Oflu Şiirleri / Veda Mektubu
Veda Mektubu
Bu bir veda mektubu; ne ah ne ağıt yakış
Aşk yazan kalemimi kıyıp kırdım bu gece
Sanki dönüşsüz yolun her adımı; başka kış
Saatleri hüsrana çöküp kurdum bu gece.
Yaktığım şiirlerin tütsüsüyle yoğrulup
En hırçın dalgalara son yelken açıyorum
Hicran renkli paltomun gölgesinde doğrulup
Limanın olamayan kendimden kaçıyorum.
Gece henüz bitmeden gün seninle başlardı
Gamzelerin süzerdi ışığını güneşin
Gonca, ilham olmadan gülüşünü düşlerdi
Yaratılmış âlemde var mıydı başka eşin?
Hani o merdivenler; volta volta basamak
Ya sahil?... Bana değen simlerinle kalsaydım
Bu ne bitmez hasretmiş! Bu nasıl bir susamak?
Başını yasladığın o an heykel olsaydım !
Kapandı mı o yollar; beni sana getiren?
Nasıl bir yıkılıştı dönüp de baktığın an?
Kim oldu bu sevdayı fütursuzca bitiren?
Kime hüzzam çalıyor son bestesinde zaman?
Bir zamanlar seninle anlamı vardı aşkın
Şimdi sen yoksan eğer aşk, meşk bana ne gerek?
Kuşatmış bahçesini sensiz virane köşkün
Kobra ıslıklarına vokal yapan engerek!
Bak! Kokun üzerimde; hâlâ sen kokuyorum
Benden birşey kaldı mı okşadığım saçında?
Ardındaki her şeyi kendimle yakıyorum
Yüzünü yıkadığın derenin yamacında.
Üşüyorum sevgili... Baharda üşüyorum
Sana bakmayan gözü göz diye taşır mıyım ?
İzlerinde kaybolup; kalktıkça düşüyorum!
Yolun bittiği yerde sana ulaşır mıyım?
Gidiyorum sevgili...Benden kaçarcasına
Son çukuru mâziye kazıp da gidiyorum
Emrihak geldiğinde O’na göçercesine
Bu veda mektubumu yazıp da gidiyorum....
Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
İstanbul – 2006
( Not: Her sitede adımın ve şiirlerimin
olmasını istemediğim için; yazılı izin alınmaksızın şiirlerimin tek tek ya da
blok olarak kendi kayıt ettiğim sitelerin dışında yayımlanmasına izin
vermiyorum.)
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|