

Şiirde imgelerin söz sanatlarıyla kaynaşması anlatımı yer yer kapalı hale getirmiş... 
Bu anlamdaki eleştirileri kabul ediyorum...
Okurun anladığı ya da anlamadığı elbette benim için önem arz ediyor, zira şiir, yazandan çok okuyanındır... 

Not: Biçim konusunda Salih Bey'in görüşleri dikkate değerdi...

Çok değerli eleştirileri için tüm dostlara teşekkürlerimi sunarım...
·          
Alev Akboğa ilk defa şiirini okuma fırsatı bulduğum değerli şairimizi gönülden kutlamak istiyorum. kavi ve sıkı bir kalem olduğunu demeden geçmek istemedim. selamlar saygılar.
·          
Afet Kırat Alpdoğan Akyüz'ü belki bir yıldan fazla zamandır takip etmiyordum, şimdi söyleyebileceğim tek şey var o da çok büyük bir ilerleme kaydettiğidir. Haddim Olmasa da kendisini tebrik ederim.
·          
Alpdoğan Akyüz Estağfurullah... Haddim olmayarak da ne demek Afet Ablam... Ben sizin ilk öğrencilerinizden sayılırım... (Tevazu falan değil...) Her zaman minnettarım size ve sizden öğreneceğim o kadar çok şey var ki... Velev ki bir şeyler karalayabiliyorsam hece adına, bunu gözümü açtığımda bir yerlerde birilerinin bu emek isteyen sanatı bin bir fedakarlıkla halen icra ediyor olmasına borçluyum... Bu sözlerimi gözlerim dolu dolu yazıyorum emin olun...
·          
Halil Gülşen derman, ferman, mihman, bühtan, müjgân kafiyeleri bana musammat bir gazeli hatırlattı. "Süzme çeşmin gelmesin- müjgan, müjgan üstüne / Urma zahm-ı sineme, peykam peykam üstüne. /Dilde gam var şimdilik lutfet, gelme ey sürur;/ Olamaz bir hanede mihman mihman üstüne.../ Hem mey içmez, hem güzel sevmez demişler hakkına,/ Eylemişler RASİH'e bühtan, bühtan üstüne :)))"
·          
Alpdoğan Akyüz ey sevgili! gözlerini süzme ki, kirpik kirpik üstüne gelmesin; böylece bağrımda (gönlümde) açtığın yaraya ok üstüne ok atmış olma (üst üste kirpikler; üst üste ok demektir). 

sevgili, açtığı her yaraya elmas tozu ekiyor. lutfu var olsun; (aşıkına) ihsan üstüne ihsanda bulunuyor (sevgilinin birinci ihsanı aşıkının bağrında açtığı yara, ikinci ihsanı da o yaranın kapanmasını engelleyen elmas tozudur). 

ey sevinç; gönlümde gam var, şimdilik lutfeyle sen gelme. çünkü bir evde misafir üstüne misafir uygun düşmez (gam gibi değerli bir misafir var iken sevinci ağırlamak mümkün değildir ki!). 

sevgiliden ayrı kalmıştık, bir de gurbetlere düştük. felek bize hicran üstüne hicran gösterdi vesselam (birinci hicran sevgilinin ayrılık azabı, ikincisi de gurbet elemidir). 

rasih için "hem içki içmez, hem güzel sevmez!" demişler. zavallıya iftira üstüne iftira atmışlar (içki de içer, güzel de sever).
-alıntı- / Meali de benden olsun Halil Bey... :)
·          
Halil Gülşen Evet arada unuttuğum beyit varmış; "Yardan mecruh iken düştük diyar-ı gurbete" ...
·          
Halil Gülşen Aslında bu sayfalarda gazel de konuşmalıyız değil mi bence büyük eksiklik.
·          
Alpdoğan Akyüz Bir gazel masaya yatırırsa Mehmet Hocam, neden olmasın...
·          
Şengül Cennet Aldığım nefes bile emanetken bedene 
Gönlümün sancağında ''baki'' yazıyor adın
Korkum yok imtihandan, sınamayı bir dene!
''Damla!'' Dediğin yere, çağlarım güzel kadın! ……….. bu dörtlük muhteşem !..

Yoluma savurduğun miras denen çileyi …………. ‘’miras denen çileyi’’ ifade oturmamış … yola savrulan çile subjektif bir kavram … başkalarının da aynı gözle görmesi gerekiyor ‘’denen’’ sözcüğü için…
Heder etmem sevdiğim, başımın üstü yeri! 
Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri! ….. bu üç mısra da çok güzel !..

