|
Kağızmanlı Hıfzı Şiirleri / Çiçekler
ÇİÇEKLER
Gene al yeşile boyandı zemin
Nakışlandı bin elvana çiçekler
Kalbim irşad oldu gönlüm sevindi
Bir can bağışladı cana çiçekler
Yeşillenir budaklanır dallanır
Yüz bin renkte noktalanır hallanır
Kimi yeşillenir kimi allanır
Kimi batmış kızıl kana çiçekler
Seherde ağladı rahmet elendi
Güzel gözlerinde yaş danelendi
Öğle güneşinde pervanelendi
Az kaldı eşkımdan yana çiçekler
Bağrımda ki hançer midir ok mudur
Benim derdim çiçeklerden çok mudur
İlahi bunların derdi yok mudur
Neden güler bu divane çiçekler
Saf tutmuş namaza kıyam ediyor
Yel estikçe secdesine gidiyor
Susadıkça âb-ı rahmet yuduyor
Gözüm dikmiş asumana çiçekler
Ruhun kızıl gülden kokusun alsa
Gam değil dikeni sinemi delse
Ne zaman sevdiğim seyrana gelse
Selam söylen o canana çiçekler
Bad-ı sabâ serin eser bağlarda
Mest olur da salınır da ağlar da
Derin derelerde yüce dağlarda
Leşker çekmiş her bir yana çiçekler
Murgular içinde perlenir gezer
Döşürür desteyi ilacı düzer
Kiminin kökünden akar sim ü zer
Değer bin cevheri dane çiçekler
Misafirem gölgenizde kalayım
Bir tek yaprağına kurban olayım
Kızmasan koparıp satın alayım
Ne vereyim bu gülşane çiçekler
Şeyda bülbül gül yolunda terliyor
Nâş-ı nadan goncasını harlıyor
Karşımızda yıldız gibi parlıyor
Beni kıldı bir pervane çiçekler
Hikmet-i batın da çiçeğe zahir
Bunların sırrına olmadım mahir
Her biri zi kıymet lal-i cevahir
Kimi benzer hoş mercana çiçekler
Kibreden kâfirin imanı iter
Bu alçak toprakta gör neler biter
Bulur kerameti irşada yeter
Agâh olsa bir lisana çiçekler
Akan derelerin duru suları
O da deli olmuş çeker hûları
Yel ile geliyor hoş kokuları
Cennettendir bir nişane çiçekler
Seherde açmağa evdi tezlendi
Gezindi güzeller otlar izlendi
Hava bulutlandı güneş gizlendi
Yakışır mı bu dumana çiçekler
Kimi açmış kimi domurcuk olmuş
Kiminin derdi var sararmış solmuş
Kimisi sergerden boynunu burmuş
Kimi dönmüş yay kemana çiçekler
Kimiler sıcaktan bezmiş soyunmuş
Kimiler gölgede saklanmış sinmiş
Kimiler eynine elvan geyinmiş
Hoş geldiniz bu seyrana çiçekler
Yetiş Lokman Hekim büyüdü yara
İlm-i hikmet gerek yaramı sara
Çiçekten buldular ölüme çare
Bir destesi bin dermana çiçekler
Hararetten sarhoş olmuş bayılmış
Yanağına çise düşmüş ayılmış
Gökteki yıldızlar yere yayılmış
Ziynet vermiş bu cihane çiçekler
Kimiler piyale billûrî fülfül
Ne güzel yakışır süsene sümbül
Kimisi ağarmış kimi kızıl gül
Kimi benzer mor reyhana çiçekler
Âşık maşuk misli döner dolaşır
Kimiler pehlivan olmuş güreşir
Akan sudan her birisi paylaşır
Minnet eyler bağıbana çiçekler
Buda yaza çıkmış nasıl kıyayım
Ruhum koymaz döşüreyim dereyim
Götürüp desteden yâre vereyim
Hangisi ki nazikâne çiçekler
Aşk nedir bilmeyen çiçeğe ne der
Çiçeğin kokusu canana gider
Durmaz gece gündüz ağlar zikreder
İnanmıştır ol rahmana çiçekler
Çiçek ağlar naşilerin destinde
Ölüm haktır civan canın kastında
Dostum gelsin mezarımın üstünde
Yaran yoldaş beni sana çiçekler
Biz de sizler gibi bir gülşan idik
Derd-i gam soldurdu zernişan idik
Zaten de ezelden perişan idik
Eyce saldı perişana çiçekler
Ben HIFZI’yım sular gibi çağlarım
Aşk oduna yüreğimi dağlarım
Dahi bundan böyle durmaz ağlarım
Ta ki gözyaşımdan kana çiçekler
Kağızmanlı HIFZI
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|
|