Osmaniye / Sadık DAĞDEVİREN


OSMANİYE
 
Mezepotamyalı"Amanyum"demiş
Hitit kaynakları"Amana"demiş
Asur Kaynakları"Amanu"demiş
Özel bir şehirdir gül Osmaniye
 
Klasik çağda da"Maurun Oros"du
Batılı kaynakta"Montana migra"ydı
İslami Kaynakda"Cebel-ul Lukkam"dı
Sen"GAVUR DAĞI"sın bil Osmaniye
 
Topraktepe,Taşlı,İşpir Höyüğü
Açıp,deşmek gerek taşı,kovuğu
Karataşlı,Tırmıl bir çok höyüğü
Araştır,incele,bul Osmaniye
 
İlk Türkler buraya gelİP durmuşlar
Burda yerleşmeye karar vermişler
Haraz mevkiinde şehri kurmuşlar
Türklere böyle bir el Osmaniye
 
Fransızlar gelip işgal etmişler
Ermeniyle birlik ahkam kesmişler
Osmaniyeliler sürüp atmışlar
Sende şu namını sal Osmaniye
 
Değirmen,Çardak’ı,Esenli kale
Domuztepe,bahçe,Aşılı kale
Babadoğan,Çem’i,Gebeli kale
Çağlara sen şahit ol Osmaniye
 
Hierapolis-Kastabala örenler
Flaviopolis gibi viranlar
Yol güzergahında hamamlar,hanlar
Ovanda bereket bol Osmaniye
 
Envar-ül Hamit’i,Ala camisi
Ağcabayın vardır burda camisi
Karatepe,Aslanlıtaş müzesi
Güneyden,kuzeye yol Osmaniye
 
Çançan mezarları,mağaraları
Amanos’un ile şu Nur dağları
Zorkun,Bağdaş,Savrun o yaylaları
Ne güzel de eser yel Osmaniye
 
Şarlak la,Karaçay şelaleleri
Yarpuz yaylasında dağ laleleri
Kent ormanlarında kelebekleri
Omuzlara atkı,şal Osmaniye
 
Bahçe’si,Düziçi,Hasanbeyli’si
Toprakkale,Sumbas ve kadirli’si
Ayırmak ne mümkün güzel hangisi
Bu gülün yaprağı,dal Osmaniye
 
"Menevşe buldum derede"diyoruz
Etli kömbe,kuru kömbe yiyoruz
Leçe taşlı seramik bakıyoruz
İşte böyle bizde hâl Osmaniye
 
"Görmedim güzelde böyle bir eda"
"Aşık Dede Ünal" verdi hoş seda
Lüzumsuzda böyle ederken veda
Sende sağlıcakla kal Osmaniye
 
Sadık Dağdeviren 09/04/2009
 
 
 
 
( 09/04/2009 Tarihinde Edebiyat Defteri sayfalarına düşen bir şiir.)
 
 
 
( Sadık beyin Edebiyat Defteri’nde beni yasaklaması ve bu şiirin altında yorumumun görülmemesi üzerinde yasaklansa bile yorumların silinemediği “ eleştirilen şiirler ”deki bir başka şiirinin altın ilave ettiğim yorum.)
 
Sayın Dağdeviren,

04/09/2009 tarihli “ Osmaniye “ başlıklı şiirinize yorum ve eleştiri yapmak için girdim. Şehir şiirlerinizi inceleyerek aşağıdaki değerlendirmeyi yaptım ama gördüm ki beni yasakladınız!
Neden?
Size karşı saygısız ya da hakaret içeren bir davranışım mı oldu?
Yoksa sadece sizi öven eleştirilere mi açık şiirleriniz?
Eğer kendine güvenen, dediğiniz gibi “ her yerde adı olan ve yazan “ biri iseniz böyle davranışlar içinde olmamalısınız. Milletin ağzını, dilini, elini, ayağını bağlayıp “ ben kahramanım demek “ ucuz bir harekettir..

Yorumumu ve eleştirimi buradan gönderiyorum.

 Bir süre önce şiirlerinizden birinin altında gördüğüm bazı eleştirilere verdiğiniz cevabı görünce doğrusu yazıp yazmamakta tereddüt ettim. Ama okuduğum her yeni şehir anlatımınızdaki ifadelere şiirsel noktadan baktığımda şiir adına kendimi tutmak mümkün olmadı. İfade etmeye çalışacağım düşüncelerimden dolayı umuyorum kırılmayacaksınız.

Evvela, kaybetmiş olduğunuz yakınınıza bir kere rahmet ve sizlere sabırlar diliyorum.

Türkiye’yi şehir şehir inceleyerek ve araştırarak şiirleştirmek okuyucuya hatta gelecek kuşaklara sunmak son derece güzel bir düşüncedir. Bu düşüncenizden dolayı teşekkür ediyorum.
Ama zor iştir!
Hele şiirsel bakış açısı ile ifade etmek, üstelik hece şiiriyle bunu yapmayı düşünmek büyük cesaret, başarmak ise oldukça zordur.
Sizin de zorlandığınız gibi..

