|
Mehmet Ziya Dinç Şiiri
BEŞİKTEN
MEZARA
Kundağa sarılmış tatlı halinle
Ninniler döşenmiş dilde yatarsın.
Ailen, akraban, birçok delinle
Yürekten damlayan, balda yatarsın.
Dilinde heceler; ba ile a-ba
Seneler geçtikçe sığmazsın kaba
Yelini yüzünden esirger saba
Maviye sarılıp alda yatarsın.
Büyüyüp ayağın yere basınca
Yol alırsın yolda kendi usunca
Henüz kokladığın hava pusunca
Dumura uğramış, halde yatarsın.
Kapılır yüreğin gözü elâya
Aşk yolunda başın girer belâya
Ellerin değmezse al kurdelâya
Kapıda köşede, dalda yatarsın.
Öyle böyle başgöz olup biriyle
Tanışırsın her gün derdin piriyle
Hamura bulaşmış elin kiriyle
Kıymetini bilmez, elde yatarsın.
Ömrünce hayatla savaşın sürer
Çocukların büyür sıraya girer
Ayrılırlar senden hep birer birer
Ocakta soğumuş, külde yatarsın.
Gün gelir de olmaz gelen gidenin
Yaşamak için de kalmaz nedenin
Aman vermez sana kuru bedenin
Selamsız sabahsız, çulda yatarsın.
Kesilir dudağın, aştan kaşıktan
Sesin çıkmaz artık süslü beşikten
Ayakta geçtiğin eski eşikten
Yan çıkan ebatlı salda yatarsın.
Makûs talihini olmaz bozanın
Konusu olursun, şiir yazanın
Bir gün de halini gören ozanın
Sazındaki kırık telde yatarsın.
Mehmet
Ziya Dinç
·
Mehmet Emin Türkyılmaz Fikir beyan
ederken şunu da unutmamak gerekir kanaatimce:
" Biz de o masaya yatacağız bir gün " :))
·
·
Şengül Cennet insanın doğumdan ölüme dek geçirdiği evreler ... çok beğendim ve
etkilendim ... teknik de mana da kusursuz bence ... akıcılık ve yalınlık da
daha bi okunur kılmış şiiri ...
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Peki, ayaklarda anlamsal düşmeler
var mı?
yani şiirin sadece ayak mısralarını okuduğumuzda herşey kusursuz mu?
·
Şengül Cennet buldum ! ... ''delinle'' kelimesi yerine '' ... ''velinle'' gibi olsa
daha yakışırdı sanki ...
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Neden " delinle " ya da
velinle " ? Neden " bir çok" Ailede o kadar "deli" ya
da " veli " olur mu? ( veli "yakın" anlamında ise zaten
ailede herkes yakın)
·
Şengül Cennet tek tek baktığımda anlam düşmesi var ama ayaklar dörtlüklerle uyum
sağlamış bence ...
·
·
Nezahat Yıldız Kaya Kundağa sarılmış
tatlı halinle ve ucuncu kitanin son misrasinda ki Dumura uğramış, halde
yatarsın. sekteye ugramis biraz . Baska bir kelime kullanilabilirdi .Mesela
Kundağa sarılmış ''melek''halinle
·
Şengül Cennet şiirin ciddiyetine yakıştırmadım '' deli'' kelimesini ... hiciv değil
ki bu
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Acaba şairin kullandığı "
delinle " ya da Şengül'in kullandığı " velinle " tercihi ilk
mısradaki " halinle " ye kafiye uygunluğu için olabilir mi?
·
·
Alev Akboğa şiirin duygu yoğunluğu bence gayet iyi. Anlam bütünlüğü yerinde.
Anlatılmak istenen duygu net olarak verilmiş yalnızca 2. kıtanın 1. dizesindeki
ba ile aba yerine alternatif başka kelimeler gelebilirdi.
