|
Asiye Alev Akboğa Şiiri
SEVGİLİYE
Meclisinde bulunup mübârek gül yüzünün
Nurundan nasiplensem gece, gündüz durmadan.
Kulağım dilencisi olsa her bir sözünün
Yanında; kıyamete henüz saat kurmadan.
Ey! Kusursuz, eksiksiz ve seçkin yaratılmış
Ey! Özüne Kur’an’ın tüm gerçeği katılmış
Ey! Alemlere rahmet nur ile türetilmiş
Mescid-i Nebevi’ye ölmesem baş sürmeden.
Sen bütün insanlığın kurtuluşuna çare
Sen güzel ahlakınla parıldayan bir hare
Sen saadet güneşi lüzum yok başka yare
Şefaatine mazhar olsam kabre girmeden.
Rabbin sâlat selâmı her an üstüne olsun
Aydınlatan bir kandil doğruya çıkan yolsun
Kainata yollanmış bir elçi örnek kulsun
Göçmeyeyim; ışığın tam kalbime vurmadan.
Mahşerde sancağının altında uyanayım
Günahlarım öyle çok hangisine yanayım
İzin ver Muhammed’im (s.a.v) ah! Sana dayanayım
Cehennemin o kızgın ateşine varmadan...
Asiye Alev Akboğa
·
Alev Akboğa teşekkür ederim değerli hocam şiirime yer verdiğiniz için. usta
kalemlerin eleştirilerini dikkate alaacağımı belirtmek isterim. hataların
ortaya çıkarılarak gösterilmesi ve yeni yazmaya başlamış olan kalemlerin de
bundan dersler alması çok önemli.
·
Nezahat Yıldız Kaya Alev Arkadasimin
siirlerini, siirlerindeki o duygusal ictenligi seviyorum.Siir hos gelmis
bugunumuze. Izlemede kalip sizleri takip edecegim Mehmet hocam.
Gununuz aydin bir gun, yonumuz siirlerin bereketiyle olsun. Selamlar,
saygilar.
·
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Eğer Divan Şiiri bağlamında tarz
olarak bakarsak elbette diyemeyiz. Ama içerik olarak bakılırsa methiye
özelliklerini bir şekilde sergiliyor.
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Alev hanımın Peygamber efendimiz
için yazdığı naatı içerik olarak beğendim.
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Aslında bunları da konuşmak lazım.
" Methiye " ayrı bir şeydir Divan'ın dili ve ölçüsü ayrı bir
şeydir.Bugün birini övmemiz için illa beyit beyit yazıp aruz ölçüsünü mü
kullanmamamız gerekir? Bence değil. Peki adına ne diyeceğiz? " Methiye
" deyince itiraz mı ediliyor? " Övgü " derim, ne bileyim, "
iltifat " derim, ( vs..vs..) olur biter....( isim babası da ben olurum hem
:))) )
·
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz ( Özellikle hanım arkadaşların
çoğunun Edebiyat Sitelerinde olduğu gibi “ suya sabuna dokunmadan “ sadece “
BEKLEMEDE ve TÂKİPTE “ kalmalarını, “ Aman incitmeyeyim “ i ön planda tuttuklarını
hissediyorum. “ Aman söylediğim herşey bana da döner “ mantığıyla mümkün
olduğunca kenardan köşeden seyredenlerimiz de var …
Söz! Sıra size geldiğinde sizin gibi düşünmeyeceğim :))) )
·
Elif Yiğit Karlı Neden genelleme
yapılarak bizim adımıza konuşuluyor bilmiyorum..Salih Bey'in şiirindeki
yorumlarda da bayan katılımcının az olduğu söylendi..Yeri geldiğinde çok
konuştuğumuzu savunanlar sustuğumuzdan şikayet ediyorsa birşeyler değişiyor
demektir..katılımın az olmasının nedeni hassasiyet olabilir belki ama kendi
şiirlerine sıra geldiğinde söyledikleri kendilerine döner diye korktuklarını
sanmıyorum..Bayanların iş yoğunluğu ve sorumluluklarının fazlalığı da nedenler
arasında bence..Şiiri yorumlarken eve gittiğinde akşam ne pişireceğini de
düşünmek zorunda olan erkek üye var mı bilmiyorum grupta..Şaka bir yana ben
gerçekten ''her şey bana döner'' korkusundan katılamıyorum fazla :))
·
Elif Yiğit Karlı Şiire gelince ;
naat olarak da methiye olarak da bakıldığında samimi duygularla yazılmış güzel
bir şiir..Göze çarpan teknik bir kusuru yok..Ama tartışılabilecek mısraları
var..Kendi adıma en çok gözüme batan ikinci dörtlükteki 'türetilmiş'
kelimesiydi..Kafiye olarak problem olmamasına rağmen manayı zorluyor gibi geldi
bana..