Tenimin gergefine nakşolan öpüşünle ……. göz alıcı bir ifade
Arşı tavan bilirdi seninle dolan serim …….. ‘’arşı tavan bilmek’’ anlamsız geldi bana … ki arş zaten gökyüzünün tavanı sayılır …

Aşkın sonbaharında vurulmuştu azra il ……… ‘’azra il ‘’ ayak basılmamış, el değmemiş şehir olarak düşündüm burayı … çok hoş bir cinas olmuş 

yer yer anlam kaymaları olsa da genelde akıcı ve sürükleyici bir şiir ..
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Sözlüklerde kelime anlamı itibarıyla “ beklemek “ anlamı da olmuş olsa “ intizar ” kelimesinin bende bekleme ile çok çağrışım yaptığını söyleyemeyeceğim. 

“ Katliam “ ise topluca öldürme, kılıçtan geçirme, imha etme anlamlarıyla biliniyor daha çok. “ Bosna’da Müslüman katliamı “ , “Amerika’da Kızılderili katliamı “ gibi. 
“ Gidişin sol yanımda katliam zamandır “ mısraı eğer bir adres göstermeseydi, yani “ sol yanı “ işaret etmeseydi anlamsal olarak sanki daha iyi otururdu. Çünkü “ sol yan “ biraz özelleştiriyor yapılan işi. Zaten katliam her yanı, her tarafı yakıp yıkmak anlamına geliyor. Ama şiire adını veren bu mısra görsel olarak ve vurgu olarak gayet güzel oturduğunu düşünüyorum. 

Mısralardaki “ öyle mi , böyle mi “ diye düşünülecek yönleri oldukça fazla olan, belki anlamsal derinliği daha da artırmak adına bazı kelimelerin yerlerini ya da alternatifleri ile değiştirmenin olması gerektiği ama +2 leri, iskeleti ve yapısı itibarıyla oldukça sağlam şiir.

“ Saçlarımın akıyla eğirip de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri! “

“ Saçlarımın akıyla eğirirken de çileyi,
Dokuduğum hasretle söner gözümün feri! “

Bahsettiğim anlamı daha iyi izah edebilmek için iki hâliyle bu iki mısraı yazım Alpdoğan.
Hangisi daha iyi oturdu ? ( anlam olarak)
·          
Alpdoğan Akyüz Mehmet Hocam çok haklısınız. O iki dize benim de muallakta kaldığım bir yerdi... İşaret etmek istediğiniz şeyi tam olarak anlayıp öyle cevap vermek istedim. Aslında orada aktarmak...Daha Fazlasını Gör
·          
Mehmet Emin Türkyılmaz Sevgili Alpdoğan,

Özellikle sayısal olmayan ilimlerde, şiirin de içinde olduğu alanlarda bakış açısı, iç mülahaza, olabilirlik ihtimali, alternatif üretme hep vardır ve var olacaktır. Bizim burada yaptığımız daha doğrusu yapmaya çalıştığımız da budur. Eğer ortaya ürün koyan bir arkadaşımızın düşünce ufkuna bir pencere açabilirsek bence çok şey yapmış oluruz. Ne buna ihtiyacı olmayan ne de “ benim söylediğim en doğrusudur “ diyecek tek bir kimse yoktur âlemde bana göre. 
Söylenenler çok doğru da olmayabilir ama illaki düşündürecektir!
Daha iyiye, daha güzele hep birlikte inşallah….

·          

Alpdoğan Akyüz Ben aynen sizin baktığınız pencereden bakıyorum... Aktarılan görüşlerin haklı ya da haksız olması benim beynimi harekete geçirmez... Yorumların öncelikle düşündürücü olması benim için daha önemli... Bu bağlamda sergilediğiniz duruşun idrakindeyim... İyi ki varsınız Mehmet Hocam...

8 dakika önce · Beğen

·          

Mehmet Emin Türkyılmaz Estağfirullah...
İyi ki varız!

·          

Alpdoğan Akyüz :) Birinci çoğul şahıs önemli tabi...

·  








Yorumlar
3.4.2015 16:26:24
O kadar uzun zamandır şiirden uzağım ki... Bu uzaklığa, böyle bir ara iyi geldi.
Betül yüksel




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
3.5.2024 10:50:39
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.