·
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Kundağa sarılmış ''tatlı''halinle
Kundağa sarılmış ''melek''halinle
Kundağa sarılmış ''duru''halinle
·
·
·
Alev Akboğa 'bitmek bilmez bir an dünyada çaba' bir alternatif...
·
Nezahat Yıldız Kaya ama insan
dogarken ilk cennetten geldigi uzre melek misali gibi dusunursek melek de bence
cok uygun
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz mutlaka...Fikir jimnastiği
yapıyoruz..Ama "melek" zaten çok bilinen birşey..oysa şiir az
bilineni kullanmak biraz da..
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Bitmek bilmez bir an dünyada çaba
Seneler geçtikçe sığmazsın kaba
Yelini yüzünden esirger saba
Maviye sarılıp alda yatarsın.
diyorsunuz yani Asiye hanım
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
·
Alev Akboğa 'maviye sarılıp al da yatarsın... mavi umudu düşleri temsil ediyor
bence. umuda sarılıyorsun ama al da (buradaki al sıkıntıları temsil ediyor diye
düşünüyorum) umuda sarılıyorsun ama payına sıkıntılar düşüyor sıkıntılarla
yatarsın... hayatta öyle değil mi zaten umutlarımızla her zaman
kucaklaşmıyoruz.
·
·
Alev Akboğa cehennem olamaz hocam çünkü henüz 2. kıtada daha yeni doğuşun, hayatı
anlatmaya başlayışın sinyalleri veriliyor.
·
·
Alev Akboğa bence al olumsuzlukları temsil ediyor. mavi ise düşleri ve umudu...
·
Şengül Cennet bence bir oğlan çocuğu ... mavi beleğe sarılıyor ... ve bebeklerin
yüzünü al yemeniyle örterler al basması için ... onu kastediyor ... uzaklara
gitmeyin :)
·
Alev Akboğa evet olabilir zaten çocuğun doğuş ve büyüyüş evrelerinden
bahsediliyor.
·
Şengül Cennet ''ba ile a- ba'' bebek sesleri ... çok hoş olmuş... beni rahatsız
etmedi
·
·
·
Şengül Cennet maviyle kıyaslayınca olumsuzluktur ... tek başına yerine göre değişir
elbet
·
Alev Akboğa ama hocam bayrağımızla ilgili bir şiir değil bu şiir. mecazi anlamda
kullanılmış olabilir. al genç kızların kına gecelerindede kullanılıyor. benim
belleğimde bir an öyle bir çağrışım yaptı.
·
·
·
Şengül Cennet ''yüz kızarması'' bir deyimdir ... '' utanma, mahcup olma'' anlamına
gelir ... ama ''allaşma'' renk değiştirerek kırmızı hale gelmedir
·
·
·
Şengül Cennet ''dumura uğramış, halde yatarsın '' ... burada durak uğruna konan
virgül ... olmamalı bence
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz zaten virgül konusunu çok
konuşacağız..Hele edebiyat ve Türkçe öğretmenlerimiz mesaiye başlasın :))
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Bu şiir hakkında yeni katılan ve
müsait olan arkadaşların görüşlerini hâlâ bekliyoruz...
·
Ayhan Çoban abi ben şiiri mana olarak değerlendirmek istiyorum. zira kalıp,
şekil, hece kafiye benim boyumu aşıyor. ne zaman kendimi hazır hissedersem o
zaman onlar hakkında da konuşabilirim. Mana itibarıyle hayatın 3 gün olduğu,
dün geçti, yarın meçhul o zaman bu günü adam gibi yaşamak lazım manası çıktı
bende ve verilen mesaj yerine ulaştı
·
Salih Erdem Öyle böyle başgöz olup biriyle / ...baş göz... (Ayrı yazılmalı)
Yan çıkan ebatlı salda yatarsın / Bence şiirde anlamın sekteye uğradığı
mısra burası. Anlamı ve anlaşılmayı zorladığı gibi estetik de durmuyor. Tabutun
diğer adıdır “sal” ve dört kolu vardır. Bu mısrada “Yan çıkan ebatlı” ifadesi
daha farklı ve şiirsel bir dille yazılabilirdi.
