|
Dilbilgisi
Dil aslında sosyal bir kurum olmakla birlikte çok karmaşık
bir olgudur. Kişiye ait bir meleke olması bakımından ruhî, konuşma aygıtından gelmesi
sebebiyle fizyolojik ve bir ses olayı olmakla fizikî yönleri vardır. Bu sebeple
zamanımızda türlü yönlerden ve farklı maksatlarla incelenen bir konu olmuştur.
Böylece dilbilgileri (sciences linguistiques) çok dallanmıştır.
Eski Yunanlılar ve Eski Hintlilerden beri insanlar doğru yazıp okumak amacı ile
dillerinin bağlı olduğu kuralları tespit etmeye çalışmışlardır. Bu kuralların
meydana getirdiği bilgi koluna gramer, dilbilgisi (grammaire) denmiştir.
Zamanla bütün yazı dillerinin ve eski medeniyet dillerinin gramerleri
yapılmıştır.
Bunun gibi her dilin kelime dağarcığı toplanarak lûgat kitapları, sözlükler
(dictionnaire) meydana getirilmiştir. Araplarda lugat bilgisi (lexicographie)
büyük önem kazanmıştır.
Öğretimlik (classique) tarifine göre pratik bir bilim kolu olan gramer bize bir
dilin doğru yazılıp okunması ve doğru konuşulması usullerini gösterir. Dili iyi
kullanma (bon usage) sanatını öğretir.
Düşünce ve duyguları daha düzgün ve tam olarak anlamamıza ve anlatmamıza yardım
eder. Gramer bilgisi sayesinde daha doğru, daha mükemmel düşünmeye de alışırız.
Bu bilgi dil düzeninin koruyucusudur.
Fakat gramerin bu tarifi ancak onun eski zamanlardaki amacına uygun düşer.
Çünkü onun o zaman konusu hemen tamamiyle yazı dili, yani bir kalem ve göz dili
(langage visuel) olmuştur. O gramer bu geleneğin doğruluğunu, bütünlüğünü ve
bir dereceye kadar değişmezliğini savunur. Yeni zamanlarda ise bu gramer
anlayışı bir hayli değişmiştir.
XVIII. yüzyıla kadar filozoflar dili, şekilci mantığın sözlü şekli saymışlar ve
onu düşüncenin değişmez kanunlarına bağlı görmüşlerdir. Buna göre gramerci
sadece dilin değil, aklın da temsilcisi oluyordu.
Ancak XIX. yüzyıl başlarından bu yana dilin tarih boyunca gelişen sosyal bir
kurum olduğu görülmüş ve müspet ilimlerin ilerlemesi oranında da onun kendi
şartlarına ve kanunlarına bağlı canlı bir organizma olduğu anlaşılmıştır. O
zaman yaşayan dili, ağız ve kulak dili (langage auditif ) konu olarak ele alıp
her türlü doğruluk ve düzenleme iddiasından uzak kalarak inceleyen bir ilim
kolu meydana gelmiştir: diller bilgisi (dilbilim) (linguistique) . Bu bilgi
kolu dilin oluşma ve gelişmesindeki kanunları, dil kanunları (loi linguistique)
ortaya koymuştur.
Diller bilgisi grameri lüzumsuz hale getirmiş olmadı. Fakat onu derinden
etkiledi. Modern gramer herşeyden önce yaşayan dilin gerçek durumu, az çok
geçmişi ve gelişme yönleri hakkında bilgiler vermeyi üzerine aldı. Diller
bilgisinin getirdiği ilmî tariflere ve tasniflere, müspet ilimlerin metotlarına
uydu. Bir ayarlayıcı bilgi olmak işleyişini korumakla birlikte eski
fetvacılığını bıraktı.
Çözümlü (analytique) usulle yazılmış ayarlayıcı gramer (grammaire normative)
dili meydana getiren unsurlara, sırası ile seslere, kelimelere ve sözlere göre
bölümlenir. Buna göre :
SESBİLGİSİ
(Alm: phonetic; Fr: phonétique; İng: phonetics), bir dilin
sesleriyle bu seslerin sözcük içinde sıralanış biçimlerini, uğradıkları
değişiklikleri ve vurgu, titrem (ton), titremleme gibi ses olayarlarını
inceleyen dilbilgisi dalına denir .
Y
APIBİLGİSİ (sözcük bilgisi, biçim bilgisi) (morphologie),sözcüklerin
yapılarını, tümce içinde sıralanışlarını, türlerini (ad,önad, eylem..)
inceleyen dilbilgisi dalına denir.
SÖZDİZİMİ
(tümce bilgisi) (Alm: syntax; Fr: syntaxe; İng: syntax)
sözcüklerin öbekler ve tümceler biçiminde dizilişini, tümce yapısını ve tümce
türlerini inceleyen dilbilgisi dalına denir.
ANLAMBİLGİSİ
(Alm: semantic; Fr: sémantique; İng: semantics),
sözcüklerin anlamlarını, dilin bütün birimlerinin birbiriyle ilişkilerini ve
bunların anlam üzerindeki etkilerini; eş anlamlılık, zıt anlamlılık, çok
anlamlılık, anlam iyileşmesi, anlam kötüleşmesi, anlam daralması, anlam
genişlemesi gibi anlam olaylarını inceleyen dilbilgisi dalına denir.