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Özellikle "çalışan bayanların
yoğunluğu " konusunda size hak versem de söylediğimin az çok duyulduğunu
hissetmek güzel Elif Hanım. Kaç gündür sesinizi ilk defa duyuyoruz :)))
·
·
Alpdoğan Akyüz Hoşgeldiniz Elif Hanım... Siz yemek pişirirken, biz şiir
pişiriyoruz... Şimdi sıra bizde: Oh ne âlâ! Biz pişirelim, siz okuyun! (Latife
tabi... :) Saygımla...
·
Kenan Baran Benim yapı anlayışıma ve bilgime göre sorun yok. ''türetilmiş"
sözcüğü benim gözüme de ilk okuyuşta battı. Son dörtlükteki
"dayanayım" kelimesi sanırım "destek alma", "yardım
alma"anlamlarında kullanılmış. Daha farklı bir kelime ile daha güzel
olabilirdi(kanaatindeyim). Şunu da söylemek isterim ki teması bu kadar derin
bir konunun ayak mısraları dörtlüğün diğer mısralarına nazaran daha güçlü
olmalıydı (fikrimce değildi). Bu tavır; cümle biraz daha evrilip devrilerek mi
yapılmalıydı yoksa daha güçlü bir ayak mısrası kullanılarak mı (bu tercih
meselesi) ? Bu tür şiirler daha çok ruha dayalı olduğundan daha tesirli, derin
ifadeler kullanılabilir...
Rab'dan sonra gelen ekler ayrı mı yazılmalıydı (buna çok takılmıyorum) ?
Genel anlamda güzel, özlü bir şiirdi. Sayın Asiye Alev Hanım'ı bu ölçüde
kutlamak gerekir.
·
Alpdoğan Akyüz Mescid-i Nebevi’ye ölmesem baş sürmeden. / İlk etapta gözüme çarpan
bu dize oldu... Cümlenin ögelerinin yanlış yerleştirilmesi anlatım bozukluğuna
yol açmış... (Şahsi fikrim olaraksöylemiyorum...)
"Şefaatine mazhar olsam kabre girmeden." Ayak mısraları konusunda
Kenan kardeşime katılmadan edemiyorum... Yukarıya kopyaladığım dizedeki
"olsam" kelimesi üzerine kurulablecek "dolsam, kalsam, bilsem
vs..." gibi kafiyelendirmeler ile daha dinamik olabilecek başka bir ayak
düşünülebilirdi... (Birazcık şahsi bir görüş... / E her şeyin de bir dozu var
tabi... :))))
·
Alpdoğan Akyüz İlk kıta, özellikle "Kulağım dilencisi olsa her bir
sözünün..." dizesi harikaydı...
·
Alpdoğan Akyüz Şunu da belirtmek isterim ki bu dizedeki durak aksaklığı da gözden
kaçmıyor... Anlam olarak çok güzel ama...
·
·
Alev Akboğa teşekkür ederim Kenan bey, benim sizlerden bir istirhamım olacak;
hatalı bulduğunuz dizelerin yerine kendiniz nasıl dizeler oluştururdunuz? bu
açıdan da bakıldığında hem fikir cimnastiği yapılmış olur ve hemde farklı
ufuklardan faydalanmış oluruz diye düşünüyorum.
·
Alpdoğan Akyüz Elif Hanım, belki "kutsal" kelimesi uygun olabilirdi...
Ayhan Çoban şiir çok güzel bir şiir. böylesi güzel şiirin şairi böyle aşık olduğu
güzeller güzelini 2elçi2 kelimesini kullanmamalıydı. elçi kelimesi
Peygamberlere uyan bir sıfat olmasa gerek. Nebi, Rasul kelimeleri yeterli.