·
Şengül Cennet Salih Bey haklı ... ama kelimelere şiirsel bakınca birçok hata hoş
görünebiliyor göze ... bana da hoş görünmüştü o kısım ... çünkü şiirde
kelimeleri geniş bir mâna sklasına yaymayı seviyorum ... isteyen istediği
anlamı çıkarabilmeli bazen ...
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Mehmet Ziya Bey'in şiiri teknik
yönü itibariyle bariz bir hata görünmüyor.İçeriğinde bazı yerler gözüme battı.
Mesela:
--Seneler geçtikçe sığmazsın kaba.---Sanırım burada --ele avuca sığmamak
deyimini kullanmak istemiş.Kabına sığmamak deyimi ise;
·
Ülkü Reyhan
Ahıska ---Sevinç ve heyecanından taşkın
hareketlerde bulunmak--anlamına gelir.Ninniler döşenmiş dilde yatarsın.
Ailen, akraban, birçok delinle.
dizedeki-- deli ---sözcüğü buraya yakışmamış.
Selamsız sabahsız, çulda yatarsın.
·
Mehmet Ziya eyvallah değerli dostlar ve Ayrıca bu güzel tartışmayı açan Oflu
hocama teşekkür ederim.Evet ..aynı konuda herkes kendince bir şiir yazsa
herkesin farklı kelimeler kullandığını görmek mümkün..ve her birine şöyle
olsaydı diye de söyeleyecek çok şey buluruz..Benim bir kusurum var ben
şiirlerimi demlemem. Yazdığım anda asarım..Zira yazdığım hiç bir şiire geri
dönüp bakmıyorum..Yazmaktan daha çok okumayı seven biri olarak, çoğu kez bir
dostun sayfasından aldığım ilhamla oracıkta karalarım birşeyler..Şairin kelime
dağarcığının geniş olma mecburiyetini savunurum..Ben henüz işin
başındayım...Kimileri kitap bastırsana diyor..Bu şiirlerle mi?..Yani
anlayacağınız kendimi henüz şair sınıfına koymadım...birbuçuk yıldır şiir
yazıyorum çoğu arkadaşlarım bilir..Eleştirilere katılmamam mümkün değil..Ama şu
var : şair şiiri yazarken ki ruh hali neyse onu yazar..Bir diğeri farklı
düşünebilir..ÇOKTANDIR BÖYLE BİR ORTAMI BEKLYORDUM..Şiir adına çok
sevindim..Fırsatım oldukça tartışmalarınıza katılacağım..herkese sevgi
sayglarımla
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Bu dizedeki--Selamsız
sabahsız-deyimi yerinde kullanılmamış.Bu deyimin anlamı:-----Saygısız bir
biçimde, selam vermeksizin, saygı göstermeksizin.-----budur
·
Mehmet Ziya Şengül hanımımn "deli" kelimesini yakıştıramadım sözüne
cevaben: siz çocuğunuz için deli olmaz mısınız? Hani "deli oluyorum onun
için" deriz ya işte bizim bebeğe de ailede herkes deli oluyor sevmekten:)
·
Ülkü Reyhan
Ahıska Beşinci kıtadaki;Hamura bulaşmış
elin kiriyle dizesinin diğer dizelerle anlam beraberliği yok..
Bunlar benim kişisel görüşlerim.Arkadaşımı her zaman beğeniyle okurum.Güçlü
bir hece şairidir.Görüşlerim sadece bu şiir içindi.Başarısını kutluyorum.
