Nâbi / Eserleri
Eserleri
Manzum ve
mensur eserleri bulunan Nabi'nin manzum eserleri şunlardır: Türkçe Divan,
Farsça Divançe, Hayriyye, Hayrabad, Terceme-i Hadis-i Erbain, Surname. Nabi'nin
edebi kişiliğini ortaya koyan ve ona ün kazandıran en önemli eserleri manzum
eserleridir. Manzum eserlerinden de onun görüşlerini yansıtan ünlü eserleri
Türkçe Divanı'yla Hayriyye'dir. Şimdi kısaca yukarıda adların; verdiğimiz söz
konusu eserleri tanıtalım:
Türkçe
Divan: Değişik
nazım şekilleriyle yazılmış manzumelerin yer aldığı Divan içerisinde Gazellerin
bulunduğu bölüm, gerek sayı gerekse düşünce yapısı bakımından eserin en önemli
bölümüdür. Ayrıca, Kıta, Rubai ve müfredlerin sıralandığı mukattaat bölümü
de şairin hikmet anlayışını yansıtması ve dönem hakkında tanıtıcı bilgiler
vermesi bakımından önemlidir. Elifba düzenine göre sıralanmış olan gazellerin
harf değişimlerinde araya bir rubai konmuş olması Nabi'nin Türkçe Divanı'nın
özelliğidir.
Hayriyye:
Nabi'nin oğlu
Ebulhayr Mehmet için Halep'te yazdığı bu esere Hayriname de denir. Ebulhayr'ın
mutlu bir insan ve toplum içerisinde iyi bir birey olması için nasıl davranması
gerektiğini anlatan pendname türünde didaktik bir mesnevidir Nabi Hayriyye'de,
oğlunun şahsında döneminin gençlerine de öğütler verir. Eser, sanatçının
değişik alanlardaki görüşlerini yansıtması bakımından olduğu kadar dönemin
tarihi ve toplumsal yapısını daha çok hicvederek tanıtan bilgiler vermesi
açısından da önemlidir. ' Bu özelliği ile Hayriyye, sosyal hicviye olarak
edebiyatımızın başarılı örneklerindendir.
Nabi'nin
diğer manzum eserlerinden olan Farsça Divançe Terceme-i Hadis-i Erba'in,
Hayrabad ve Surname şairin ikinci sırada yer alan
eserlerindendir. Farsça Divançe, Türkçe Divan içinde yer alır.
Divançe'de Farsça gazeller ve onları izleyen Tahmisler bulunmaktadır. Terceme-i
Hadis-i Erbain, Molla Cami'nin Kırk Hadis Tercümesi'nin Türkçe
manzum çevirisidir. Hayrabad, aşıkane konulu bir Mesnevi
olup Ferideddin Attar'ın İlahiname'sinden esinlenilerek yazılmıştır.
Surname: IV. Mehmed'in şehzadelerinin sünnet düğünü için
yazılmış bir mesnevidir. Döneminin tarihi, kültürel ve sosyal yapısını tanıtıcı
bilgiler veren eser, edebiyatımızdaki surname türü eserlerin önde
gelenlerindendir.
Nabi'nin
mensur eserleri ise, Fetihname-i Kamaniçe, Tuhfetü'l-Harameyn, Zeyl-i
Siyer-i Veysi ve Münşeattan ibarettir. Fetihname-i 'Kamaniçe'de Nabi,
IV. Mehmed'in Lehistan Seferi ile ilgili izlenimlerini ve Kamaniçe Kalesi'nin
alınışını anlatır. Gazavatnâme türü eserlerden olan Fetihname-i Kamaniçe, 1865
yılında İstanbul'da basılmıştır. Tuhfetü'l-Harameyn, Nâbi'nin hac
ziyareti sırasında edindiği izlenimlerini anlattığı eseridir. Dili ağır olan bu
eser de eski harflerle yayımlanmıştır. Zeyl-i Siyer-i Veysi, 17.yüzyıl
nasirlerinden Veysi'nin Hz.Muhammed'in doğumundan Bedir Savaşı'na kadar geçen
dönemdeki olayları anlattığı siyerine, Mekke'nin alınışına kadar geçen
dönemdeki olayların Nabi tarafından eklenmesiyle meydana gelmiş bir eserdir. Münşeat
ise,Nâbi'nin özel ve resmi mektuplarının içinde toplandığı mensur bir
eserdir.
Nabi,
döneminin geçerli bilgilerini, Farsça ve Arapça ile Dirlikte bu dillerin
edebiyatlarını iyi bilen bir sanatçıdır. Alim yanı özellikle mensur eserlerinde
kendini sık sık ortaya koyar; eserlerinin nemen hepsinde derin bilgisinin
izleri görülür. Alim yanına rağmen, söz oyunlarından uzak, açık, kesin,
yapmacıksız üsluptan ve sade dilden yanadır. Ancak, Nabi, kısmen aldığı
eğitimin, kısmen de gelenekten kopamamasının sonucu, eserlerinde kolay
anlaşılır bir dil kullanamamıştır.Kaynakların görüş birliğinde olduğu nokta
Nâbi'nin Divan şiirine yeni bir anlayış, yeni bir ifade tarzı getirmiş
olduğudur. Nabi, Hikemi Şiir ekolünün edebiyatımızda kurucusu
olduğu kadar en usta şairidir de. Nâbi'nin hikemi şiir yolunu seçmesinin iki
temel nedeni; hikemi şiirin şairin yaradılışına uygun düşmesi ve sanatçının
imparatorluğun gerileme döneminde çökmeye yüz tuttuğu bunalımlı günleri yaşamış
olmasıdır.
Düşünce,
bilgi ağırlıklı olan hikem şiir Nabi'ye göre didaktik amaçlıdır. O, şiirin
işlevini, kişisel ve toplumsal aksaklıkları okuyucuya göstererek okuyucuyu
uyarmak. doğru yola yöneltmek olarak görür. Bu amaçla da, çağının bozuk
düzenini şiirlerinde ustalıkla yansıtır ve yerer. Nabi, lirik şiirler de yazmış
ve bu tarzda da başarılı olmuş'tur. Ancak, dindar kişiliğince geniş bilgi,
tecrübe ve seziş gücünden kaynaklanan olgunlukla o insan ve toplum hakkındaki
görüşlerini, düşünce yanı ağır basan hikemi şiir atmosferi içinde büyük
ustalıkla vermiştir.
Kaynak: edebiyatsanat.com
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|