Bayram Mecit İzin ver Muhammed’im (s.a.v) ah! Sana dayanayım..burda "ah"
kelimesi hece tutturma adına fazlalık gibi duruyor..bunun yerine" izin ver
Muhammedim aşkına dayanayım" olsa sorun hallolur..2.dörtlük kafiyelerinde
sorun var..hoş durmuyor..bir de "kainata yollanmış bir elçi örnek kulsun
" yerine " kainata yollanmış son elçi,örnek kulsun" dense daha
güzel olur.. burda da "bir" kelimesi fazlalık duruyor.. çok fazla
deriniliği olmasada güzel bir şiirdi diyebilirim..sevgiler..
·
Elif Yiğit Karlı Bu şiir
üzerinden noktalama ve ünlem işaretlerinin kullanılışını konuşabilir miyiz?
Doğru mudur kullanılış yerleri ve şekilleri?
·
Umit Cakir Sen bu kadarını yazabilir misin? diye sorarsanız yazamam ama madem
fikirlerimizi söyleyeceğiz üçüncü dörtlük zorlama gibi geldi zayıf diğerleri
vasat.tbrkler dostum
·
Salih Erdem Noktalama ve ünlem işareti ile ilgili;
Ey kusursuz, eksiksiz ve seçkin yaratılmış!
Ey Özüne Kur’an’ın tüm gerçeği katılmış!
Ey âlemlere rahmet nur ile türetilmiş!
Nurundan nasiplensem gece, gündüz durmadan.
Gece gündüz: Her zaman, ara vermeden, aralıksız, anlamına gelen birleşik
bir kelimedir. Yazımı esnasında araya virgül konulmaz.
·
Salih Erdem Ey! Alemlere rahmet nur ile türetilmiş / ...âlemlere...
Rabbin sâlat selâmı her an üstüne olsun / Rabb'in...
Rab (özel isim)
Kainata yollanmış bir elçi örnek kulsun / Kâinata...
·
Alev Akboğa Salih bey, noktalama işaretlerini kullanma konusunda başarısız
olduğum bir gerçek, eleştirilerinizi dikkate alıp düzenleme yapacağım. tüm
arkadaşlara teşekkür ediyorum. herkese iyi akşamlar. selam saygı ve duamla
birlikte...
·
Emine Uysal Öncelikle bu güzel şiirin yazarı Asiye Hanım'ı kutluyorum ve Mehmet Emin
Türkyılmaz Bey'e cevap veriyorum. Hanım arkadaşların pek
katılmadıklarını, katılsalar bile fazlaca sorgulamadıklarını, kendilerinin de
sorgulanacağından korktuklarını söylemiş.
Asla öyle bir korkum yok. Peki, neden sorgulamıyorum o zaman? Asiye hanım
kadar usta değilim ki, onun yazdığını sorgulayayım.
Ben şiire yeni başladım, siz ustalarımı sessizce takipteyim bu doğru, bu
demek değil ki beni sorgulamayın. sorgulayın. Hem de en acımasız şekilde
sorgulayın ki, ben de eksiklerimi görüp doğruyu bulayım.
Hepinize iyi geceler arkadaşlar.
·
Mehmet Ziya Efendim, bugünler yoğunum, yorgunum.Ne derseniz deyin..Gecenin bu
saatinde biraz şiirleneyim diye ancak girebildim...Şiir güzel bir
şiir.Dostların eleştirilerine katılıyorum.Birçokyerinde anlam bakımından
tekerrür eden anlatımlar var.Biraz daha üzerinde çalışılıp "harika"
diyebileceğimiz duruma gelebilir.Şiirin en önemli yeri giriştir ki; okumaya
başlayan, "bu okunur bir şiirdir" desin.Ve devamında son kıta da çok
önemli ki; okuyanın tadı damağında kalsın....ilk kıta ikinci dize
"Nurundan nasiplensem gece, gündüz durmadan" gece gündüz deyimi
vurgulu olmamış.."Nurundan nasiplensem toprak beni sormadan." 1.kıta
son dize " Yanında" kelimesi hakeza,,Seni özleyen ruhum kıyamete
varmadan. olabilir.. Son dize de mevcut varmadan kelimesini buraya aldım ve son
dizeyi , hatta son beyiti...Destur ver, rahmetinden içe içe kanayım
Cehennemin ateşi bedenimi sarmadan...diye yapsak daha vurgulu olur
kanaatindeyim.. çareler çok.. buna " M.Emin hocamın deyimiyle
"bence" diyoruz:)) şairin özlemi ölümden önce şefaat! Ama Peygamber
efendimiz şefaatini kıyamet gününde göstereceğine göre, sağken şefaat Ahret
için dilenilir.Bu anlamda da şiirdeki anlatımda tezatvari söylemler
var.."Ey ulu peygamberim, ahir zamanda benden şefaatini"
esirgeme" diye dua ederiz ya.. işte bu minval üzre anlatmalıydı..Genel
olarak beğendiğim bir şiir..Heceye güzel hükmeden bir kalem.Ve anlatımlarında
uydurmadan, zorlamadan maksadını anlatabilen bir şairimiz.. ara kıtalara da göz
atacağım şimdilik bu kadar hayırlı geceler.
