|
Ziya Gökalp / Hayatı
1875-1924
Ünlü fikir adamı ve şairlerimizden olan Ziya Gökalp, 1876'da Diyarbakır'da
doğdu. II. Meşrutiyet'ten başlayarak Türkçülük akımının en büyük temsilcisi
sıfatıyla Türk düşünce ve siyaset hayatını kuvvetle etkilemiş, Milli Edebiyat
akımı içinde verdiği eserlerle Türk edebiyatının biçim ve dil yönünden
yenileşmesini sağlamıştır.
Öğrenimine Diyarbakır'da başlayan Ziya Gökalp, aynı şehirde Askeri Rüştiye'yi
(1890) ve Askeri İdadi'yi bitirdi (1894). Ziya Gökalp, tıbbiyelilerin istibdata
son vermek için kurdukları İhtilal Komitesine girmiş, okuldaki faaliyetleri ve
okuduğu Fransızca kitapların zararlı sayılması yüzünden hapsedilmiştir.
Diyarbakır Valisi Halit Bey'in yolsuzluklarına karşı mücadeleye girişen
arkadaşlarıyla birlikte yasak yayın okudukları gerekçesiyle tutuklandı (1898).
İstanbul'a döndükten sonra da okuldan uzaklaştırıldı.
Ziya Gökalp, hükümlülük süresi dolunca "Zaptiye Nezareti altında
bulundurulmak üzere" Diyarbakır'a gönderildi. Burada Siyaset, felsefe ve
tarih üstüne incelemeler yaparken, istibdat aleyhine gizli faaliyetlere de
katıldı. Bölgede güvenliği sağlamak için kurulmuş Hamidiye alaylarının
başındaki Milli aşiret reisi İbrahim Paşa'nın adının karıştığı soygun ve baskın
olayları karşısında halkı direnmeğe ve eyleme yöneltti. Halk 3 gün süreyle
telgrafhaneyi işgal etti (1905). İbrahim Paşa ve adamlarının cezalandırılması
için saraya telgraflar çekildi. Üstelik, Avrupa ve Asya ülkeleri arasındaki
haberleşmenin bağlantı noktası olan Diyarbakır telgrafhanesinin bu bağlantıyı
kesmesi olayın daha da büyümesine yol açmış ve yabancı ülkeler saraya baskı
yapmaya başlamıştı. Konuyu incelemek üzere İstanbul'dan Diyarbakır'a gönderilen
soruşturma kurulu Hamidiye alaylarının bir süre sinmesini ve yolsuzluklara son
vermesini sağladı. Ancak halkın yakınmasına yol açan yeni olaylar patlak
verince, Ziya Gökalp ve arkadaşlarının önderliğinde halk yeniden telgrafhaneyi
ele geçirdi. 11 gün süren bu ikinci işgal halkın kesin zaferiyle sonuçlanmış,
hükümet İbrahim Paşa ve alaylarını bölgeden uzaklaştırmak zorunda kalmıştır
(1907). Gökalp, ilk eseri olan Şaki İbrahim destanında bu olayı anlatır.
II. Meşrutiyetin ilanından sonra, Ziya Gökalp ‘in kurduğu gizli cemiyetin
yerini Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti Diyarbakır Şubesi aldı. Partinin
Diyarbakır, Van ve Bitlis örgütlerinin denetimiyle görevlendirilen Ziya Gökalp,
bu dönemde Diyarbakır ve Peyman gazetelerine yazıyordu. 1909'da partinin
Selanik'teki kongresine il temsilcisi olarak katıldı. Bir yıl İstanbul
Darülfünunda psikoloji okuttuktan ve Diyarbakır maarif müfettişliği yaptıktan
sonra, yeniden Selanik'e gitti. Katıldığı parti kongresinden sonra genel merkez
üyeliğine seçildi. Burada Genç Kalemler, Yeni Felsefe, Rumeli gibi dergi ve
gazetelerdeki yazılarıyla Türkçülük ve dilde sadeleşme hareketlerinin öncüleri
arasında yer alan Gökalp, milli duyguları, tarih bilincini, bilime ve tekniğe
değer veren düşünceyi her şeyin üstünde tutan şiirleriyle çevresini geniş
ölçüde etkiliyordu. İttihat ve Terakki Genel Merkezi İstanbul'a taşınınca
(1912), Gökalp da İstanbul'a yerleşti. O yıl Ergani madeninden Milletvekili
seçildi.
Türk Ocağı çevresindeki çalışmaları, Türk Yurdu ve kendi çıkardığı Yeni Mecmua
(1917) gibi dergilerdeki yazıları, Türkçülük akımının ilkelerini saptayan ve
çağdaş uygarlık karşısında yerli bir senteze varılmasını şart koşan önerileri
(Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak 1918), Darülfünun'da okuttuğu
toplumbilim dersleri, İttihat ve Terakki'nin yönetici kadrosu üzerindeki
etkisiyle Ziya Gökalp, Mütarekeye (1919) kadar uzanan dönemin düşünce ve
siyaset hayatına yön veren etkenlerin başında yer aldı. İstanbul'un işgali
üzerine tutuklanarak iki yıl Malta'da sürgün kaldı (1919-1921). Döndükten
sonra, Uelif ve Tercüme Heyeti başkanlığına getirileceği tarihe (1923) kadar
Diyarbakır'da kaldı ve küçük Mecmuayı yayımladı.
1923'te Diyarbakır'dan milletvekili seçildi. Hakimiyeti Milliye, Yeni Gün,
Cumhuriyet gazetelerinde makaleleri çıkıyordu. Altın ışık (1923), Türkçülüğün
Esasları (1923), Türk Töresi (1923) gibi kitapları birbirini izliyordu.
Cumhuriyet Halk Partisinin programını inceleyen ve yorumunu yapan Doğru Yol
(1923) adlı incelemesini de yine bu dönemde kaleme aldı. O sıralar yazdığı Türk
Medeniyet Tarihi ise ölümünden sonra yayımlandı (1926). Yine ölümünden sonra
çeşitli gazete ve dergilerde çıkmış yazılarıyla mektupları çeşitli kitaplarda
derlendi. Çınaraltı (1939), Fırka Nedir? (1947), Ziya Gökalp Diyor ki (1950).
Ziya Gökalp’in neşredilmemiş yedi eseri ve aile mektupları (1956), Ziya
Gökalp’in Yazarlık Hayatı (1956), Ziya Gökalp Külliyatı (1. Kitap şiirler ve
halk masalları;1952, 2. kitap Limni ve Malta Mektupları;1965), Terbiyenin
Sosyal ve Kültürel Temelleri (1973). 1924'te İstanbul'da öldü.
Şiirin
Ustaları ve Halk Ozanları sayfaları için kaynaklar: Turkedebiyat.net - Antoloji.com - Turkceciler.com - wikipedia.org - ansiklopedikbilgi.com
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|
|