Recaizade Mahmut Ekrem / Hayatı
Takvimhane Nazırı Recai Efendi'nin oğlu, Ercüment
Ekrem Talu'nun babasıdır. Babasından Süryanice ve Farsça öğrendi. 1858'de ilköğretimini
tamamladı, özel öğrenim görerek yetişti. Mekteb-i İrfan'ı bitirdikten sonra (1858)
girdiği Harbiye İdadisi'ndeki öğrenimini sağlık sorunları nedeniyle
tamamlayamadı. Hariciye Nezareti Mektubi Kalemi'nde memurluğa başladı (1862). Tanzimat
ve Nafia dairelerinde başmuavinlik (1874), Şura-yı Devlet (danıştay) üyeliği (1877),
Mekteb-i Mülkiye ve Galatasaray Sultanisi'nde öğretmenlik (1880-88), birkaç ay
Evkaf ve Maarif Nazırlığı (1908), Meclis-i Âyân üyeliği (1908-14) yaptı.
Resmi görevle Trablusgarp'a gönderildi. 1908'de 2.
Meşrutiyet'ten sonra kurulan Kamil Paşa kabinesinde Maarif Nazırı oldu. Namık
Kemal'le tanışmasının ardından Encümen-i Şuara'ya katıldı. İlk yazıları Namık
Kemal yönetimindeki Tasvir-i Efkar gazetesinde yayınlandı. 1870'lerden sonra
kendisini tümüyle yazılarına verdi. Batı edebiyatından çeviriler yaptı. 1870'te
ilk oyunu Afife Anjelik, 1871'de ilk şiir kitabı Nağme-i Seher
yayınlandı. Yaşamını yitirdiğinde Meclis-i Âyan üyesiydi.
Ölümü nedeniyle okullar tatil edilmiş ve büyük bir
cenaze töreni düzenlenmiştir. Mezarı, oğlu Nejad'ın kabri yanında, Küçüksu'dadır.
Edebî Hayatı
Namık Kemal'le tanışmasının ardından edebiyat
çevresine girmiş ve onun Fransa'ya gitmesi üzerine, 1867'de Tasvir-i Efkar
gazetesinin yönetimine geçmiştir. Recaizade, üç oğlunun, özellikle de çok
sevdiği Nejad'ın ölümünden duyduğu acıyı dile getirdiği şiirleriyle daha çok
karamsar duygular işledi. Eski edebiyatı savunan Muallim Naci ve çevresiyle
girdiği edebiyat tartışmalarıyla Edebiyat-ı Cedide akımının doğmasına zemin
hazırladı. Başta Tevfik Fikret olmak üzere döneminin genç şair ve
edebiyatçılarını çevresinde topladı. Tanzimat ve Batı düşüncesinin yeni kuşağa
benimsetilmesinde önemli rol oynadı.
Kendisinin yetkin tiyatro oyunu olarak bilinen
Çok Bilen Çok Yanılır, ölümünden sonra yayımlandı. Sanatta güzellik
ilkesine bağlı kaldı. "Sanat sanat içindir" anlayışını savundu.
Doğaya dönük, insanı doğa içinde ele alan şiirler yazdı. Aşk ve ölüm temalarını
işledi. Eski-yeni edebiyat tartışmalarının merkezinde yer aldı. Tek romanı,
Türk edebiyatında realizmin ilk örneklerinden sayılan Araba Sevdası adlı
eseridir. Yazar bu eserde ailesinin parasını zevk ve eğlencesine harcayanları
eleştirdi. Bu eseri yazdığı dönemde ailesini karşısına almış ve baba mirasından
olacağını bile bile eserini yazmaya devam etti.
Şiirin
Ustaları ve Halk Ozanları sayfaları için kaynaklar: Turkedebiyat.net - Antoloji.com - Turkceciler.com - wikipedia.org - ansiklopedikbilgi.com
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|