·
Alev Akboğa Emine hanım bende sizin gibi düşündüğüm için ve kendimi belki çok
yeterli görmediğim için izlemekle yetiniyorum eleştirileri. eleştiri bilgi ve
donanım isteyen bir maharet. ben kimseyi eleştirmedim diye kimsenin de beni
eleştirmeyeceği anlamına gelmez. saygılı, seviyeli ve incitmeden olursa,
yapılacak şey amacından sapmamış olur. sevgilerimle...
·
Alev Akboğa Mehmet Ziya bey, yorumunuzu uyku mahmurluğuyla okudum şimdi. Bir
insan dünyada yaşarken efendimizin valığını ve onun Allah'ın elçisi olduğunu
kabul etmeyip, onun sünnetini terkederse ahir zamanda onun şefaatine
mazhar olamaz. şiirdeki duyguda günahlarından dolayı çırpınan bir gönülün doğru
yola erişme isteği ve ahrete kalmadan, canlı dünyada pişmanlığından dolayı o
sevgilinin sevgisini kazanmayı umut ediyor. korku var... ahir zamanda yüzük
asık bir şekilde çıkmak istemiyor Rabbinin huzuruna. bu bir dilekti ama doğru
ama yanlış...
·
Alev Akboğa diğer eleştirdiğiniz noktaları da dikkate alıp şiir üzerinde
elbetteki değişiklikler yapacağım.
·
Alev Akboğa Ümit bey, haklısınız benim çarpık kalemimin peygamber efendimizi
layıkıyla anlatmaya ve onun güzelliklerini dillendirmeye yeterli değil. bu
benim peygamberimize yazdığım ilk şiirim. Mehmet Emin hocam bu şiiri seçmişse
vardır elbet bir bildiği... bu şiir gibi övgü şiirleri yazmak için güçlü bir
iman ve bu duygularla iyice yoğrulmak gerekiyor. bundan sonra övgü şiirlerine
şiirlerim arasında daha çok yer vereceğim. teşekkür ederim eleştirileriniz
için. saygılarımla.
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Gerek noktalama gerekse imlâ
konusuna arkadaşlarca değinilen ve şairenin eksiklerini kabul ettiği,
düzeltilmesi yolunda gayret göstereceğini ifade ettiği ayaklı, 14 ‘lü ( 7+7
sayılabilecek) hece ölçüsü ile kaleme alınmış, dili aruz, şekli beyit tarzı olmasa
da bir yanı naat, bir yanı methiye olan bu şiire daha yakından bakan
arkadaşlarımız gibi baktığımda; konusu sıradan olmayan, özellikle bazı
değerleri konu edinen şiirlerdeki yüksek ve özel beklentileri karşılayıp
karşılamadığı noktasının yine ön planda olduğunu görüyoruz.
Gerek kafiye örgüsü gerekse mısra yapısı ve derinlik itibarıyla bu şiirdeki
her mısraın bu ağırlığı çok taşıdığını söylemek zor gibi.
Grupta yaptığımız uygulamalarda, “ şairin görüşler bittikten sonra cevap
hakkını kullanması “ teamüllerimiz arasında olsa da, “ Ümit bey, haklısınız
benim çarpık kalemimin peygamber efendimizi layıkıyla anlatmaya ve onun
güzelliklerini dillendirmeye yeterli değil. bu benim peygamberimize yazdığım
ilk şiirim. ………………….... bu şiir gibi övgü şiirleri yazmak için güçlü bir iman
ve bu duygularla iyice yoğrulmak gerekiyor. ……” Asiye Alev Hanıma şunları
hatırlatmak isterim.
Resulullah’ı yazan bir kalem çarpık değildir bana göre. Eksik olabilir,
yetersiz olabilir, meramı tam olarak anlatamayabilir ama asla çarpık olamaz!