·
Mehmet Ziya Salih bey "başgöz" bitişik benim bildiğim ayrı yazarsanı
baş ve gözden bahsetmiş olursunuz.. oysa başgöz olmak halef selef olmak gibi
·
Mehmet Ziya "maviye sarılıp alda yatarsın" aslında bu mısrayı yazarken
erkek-kız çocuğu olarak düşündüm hani erkek çocuklara mavi kız çocuklara pembe
kundak yaparlar ya cinsiyeti anlaşılsın diye... bunun yanında al kelimesi el
bebek gül bebek anlamında, renk renk süslü giysiler giymek anlamında
kullandım..ayrıca mavinin mutluluğu temsili de işin içine giriyor haliyle.. bence:
iyi bir deyiş
·
Mehmet Ziya "dumura uğramış halde yatarsın" şen şakrak hayata
başlarken, ilk kazığı yersin bir yerlerden..herşey bildiğin gibi gitmediğini
görürsün.."hal" kelimesi maksadını anlatmakla
beraber,,"halde" olarak kafiye yaptığından çok mecbur olmamakla
beraber sırıttı gibi görünüyor.
·
Mehmet Ziya "Yelini yüzünden esirger saba" buradaki maksat soğuk yel
esmesin sana diye dua ederler ya.. bunu düşünerek yazdım..saba kelimesinin
içinde yel anlamı var evet farklı yazılabilirdi.. çözüm kolay ama eleştiriyi
yapmadan yazan bazı yerleri kaçırabiliyor..
·
·
Salih Erdem "baş göz olmak" evlenmek anlamında kullanılan bir deyimdir.
Sizin şiirinizde de “Öyle böyle başgöz olup biriyle” derken kastedilen anlam bu
olmalı. İyi geceler.
·
Mehmet Ziya hani bir de şöyle düşünün: ağabey bana baş göz oldu her zaman"
deyiminde geçen anlamda yazarsak dediğiniz doğru.iyi geceler
·
Şengül Cennet hmm ... buradaki ''delinle'' kelimesini ''sana deli olan
sevdiklerinl'' gibi düşünmemiştim ... bakın ... dediğim gibi, şiirde
kelimelerin geniş manâ skalasına yayılması budur işte ... birebir anlam aramak
gereksiz bazen ... seviyorum bu açık uçları :)
·
Şengül Cennet ''başgöz'' ... evet doğrusu budur ... birleşik yazılır
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Elbette şiir yazan ile şiir okuyan
arasında, şiiri okuyan ile diğer okuyan arasında bakış ve anlayış
farklılıkları, gördüğünü yorumlama farkları olacaktır. Bir şiirde ne anlatmak
istediğini en iyi yazanı bilir.Okuyanlar ise kendi anladıklarıyla ancak fikir
beyan eder. Zaten bizim amacımız şiiri yazana " evet doğru ifade etmişim
", "şurasını şöyle yapabilirmişim ", "burayı eksik
bırakmışım ", şu konulara biraz daha dikkat etmem gerekir ".....
türünde fikir vermek ve düşünce iklimini genişletmektir. Burası ne bir sınıfl
ne de başımızda eli sopalı bir hoca / öğretmen var. İmtihan olup da sınıf
geçmek ya da kalmak gibi bir kaygımız da yok. Hepimiz " daha iyiye giden
yolda " önce kendimize sonra arkadaşlarımıza ama en önemlisi heceye katkı
sağlamayı amaçlamalıyız. Bir tek arkadaşımızın kalbinin incinmesini, gönlünün
kırılmasını hiç birimiz arzu etmeyiz. Ama şiire de üvey evlât muamelesi
yapmayacağız. Bu dengeyi sağlayacağımızı düşünüyorum.
Mehmet Ziya beyin şiiri hakkında görüş bildiren arkadaşlara ve bu görüşlere
cevap veren şiirin şairine teşekkür ediyorum. İlk olduğu ve henüz grup tam
şekillenmediği halde ben katılımı beğendim. Bütün arkadaşlara teşekkür
ediyorum.
·
Şengül Cennet asıl biz size teşekkür ederiz Mehmet Emin Hocam ... bizleri böylesine
kaliteli bir ortamda buluşturduğunuz için ...
