Şerh-i İldem ( Nazire-i İldem )


Şerh-i İldem ( Nazire-i İldem )
 
Elhak! Bir boyun ki; Hakk’a büküle
İğrip, zemmi nazar kaleme değmez!
Meftûn- u müstakîm döner mi küle?
Hiçbir cehd-i beşer âleme değmez!
 
Beyan hafî ise sözde saklanır
Reyyan kapısında sâim aklanır
Niyet hayr değilse nasıl paklanır?
Üryan cihan olsa ihrama değmez!
 
Hangi ibrazdır ki eksik biline?
İnfaz kan damlatır adlin diline?
Niyaz mübaşirse nazın iline
Dil tûfan olsa da merama değmez
 
Anlık vehecan mı, köz mü, alaz mı?
Bir muhkeme sınır gerçekten az mı?
Mısraın meramı adv mi, ikaz mı?
Nazar-ı tefekkür ildeme değmez!
 
Kevn-i ziyâ ise karanlık muhal
Gerçek türab ise gayrisi hayâl
O’nun üflediği bilmez başka hâl
Hükm-ü maznun kat’a erdeme değmez!
 
Elvan-ı riyazın hâli sarihtir
Mevsim sayf’ta ise şitâ kerihtir
Kara mı beyaz mı şâhit tarihtir
Sabır, kahır varken behreme değmez!
 
Verâya içilen and zâyî olmaz!
Vakf, muhkem kaledir, hem mâyi olmaz
Dost, dostsa yarada bir payı olmaz
Devâda şâibe merheme değmez!
 
Elif kalmak varken vav’lık mı? Neden?
Nedir ki dokuya sirayet eden?
Dert etme, üzülme! “ Kendine yeten! “:
Hüsn-ü niyet hırsla " çehrem " e değmez
Âra meftun bir vech şek’e baş eğmez!
 


Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
İstanbul – Haziran 2011

 

( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)



İLDEM

Hakka bükük boynu iğri görünen
Kasemle mültefit kalem incinir
Doğruya meftunken yerde sürünen
İnsi kucaklayan âlem incinir 

Kelamlarda saklı örtülü beyan
İhanet çölünde var mıdır reyyan
Matuf zeminlerde niyetler üryan
Sükuta bürünen ihram incinir

Yetersizse kul indinde ibrazı
Adl olana sevk gerekir infazı
Muhatapsız ise nazı niyâzı
Dile gelemeyen meram incinir

İdraki zorlar mı anlık vehecan
Kendi sınırında mahkum ise can
Aynada yansıyan mısralar mercan
Kanayan düşlerde ildem incinir

Derin karanlığın kevnî ziyâsı
Toprak bedenlerin kutsî mayası
O’nun nefesiyle bâki hayası
Maznun hükümlerle erdem incinir

Umudu yeşilse mahzun riyazın
Hükmü nedir yaz ortası ayazın
Farkı yoksa siyah ile beyazın
Sabır kilesinde behrem incinir

And içmişken elestüde verâya
Gönlümüzü vakfetmişken Hira’ya
Değmiyorsa dostun eli yaraya
Otacısı meçhul merhem incinir

Vav olsam da elifliğe hürmeten
Tek O’na muhtacım, kendine yeten
Eğer nasipsizsem hüsn-ü niyetten
Âr ile bezeli çehrem incinir

Elif Yiğit Karlı
 
2011









Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
23.11.2024 06:17:03
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.