Oflu Şiirleri / Dosta mektuplar (2)
Dosta Mektuplar (2)
Ah be dost! Aranma,
sitem isteme
Var git… Temennimi düşürme âha!
“ Geçmişte yaşadım,
bilirim ” deme
Cevrimin methini
duymadın daha!
Eğer hissetseydin kırk
gün uzaktan
Saçın tanımazdı başka
renk, aktan
Dinle! Bahsedeyim şöyle
ufaktan
Gönlüne dokunsun yanık
râyiha.
Henüz bilinmedi dengi ve
eşi
Zerresi boğardı inan,
güneşi
Görse, diz çökerdi
Nemrud ateşi
Ama lezzetine biçemem
paha.
Kızgın saç üstünde adım
atmak say!
Timsahlı nehirde dibe
batmak say!
Boynundan çekilip boy
uzatmak say!
Ve ulaşamamak bir kez
sabaha.
Duyulur; aslanın
hırıltısıyla.
“ Geldim! ” Der;
celladın tıkırtısıyla
Zindan kapısının
gıcırtısıyla
“ Haydi kalkın! ” Demek
sanki semaha.
Say ki muhtaç olmak;
yılan zehrine
Say ki bel bağlamak;
cadı sihrine
Say ki bir saatlik can
tehirine
Sancak teslim etmek
düşüp tamaha.
Yürekte yaşatır cenk
üstüne cenk
Beynin gelgitleri
meczuplara denk
Her kalp atışında
bozulan ahenk
En mâsum bakışla döner
silaha.
Kâh anne kabrinde yetim
feryadı
Kâh bir isyankâra kabir
hayatı
Her hâli aratır inan
sıratı
Belki de düşmektir
varmak felaha.
Lûtfedilmese de o “
nidâ-i kün! ”
O’nun imtihanı her türlü
yekûn
İbrahim olmak mı? Haşâ!
Ne mümkün?
Zaman farklı lâkin yer
aynı saha
Bir yanı ıstırap; kahır
ki kahır!
Bir yanı muamma; sır
içinde sır!
Medh u senâsında boğulan
asır
Hem fıtrata küser hem
kıblegâha
Bundandır sesimiz kısık
gelir dost!
Yüzümüz, görene asık
gelir dost!
Bu âciz dervişi kucaklar
mı post?
Ne yüzle doğrulup dönsün
dergâha?
Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
İstanbul - 05 Ekim 2011
Her sitede adımın ve şiirlerimin olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin vermiyorum.)
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|