·
Salih Erdem Kuşkusuz şiirde ne anlattıldığını en iyi şiiri yazan bilir. Burada
söz konusu olan bir yazım hatası ve deyimin kullanımı. "baş göz"
birleşik yazılmaz. Türk Dil Kurumu'ndan bakabilirsiniz. "Baş göz
olmak" bir deyimdir. "Göz kulak olmak" deyimi gibi. Ziya Bey:
"ağabey bana baş göz oldu her zaman" diye bir örnek vermiş, verilen
bu örnekte de bir hata var gibi. Bir insana her zaman "göz kulak
olunur" ama her zaman baş göz olunmaz.
·
Mehmet Ziya Ülkü hanım gece yorum yazarken bildirim geldi sizden ama yorumlarınız
sayfaya düşmemiş ancak gördüm.."selamsız sabahsız" ne selam verenin
olur ne gecen ne de gündüzün olur anlamında kullanılmış..
·
Mehmet Ziya hamura bulaşmış elin kiriyle" evet ev işleri, ev geçindirme
derken sanki bir amele misali nerde yattığını bile anlamazsın
yorgunluktan..burayı da açıkladım sanırm.. şair şiiri yazarken birebir anlamda
kelimeler kullanmaz genelde..mecazi kelimeler kullanır ve şiire çekicilik
kazandırır..yosa herhangi bir konuyu anlatmak için düz yazı yazalım. ne gerek
var şiiire.. değil mi? Eleştirileriniz başım üstüne, cevaplarım iddia anlamında
değildir.. Sizi aydınlatma açısındandır saygılarımla
·
Mehmet Ziya Şengül hanım yerel bir deyimdir...Bizde kullanılır yanlış
değildir..Başgöz" kelimesini bende sizin gibi düşünüyorum. Salih beyin
inadı devam ediyor:)) fetva makamı cevap versin.:)
·
Bayram Mecit Yanardağın sıcaklığı ile pınarın serinliğinin karşıt örnek verilmesi
olmamış sanki sevgili dostum..pınarın serinliği basit kalmış.."yanardağ
kadar sıcak , kutuplar kadar serin" gibi, veyahut daha uygun bir şey
olmalı diye düşünüyorum..sevgiler..
·
Mehmet Ziya Biz pınarlarda serinliyoruz dostum kutuplarda ne işimiz var..Ama şair
oraya da gider gerekirse:)) burda ki amaç "pınar" sadece soğuk değil
susayanların kana kana içtiği yer olması sebebiyle kullanılmıştır..
·
Bayram Mecit Anlatamadım :) Pınarı kullanabilirsin tabiki ama o zaman yanardağı
kullanman olmuyor..uyumsuz oluyor..sıcaklığı anlatmak için yanardağı örnek
vermişsin , lakin o derece serinliğin gücünü pınarlar vermiyor..ayrıca
pınarlarda serinliyosun madem, kutuplarda işimiz yok diyosun....yanardağda ne
işimiz var..:) yanardağda yanan, kutuplardada serinler o zaman derim ben..tabi
illa kutuplar olsun demedim, o da güçlü bir örnek değil.ama yanardağla pınarlar
birbirine uyumsuz oluyo bence..
·
Mehmet Ziya Pınar"" neler hatıra getirir onu sorsam ne dersin? Bin
türlü güzellik getirir değil mi? Kutup deyince akla buzullar gelir birde
ayılar:)) başka birşey gelmez..Onun için özellikle pınar kelimesini kullandım..
·
·
Bayram Mecit Yinede anlaşamadığım bir nokta var ama, neyse daha fazla muhalefet
olmayacağım :) seni seviyorum dostum..
·
·
Mehmet Emin
Türkyılmaz Koşma tarzıyla; 11’li hece ve ilk
kıt’a çapraz “ abab ” sonrakiler “ ccca..” kafiye örgüsüyle kaleme alınmış
ayaklı bu şiire ALICI gözüyle baktığımızda:
Giriş mısraının ve ilk ayak mısraın son derece güzel olduğunu ama onları
tâkip eden üçüncü ve dördüncü mısralarda o güzelliğin zaafa uğradığını
görüyoruz.
