Korkuyu Yenmek / Afet KIRAT
KORKUYU YENMEK
Temiz suyla karmıştı topraktı ilk mayası
Kızıl
sırla sarmıştı ustasının ayası
---Dokunmak istemezdi taşlardan çok korkardı
---Tak
demişti canına bir gün kükredi esti
---Muhtaçtı akan suya kalkıp pınara vardı
---Kana kana
su içti taştan ürkmedi testi.
Farketti
ki sebepsiz yalan dünyaya yası
İmkânsızdı
kaçması engel oldu hayâsı.
Gerekirse
kırılır ama hiç eğilmezdi
Vakurdu
şimdiye dek yılmadan dimdik gezdi.
---Ruhunda
taşıyordu ustanın emeğini
---Boyun
eğmek taşlara olacaktı ihanet
---Üstünden çıkartmadan kızıl sır gömleğini
---Duada
gibi boynu göğe bakmalı elbet.
Geç kalmış
olsa bile kendi gücünü sezdi
Taşlarla
oynaşarak yersiz korkuyu ezdi.
Kaskatı
olmalıydı dünya olsa da kara
Elbette
kapanacak bir gün kanayan yara
---Dik
durmaktı gayesi küçük sırlı testinin
---Gücü
kalmasa bile gururla bakacaktı
---Vakti
bitene kadar vuslata koşan tinin
---Hasret
ile yanarken bağrına akacaktı.
Ustasının
gücüyle sabretmeliydi nâra
Muhtaçtı
yaşadıkça korksa bile pınara.
AFET KIRAT
Aynı
kıtada, alt alta gelen mısralarda da önemlidir ama özellikle yan yana getirilen
kelimelerdeki ses bir şiir için çok çok önemlidir. Bu kelime seçimleri âdete
bir ses mühendisliği gibi üzerinde çok düşünülmesi gereken bir teknikle
sağlanmalıdır. Bu yüzdendir ki bir şiirin yüksek sesle okunarak ( defalarca)
kontrol edilmeden bitirildi sanılarak kayıt edilmesi bizi hep yanıltır..
Değerli Kırat zaten öyle bir konuyu şiirleştirdi ki; onu oluşturan harflerin
bazıları yazının icadından beri birbirleriyle cenk halinde! “ ts ”
Yetmedi; “ sırla sarmıştı , kükredi esti, kalkıp pınara, taştan ürkmedi testi,
kızıl sır, Muhtaçtı yaşadıkça, Üstünden çıkartmadan, karmıştı sarmıştı…” gibi
ancak zaruret hâlinde yan yana gelebilecek kelimeleri bir araya getirdi.
Telaffuz edilirken zorlanılacak ya da birbirleriyle karışacak kelimeleri seçmek
okuyucuya ( gerçek okuyucuya..resme bakana değil ) bir eziyettir.
Ses karıştı!
Bu kafiye örgüsü bu şiir için ideal bir örgü değil. Şiiri boğdu ve mesajı net
veremedi. Bir berraklık yok şiirde. İyi ki üç bölümle sınırlanmış. Ayrıca bir
kafiyenin ilk bölümle üçüncü bölümde tekrar edilmesi şık durmamış. “ testi /
testinin “
Örgü uygun düşmedi!
İfade biçimini oluşturan kelimelere yüklenen anlam ise ayrı bir konu.
Ben bazı mısralarda ne anlatılmak istendiği anlayamadığım gibi hangi mısra
hangisinin devamı olduğu da çok belli değil.
“Kaskatı olmalıydı dünya olsa da kara”
Dünya neden kara?
“ Vakti bitene kadar vuslata koşan tinin “
Tin hangi vuslata koşuyor?
Yani, sanki kafiye kaygısı anlamı geriye itti gibi bir görüntü verdi şiir.
Afet hanımın son günlerdeki yoğunluğu ve zamansızlığı muhakkak önemlidir ama
ondan beklenen şiirler i üretmeyecekse biraz az yazması daha makul bence..
Animasyon görüntüsü güzeldi..
Eyvallah!
Oflu / Mehmet Emin TÜRKYILMAZ
Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok
|