Yine oldukça eski bir geleneği olan dil bilgilerinden biri metinbilgisi
(geleneksel dilbilgisi) (philologie)’dir. Din ve medeniyet dillerinin yetirdiği
ve bıraktığı her türlü yazılı eserlerin incelenmesi ve açıklanması eskiden beri
ayrı bir çalışma alanı olmuştur. Metin bilgisi bunlarla metin onarımı
(restitution de texte), ve metin tenkidi (critique de texte) metin açıklaması
(commentaire), dil özellikleri ve edebiyat tarihi (histoire de la litterature)
yönlerinden uğraşır. Denebilir ki metin bilgisi yeni zamanlarda gelişen çeşitli
dil bilgisi dallarının anası olmuştur.
XIX. yüzyıl başlarında birtakım diller arasında akrabalıklar tespit edilmiş ve
dünya dilleri ailelere bölünmeye başlamıştır. Bu keşifler o zamana kadar tek
tek incelenen dillerin karşılaştırılmasına yol açmıştır. Böylece aynı anadilden
gelen dilleri, yahut bir dilin lehçelerini karşılaştırıp inceleyen eserler
yazılmıştır ki bu bilgi koluna karşılaştırmalı gramer (Alm: vergleichende
Grammatik; Fr: grammaire compare; İng: comparative grammar) denmiştir. Belli
bir dilin tarihi lehçelerini karşılaştırıp inceleyen gramer çeşidine ise tarihi
gramer (Alm: historiche Grammatik; Fr. grammaire historique; İng: historical
grammar) adı verilmiştir.
Bunlara karşılık bir dilin veya lehçenin belli bir zamandaki halini incelikleri
ile anlatmaya çalışan bir gramer türü meydana gelmiştir. Amacı ilmî olan,
ayarlayıcı olmayan bu dil bilgisi de tasvirci gramer (grammaire descriptive)
adını alıyor.
Daha yeni zamanlarda dil araştırmaları daha çok konuşulan dile, yaşayan
lehçelere ve ağızlara yönelmiştir. Bunların incelenmesiyle dil olayının
gerçeğine daha çok yaklaşmak mümkün olacağı takdir edilmiştir. Lehçelerin
derlenmesi, tasnifi ve incelenmesiyle uğraşan bilgi koluna da lehçeler bilgisi
(dialectologie) adı verilmiştir.
Dilin maddece unsurları olan sesler ve konuşma aygıtı da yeni zamanlarda daha
yakından bir incelemeye kavuşmuştur. Seslerin oluşması, birleşmesi ve değişmesi
hakkında edinilen bilgiler dilin mekanik olaylarını aydınlatmıştır. Bu bilgi
koluna sesler bilgisi (phonologie) diyoruz. Nihayet sesleri incelikleriyle
tespit etmek ve ölçmek için tabiî ilimlerin deneme usullerine başvurulmuş ve
türlü ses aletlerinden yararlanılmıştır. Bu çalışma kolu denemeli sesbilgisi
(phonetique expérimentale) adını almaktadır.
Böylece araştırma ve inceleme alanları genişleyen dil bilgileri, yukarıda
işaret ettiğimiz gibi eski gramerin karşısına çıkan, ilmî ve toplayıcı bir
disiplinin kurulmasına imkân vermiştir. İşte dil olayını tabiî oluş şartları ve
belirlilikleri içinde inceleyen, bir dil ailesini tarihî gelişmesi ve coğrafî yayılışı
ile tanıtmaya çalışan bu dil bilgisi koluna diller bilgisi adını veriyoruz.
Nihayet bütün dünya dillerini karşılaştırıp ailelere ve örneklere göre
sınıflandıran ve onların gelişmelerindeki kapsayıcı kanunları ortaya koymaya
çalışan bir bilgi kolu da meydana gelmiş ve genel diller bilgisi (linguistique
générale) adını almıştır.
Bir dilin bir zaman kesiti içindeki durumunu inceleyen dilbilgisine eşzamanlı
dilbilgisi (Alm: synchroniche grammatik; Fr: grammaire synchronique; İng:
synchronic grammar) denir.
Aslında bir söz sanatı olan edebiyatı (littérature) inceleme konusu edinmiş
edebiyat bilgisi (rhétorique) de dil bilgilerinden ayrılmaz.
Dilbilgisi, dilbilime bağlı olarak, XX. yüzyılda çok değişmiştir.
Çağımızın ürünü olan üretici-dönüşümlü dilbilgisi (Alm: generative
transformations-grammatik; Fr: grammaire générative transformationnelle; İng:
transformational-generative grammar) incelemelerini doğrudan doğruya konuşma
diline ve tümceye yöneltmiştir. Ad ve eylem öbeğinden oluşan çekirdek tümceyi birim
olarak ele alıp belli bir sıra izleyen dönüştürümlerle sonsuz sayıda tümce
üretme yollarını
açıklamaya çalışmıştır.
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|
|