“ Ailen, akraban “ dan sonra gelen “ delinle “ nin anlamı, “ ……..balda “
nın ise hem anlamı hem de çok kullanılması itibarıyla kafiyeyi sıradanlaştırması
adına gözü ve tekniği de biraz zaafa uğrattığını söylemeliyim. Bana göre
özellikle giriş mısraında ikisi de olmamalıydı.
Tarz koşma; yani, Halk diline müsait olan bir tarz için “ba ile a-ba “ nın
( elbette değişik versiyonları da olabilir ) şiirin yakıştığını düşünüyor
Şengül Hanıma katılıyorum. Ama bu şiir 7+7 olsaydı ve ya da konu itibarıyla
farklı içeriği olsaydı buraya itiraz edebilirdim.
“ Yelini yüzünden esirger saba “ mısraındaki düşünce güzel ama bu güzel
düşünceyi ifade etmek için şair kendini pek zorlamamış sanki. Tek başına “
saba” ya baktığımızda ; şapkasız olduğunda ( sabâ ) “ kaba saba “ nın sabası,
benim gibi Oflu’ların dilinde “sapa “ile karıştırılma riski olduğundan, “ bâd ”
ın rüzgâr, “ sabâ nın “ serin ve hafif rüzgâr ( Gün Doğusundan esse de)
anlamında olmasına rağmen “ bâdısaba “ nın nasıl sabah rüzgârı anlamında
geldiğini hâlâ tam olarak anlayamadığımdan buranın daha belirginleşmesini arzu
ederdim.
“ Maviye sarılıp alda yatarsın.” Mısraındaki kafiye “ al “ olmak zorunda
ise ( ki öyledir) diğer en doğru renk mavidir elbette. Geniş anlamlara
gelebilecek iki renk de ( mavi ve al ) doğru seçimdir bana göre.
“Dumura uğramak: İşe yaramaz hâle gelmek “ anlamıyla birlikte “ körelmek “
anlamına da geldiğinden yan yana iki “ hâle “ gelmemiş kabul etmek mümkün. Ama
bir risktir her zaman.
“ Kapıda köşede, dalda yatarsın.” Mısraında “ kapı ile köşe “ ye daldan çok
“ bucak, dam “ gibiler daha uygun sanki. Eğer dal seçeceksek ( ki kafiye öyle
diyor) o zaman “ kapı, köşe “ yerine daha yüksek yerler seçmek lazım. “ Saçak,
çatı, tepe “ gibi..
“Ellerin değmezse al kurdelâya “ daki “ al “ tekrarı olmasaydı bu mısraın
ayağa çok yakıştığını ve anlamı gayet güzel tamamladığını söyleyebilirdim. Ama
tekrarlar hep olumsuzluk verir çalışmalara.
“Öyle böyle başgöz olup biriyle
Tanışırsın her gün derdin piriyle
Hamura bulaşmış elin kiriyle
Kıymetini bilmez, elde yatarsın.”
“ Başgöz “ Ziya Beyin ve benim bağlı olduğum iklimde hep bitişik söylenir.
Hiç “ Baş göz “ demeyiz. Ama kâğıda döküldüğünde “ baş göz “ den başka
rivayetle karşılaşmadım. ( Ziya Beyi haklı çıkarmak için çok da sözlük
karıştırdım )) )
Ülkü Hanımın itirazına bakarken alt alta iki “ el “ gördüm. Biri “ yaban “
anlamında olabilir elbette ama yine bu tekrarların cinas olmadığı sürece kafa
karışıklığına da sebep olabileceğini ve şık durmadığını düşünüyorum. Ülkü
Hanımın hanımlık hassasiyetini de hesaba kattığımda bazı kelimelerle oynama
yapılmasının çok zor olmadığını da gördüm. “ kir – ter “ gibi. İstemediğiyle
bir hayatı devam ettirmek sadece erkelerle mahsus değil Ülkü Hanım. “ Bulaşmış
– bulanmış “ tercihi de sorgulanabilir.
