Şinasi / Hayatı
İbrahim Şinasi (d. 5 Ağustos 1826 - ö. 13 Eylül 1871) , Osmanlı Devleti'nin
İstanbul kentinde (günümüzde Türkiye) doğan Türk gazeteci, şair ve tiyatro yazarı.
Şinasi, 19. yüzyılda Türk edebiyatını
etkileyen ve yönlendiren yazarlar arasında yer alır. Osmanlı toplumunun çağdaş
uygarlığı yakalayarak gelişebileceğini, bununsa batı örnek alınarak
gerçekleşebileceğini savunan batılılaşma hareketinin öncülerinden biridir.
Gazetelerde yazdığı makalelerle, Fransızca'dan yaptığı şiir çevirileriyle,
edebi ve toplumsal eleştirileriyle, yazdığı tiyatro yapıtlarıyla ve kullandığı
yalın, halkın anlayabileceği arı dille edebiyatta batılılaşmanın ilk adımlarını
atmıştır.
Doğumu ve yaşamının ilk
yılları
Doğum tarihi tam olarak bilinmemekle beraber bu hususta üç farklı
(1824-1826-1827) yıl verilmektedir. Mustafa Nihat Özön, Ömer Faruk Akün, Ahmet
Rasim, Ali Canip Yöntem gibi araştırmacı ve yazarlar doğum yılı olarak 1824'ü
esas alırlar fakat yakın dostu ve araştırmacı yazar Ziyad Ebüzziya Tevfik doğum
yılının 1826 olduğunu dile getirir. Bazı araştırmacılar doğum yılı bile belli
olmayan Şinasi için 5 Ağustos 1826 tarihini verselerde belgeyle sabit
olmadığından bu tarih kesinlikle doğru değildir. Bugün sahip olunan belge
niteliğindeki iki kaynağa göre doğum yılının 1826 olduğu tahmin edilmektedir.
Babası, topçu yüz başı Mehmet Ağa, annesi ise Esma Hanım'dı.
1828'te babası Yüzbaşı Mehmet Bey'in Rusya ile yapılan savaşta Şumnu'da şehit
düşmesiyle henüz iki yaşındayken yetim kaldı. Çocukluğu yokluk içinde geçti.
1832'de Mahalle Mektebi'ne girdi.
Meslek hayatı
Şinasi, ilköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi'nde ve Feyziye Okulu'nda
tamamladıktan sonra Tophane Müşiriyeti Mektubî Kalemi'ne kâtip adayı olarak
girdi. Burada görevli memurlardan İbrahim Efendi'den Arapça ve Farsça öğrendi.
Aynı kalemde görevli eski adı Chateauneuf olan Reşat Bey'den Fransızca dersi
aldı.
Bu görevindeki çalışkanlığı ve başarısı nedeniyle, önce memurluk sonra
hulefalık derecesine yükseltildi. 1849'da Maliye alanında eğitim alması için
devlet tarafından Paris'e gönderildi fakat burada edebiyat ve dil konularındaki
çalışmalarını sürdürdü. Oryantalist De Sacy Ailesi ile dostluk kurdu. Ernest
Renan'la tanıştı, Lamartine'in toplantılarını izledi. Oryantalist Pavet de Courteille'e
çalışmalarında yardım etti. Dilbilimci Littré ile tanıştı. 1851'de Société
Asiatique'e üye seçildi.
1854'te Paris dönüşünde bir süre Tophane Kalemi'nde çalıştı. Daha sonra
Meclis-i Maarif Üyeliği'ne atandı. Encümen-i Daniş'te (ilimler akademisi) görev
yaptı. Koruyucusu Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın görevinden ayrılması üzerine
üyelikten çıkarıldı. Reşit Paşa, 1857'de yeniden sadrazam olunca, Şinasi de
eski görevine döndü.
1860'da Agah Efendi ile birlikte Tercüman-ı Ahvâl Gazetesi'ni çıkardı.
Devlet işlerini eleştirmesi ve Sultan Abdülaziz'e karşı girişilen eylemin
düzenleyicilerinin yanında yer alması nedeniyle 1863'teki Meclis-i Maarif'teki
görevine son verildi. Gazeteyi Namık Kemal'e bırakarak, 1865'te Fransa'ya
gitti. Orada sözcük çalışmalarına yöneldi.
Société Asiatique Üyeliği'nden ayrıldı... 1867'de İstanbul'a döndü. Kısa
bir süre sonra yeniden Paris'e gitti. Burada kaldığı iki yıla yakın sürede,
Fransa Milli Kütüphanesi’nde araştırmalar yaptı. 1869'da İstanbul'a dönünce bir
matbaa açtı ve eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladı. Kısa bir süre sonra da 13
Eylül 1871'de beyin tümöründen öldü.
Batı uygarlığındaki Türk Edebiyatı'nın kurucusudur.Tanzimat Edebiyatı'nı
başlatan,Batı Edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk olarak eser veren
Şinasi'dir.İlk çeviri şiirleri,ilk noktalama işaretleri,ilk özel Türk
gazeteciliği ve ilk yerli tiyatro eseri edebiyatımıza onunla girmiştir.Akılçı
ve mantıkçı olup,Türk toplumuna yeni bir görüş kazandırmak
gayesindedir.Halkçıdır,halka karşı sorumluluk duygusu ile doludur.Halk,vatan
millet gibi sözcükleri bugünkü anlamda ilk olarak kullanan yine
Şinasi'dir.Şiiri mecazlardan arıtıp yalın hale koyar,soyut anlatımdan somut
anlatıma geçer.Halk dehasına inanır,edebiyatımızda ilk olarak halk
kaynaklarından yararlanıp dil,folklor araştırmaları yapar.Mazmunlu deyişler
yerine sade bir dil,konuşma diline dayanan bir Türkçe yerleştirmiştir.Sanat için
sanat ilkesini bırakır,halk için sanat ilkesine bağlanır.Divan Edebiyatı'ndaki
parça güzelliği anlayışına karşı,toplu güzellik anlayışını savunmuştur.Toplumu
bilgice kalkındırmak için en önemli yolun gazete olduğunu bilmiş ve ilk özel
gazeteyi çıkarmıştır.(Tercüman-ı Ahval)Nesir alanında da kompozisyon alanında
karşımıza çıkar. ESERLERİ:Tercüme-i Manzume(Çeviri şiirleri),Şair Evlenmesi(Bir
perdelik komedi),Müntahabat-ı Eşar(Şiirleri),Durubu Emsali Osmaniye(Osmanlı
Atasözleri) ve Divan-ı Şinasi gibi eserleri bulunmaktadır.
Şiirin
Ustaları ve Halk Ozanları sayfaları için kaynaklar: Turkedebiyat.net - Antoloji.com - Turkceciler.com - wikipedia.org - ansiklopedikbilgi.com
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|