Şiir Nasıl Doğar? / Rainer Maria Rilke
Şiir
Nasıl Doğar?
Bazılarının sandığı gibi mısralar duyguların değil, yaşanmış deneylerin
sonucudur. Tek bir mısra yazmak için birçok şehirleri, insanları ve nesneleri
görmüş olmak, hayvanları tanımak, kuşların nasıl uçtuğunu duymak ve sabahları
çiçeklerin açılırken “nasıl titrediğini öğrenmek gerekir. Bilinmez yerlerdeki
yolları, beklenilmiyen raslamaları ve uzun zamandır yaklaştığını sezdiğimi
ayrılışları, esrarı daha aydınlatılmamış olan çocukluk günlerini, size
anlıyamadığınız sevindirici bir haber verdikleri zaman kalplerini kırdığınız
ana babaları, derin ve tehlikeli değişmelerle garip bir şekilde başlıyan
çocukluk hastalıklarını, kapatı odalarda geçen sessiz günleri, deniz
kıyılarındaki sabahlamaları, enizin kendisini, denizleri, yükseklerde çağıldıyan
ve yıldızlarla uçuşan yolculuk gecelerini yeniden, yeniden yaşamak gerekir: -
Bunları bile yaşamak yetmez. Biri ötekine benzemiyen sayısız aşk gecelerini,
doğum sancılarıyla kıvranan kadınların çığlıklarını, odalarından bir türlü
çıkamıyan süzülmüş loğusaları hatırlamak gerekir. Ama ayrıca ölenlerin yanında
bulunmak, pencereleri, açılmış, içine gürültülerin dalga dalga dolduğu odalarda
bir ölünün yanı başında oturmuş olmak gerekir. Anıların olması da yetmez. Pek
çoksalar onları unutabilmek ve geri dönmelerini bekliyebilmek için büyük bir
sabır gerekir. Çünkü mesele anılarda da değildir. Anılar ancak bizde kan haline
geldikleri, bakış ve davranış oldukları, adlarını yitirdikleri, kendimizden
ayırt edilmedikleri zaman, işte yalnız o zaman, pek seyrek bir anda, bir
mısraın ilk kelimesi onların arasından doğuverir.
Rainer
Maria Rilke
Çeviri: Suut Kemal Yetkin
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|