Güçlü bir imanın kimde olduğu ya da olacağı asla yazılanlar ve konuşulanlar
ile belli olmaz. Resulullah’a şimdiye kadar yazılmış en güzel şiiri yazandan
çok daha kâmil bir imana sâhip olabilir kenarda köşede kalmış bir ahraz. Bunu
biz bilemeyiz ve onu araştırmak da bizim işimiz değil.
Her şeyin bir ilki vardır ve başlamadan devam etmek, hedefe ulaşmak mümkün
değildir. Davranışın cesurcaydı ve devamı elbette daha güzel bir şekilde
gelecektir.
Arkadaşlarımızın değindiği gibi bazı mısralar gerek kendi başına gerekse
kendinden önceki mısraların devamı ve tamamlayıcısı olarak biraz zayıf kalmış.
Şiirin en problemli kıt’ası sanırım burası:
“Ey! Kusursuz, eksiksiz ve seçkin yaratılmış
Ey! Özüne Kur’an’ın tüm gerçeği katılmış
Ey! Alemlere rahmet nur ile türetilmiş
Mescid-i Nebevi’ye ölmesem baş sürmeden.”
“Ey “ nidası ile oldukça vurgulu vebana göre etkili olan bu kıt’anın ayak
mısraı daha düzgün tasarlanabilirdi. Daha genel bir anlam yerine “ey
“nidasındaki muhataba özel bir cümle kurularak anlam daha pekiştirilebilirdi.
Ey! Kusursuz, eksiksiz ve seçkin yaratılmış
Ey! Özüne Kur’an’ın tüm gerçeği katılmış
Ey! Alemlere rahmet nur ile türetilmiş
Mübarek mescidİNE…… ( makamıNA…)
Bir de, “Mescid-i Nebevi’ye ölmesem “ gibi bir algı bırakıyor. Belki ”
Mescid-i Nebevi’ye baş sürmeden ölmesem “ gibi daha düzgün bir ifade
kullanılabilirdi. ( elbette ayak kafiyeleri de buna göre dizayn edilmeliydi. )
Ve, Elif Hanımın dokunduğu yer:
“ Ey! Alemlere rahmet nur ile türetilmiş “ mısraı hem zorlama bir kafiye
hem anlamla çok örtüşmeyen bir kelime itibarıyla oldukça göze battı. Çok
alternatifi olan bu kafiyeye uygun anlamı sağlamlaştıracak bir tercih
yapılmalıydı bana göre de.
Bayram Mecit Beyin dediği “ hece tamamlaması için kullanılan kelimeler “ ve
“tekrarlar “ kısmına ben de katılıyorum. “ Bir “ biraz göze batmış.
Farklı konularda daha iyilerini okuduğumuz ve inşallah okuyacağımız Asiye
Alev Hanıma öncelikle cesaretinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben henüz bu
anlamda bir şiir kaleme alamadım.
Emine Hanım ve Elif Hanımın “ hanımlar …” başlıklı latifesi içinde saklı
ara yorumuma verdikleri cevaba onlara ve şahıslarında tüm hanım arkadaşlara bu
şiire özel olmayan genel bir ifade ile şöyle desem hata yapmış olur muyum?
- Hanımların tasarımını yapan Mutlak Güç, onları “ anne “ olarak
programlarken şifrelerine şefkati, merhameti, hassasiyeti, mümkün olduğunca
gönül kırmamayı biz erkelerden daha çok kattığı için şikâyetimiz olabilir mi ?
Elbette hayır!
Çünkü bizleri de dünyaya getiren bir kadın var “ anne “ dediğimiz. Ve biz
cennete giden yolun onların ayakları altından geçtiğini çok iyi biliyoruz!
Dünyadaki bütün erkekler toplansa bile bir kadındaki annelik özelliklerini
ortaya koyamayacaklarını da…
Ne var ki, bir insana eksiğini hatırlatmak onu kırmak olmadığı gibi bir
anlamda eksiğini tamamlamak adına aslında bir iyiliktir. O hatayı bir daha
yapmamasını arzu etmez misiniz?
O hâlde bundan kaçınmayalım!
Alev Akboğa hocam çarpık derken kalemimin güçsüz ve zayıf olduğunu kastetmiştim.
ben kendimi şiir konusunda daha yolun başında emekleyenlerin arasında
görüyorum. şiirimi bilgilerinizle yorumlayıp bana ışık tuttuğunuz için çok
teşekkür ediyorum. her dem saygımla.
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|
|