Eğer serbest tarzda bunu yapsaydınız işiniz bence daha kolaydı. Bunca yabancı kelimeyi kalıplara sığdırmak zorunda kalmayacaktınız, iç durak, ses, uyum ve kafiye sorunlarını böylesine üst boyutta yaşamayacaktınız.

Niyetinizin ve düşüncenizin iyi olması ortaya koymaya çalıştığınız ürünü eleştirilmez yapmaz. Yukarıda bahsettiğim o cevabınızda “ çok göz önünde olmak, çok dergilerde ve köşelerde yazmış olmak “.. vs) gibi özelliklerde bana göre hiç kimsenin ve dolayısıyla sizin ürünlerinizi dokunulmaz yapmaz. Ama sizin ürünlerinizi eleştirmek, beğenmek ya da beğenmemek de şahsınıza yönelik bir davranış olarak algılanmamalı. Bu iki konuyu ayırt etmek, duygusallığı bir kenara bırakıp ciddi boyutta tahammül göstermeye çalışmak ( ne kadar bu konuda başarısız olsak da ) şiir adına gelişmemizi daha çok sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Ancak ve ancak Allah (cc) kelâmı, Peygamber efendimizin ( sağlam olduğu konusunda ittifak edilen) hadisleri tartışılmazdır. Bunun dışında bana göre her konu, söz, yazı ..(vs) tartışılabilir. Ve tartışılmalıdır da..

Hiç kimse kendi yazdığının hatasız ve kusursuz olduğunu düşünmemeli, “ Kral çıplak “ diyenlere harp ilan eden sahte krallara çıplak gezmenin anormal olduğu hatırlatılmalı, en azından giyinmeseler bile malum yerlerine yaprak bağlamaya zorlanmalarının gerekli olduğunu düşünenlerdenim.

Bu vesile ile;

Şehir şiirlerinizin bir çoğunu, belki hepsini okudum.
Doğrusunu söylemek gerekirse hece adına çok üzüldüm..
Hece şiiri bu hâllere düşmemeliydi!

Gördüklerim;

a) Araştırmanızdaki ciddiyeti tasarıma yansıtamamışsınız.
b) Aynı ayakları, kelimeleri ve kafiyeleri tekrar etmekten öteye gidememişsiniz.
c) Kafiye örgünüz ve kafiye yapınız çok acemice.
d) Seçtiğiniz kelimeler, her şehir ifadesindeki yöntem birbirinin aynı.
e) Bu tür geniş muhtevası olan, araştırma ve inceleme sonuçlarını şiirleştirmek için seçilen hece ölçüsü 11’li olmamalı bence. Yettirmediniz!
f) Hece şiiri bu kadar yabancı kelimeyi bünyesine alamaz. Almaya zorlarsak eğer; iç durak, ses, ve ahengini kaybeder.
g) Çok acele etmişsiniz. Bu tür şiirler üzerinde çok daha fazla düşünülmesi ve uğraşılması gereken şiirlerdir.
h) Belki en önemlisi, hece seven, heceyi tâkip edenlere hece şiiri konusunda yanlış ve zararlı örnek oldunuz.


Bunları söylemek zorunda oluşumun sizin şahsınızla alakalı olmadığını tekrar etmek istiyorum. Bunda da ciddiyim.
Ama, söylemem gerekirdi.

Belki, insan bâzan kendini nadasa bırakmalı toprak gibi. Çok yazmanın insan bünyesindeki veriminin düştüğü bir gerçektir. Her zaman çok ürün yerine kaliteli ürünün hedeflenmesinin daha doğru olduğunu düşünürüm. Bu konuda da yine size sitemim var:
- Çok yazıyorsunuz!

Sadık bey,

Tekrar ifade etmek istiyorum. Sizin şahsınız, kişiliğinizle alakalı değil eleştirilerim.
Ürünlerinizle ilgileniyorum. Eğer kızıp yasaklayacaksanız bunu da anlarım.
Ama, “ bana hakaret etti, kişiliğimi eleştirdi “ yargısı ile değil, şiirlerimi eleştirdi teşhisi ile bunu yapın en azından.

Hece şiiri adına daha verimli ve edebî ürünlerde buluşmak üzere

Selâmlarımla;

Eyvallah! !
 
Oflu / Mehmet Emin TÜRKYILMAZ








Yorumlar
Henüz yapılmış yorum yok




Yorum Yapın

Ad Soyad: Yorumunuz:
E-posta:
Tarih:
29.3.2024 09:27:57
 


 
 

 
 

 
 
 
 
 
 




Bu site Kişisel Yazar Web Tasarım projesi ile oluşturulmuştur.