Ama Ziya Beyin “ hamura bulaşmış elin kiriyle" evet ev işleri, ev
geçindirme derken sanki bir amele misali nerde yattığını bile anlamazsın
yorgunluktan. “ izahını ben bu kıtâ da hiç düşünmedim. Bu kıt’a sanki “ baş göz
olunanı anlatıyor gibi durdu . Bu yüzden daha sarih ifadeler kullanılmalı
galiba.
“ Selamsız sabahsız, çulda yatarsın.” Mısraı oluşturan “ selamsız sabahsız”
ve “ çulda ” bu şiirin dokusuna çok uygun kelimeler aslında. Ama yan yana
geldiklerinde aynı uygunluğu sanki göstermediler. “ selamsız sabahsız “ başka
yerde kullanılabilir “çul “ un önüne de başka bir şey gelebilirdi.
Ülkü hanımın “ Bu dizedeki--Selamsız sabahsız-deyimi yerinde kullanılmamış.
Bu deyimin anlamı:-----Saygısız bir biçimde, selam vermeksizin, saygı
göstermeksizin.—“ tespitinin “ saygısız ” kısmına elbette katılmıyorum. “
arayıp sorulmadan, unutularak, bir köşede bırakılarak “ olarak düşünülmesinin
ve kullanılmasının doğru olduğunu düşünüyorum.
“ Yan çıkan ebatlı salda yatarsın.” Mısraında Salih Beyin itirazının “
ebatlı “ kısmına katılıyor ama “yan çıkan “ kısmına özellikle “ yan “ a
katılmıyorum. Ha aynı anlama gelebilecek alternatif kelimeler elbette
bulunabilirdi. Ama “ Ayakta geçtiğin eski eşikten ” dedikten sonra “ oturarak “
denmeyeceğine göre “ yan yan çıkmak “ gayet normal bir çıkıştır. “ uzanarak,
hareketsiz, yaslanarak..(vb) “ gibi ifadelere denk düşebilecekler de
olabilirdi.
Son derce güzel bir final kıt’asıyla da bitirilmiş şiir.
“Gün gelir de olmaz gelen gidenin
Yaşamak için de kalmaz nedenin”
Alt alta iki mısrada ( gelir de / için de ) bu tekrarlar olmasa daha şık
olurdu.
( Noktalama konusuna hiç girmedim..Bunu bir dil öğretmenimizin yapması en
doğrusudur bence. )
Velhâsıl, daha iyisi yine şairi tarafından gayet kolay bir şekilde
yazılabilecek sesi, anlamı, sürükleyiciliği, devamlılığı olan, kopukluklar
yaşanmayan güzel bir koşmaydı.
Dokundu bir tarafımıza vesselâm!
·
Mehmet Ziya Kalbi şükranlarımla hocam..Eleştirinizin her kelimesine
katılyorum..Şiire Necip Fazıl okulayarak başlayan biri olarak..Rahmetli üstadın
ilk kitabını yaktığını biliyorum.Hafızamda yer etmiş olan bu eylem, beni elde
olmadan etkiklemiş olabileceğini düşünüyorum ki şöyle: ben yazdığım şiirlerimi
demlemez hemen asarım. Bir şiir en fazla bir saatimi alıyor ve şiiri astıktan
sonra eleştirilen yerini düzenler daha bakmam.. Kısa bir süredir şiire başladım
çok yolum var..Pişe pişe belirli yere geldikten sonra "alın size
şiir" diyecek olduğum zamanın gelmesini beklemekteyim..Azimle çaılşarak,
okuyarak, dinleyerek..Şu ana kadar yazdığım şiirleri şiirden saymıyorum..Ama
şunu da görüyorum..Piyasada dolaşan şiirciklerden çok daha iyi şiirlerim var
oldugunu da biliyorum..Her şeyin farkındasınız sanırım..Sevgi saygılarımla
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|
|