FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU (*)
Birinci Bölüm - Fikir ve Sanat Eserleri
A) Amaç
Madde 1- (Değişik: 21.2.2001-4630/1) Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat
eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya
yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram
yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve
radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını
belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen
esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Kapsam
Madde 1a- (Ek: 21.2.2001-4630/2) Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini meydana
getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı
sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının
ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas
ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev,
yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır."
Tanımlar
Madde 1b- (Ek: 21.2.2001-4630/2) Bu Kanunda geçen tanımlardan;
*1) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını (Ek: 03.03.2004-5101/9)
a) Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel
sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat
mahsullerini;
*b) Eser sahibi: Eseri meydana getiren kişiyi (Değişik: 03.03.2004-5101/9);
c) İşlenme eser: Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu
esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve
sanat mahsullerini;
d) Derleme eser: Özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla,
ansiklopediler ve antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve
bir düşünce yaratıcılığı sonucu olan eseri;
e) Tespit: Seslerin veya ses temsillerinin veya ses ve görüntülerin anlaşılabilecek,
çoğaltılabilecek veya iletilebilecek şekilde bir araca kaydedilmesi işlemini;
f) Fonogram: Sinema eseri gibi görsel-işitsel eserler içindeki ses tespitleri
hariç olmak üzere, bir icrada yeralan seslerin veya diğer seslerin veya ses
temsillerinin tespit edildiği ses taşıyıcısı fiziki ortamı;
g) Bilgisayar programı: Bir bilgisayar sisteminin özel bir işlem veya görev
yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve
bu emir dizgesinin oluşum ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmalarını;
h) Arayüz: Bilgisayarın donanım ve yazılım unsurları arasında karşılıklı
etkilenme ve bağlantıyı oluşturan program bölümlerini;
ı) Araişlerlik: Bilgisayar program bölümlerinin fonksiyonel olarak birlikte
çalışması ve karşılıklı etkilenmesi ve alışverişi yapılan bilginin karşılıklı
kullanım yeteneğini;
j) Bağlantılı haklar: Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek
kaydıyla komşu hak sahipleri ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film
yapımcılarının sahip oldukları hakları,
k) Komşu haklar: Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek
kaydıyla ve eser sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan,
tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların,
bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları
ile radyo-televizyon kuruluşlarının sahip oldukları hakları ifade eder.
B) Fikir ve Sanat Eserlerinin Çeşitleri
I- İlim ve Edebiyat Eserleri
Madde 2- İlim ve edebiyat eserleri şunlardır:
1. (Değişik:7.6.1995-4110/1) Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan
eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki
aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları;
2. (Değişik:1.11.1983-2936/1) Her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri,
Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri;
3. (Değişik:7.61995-4110/1) Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi
mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler,
resimler, coğrafya ve topoğrafya’ya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık
ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne
tasarım ve projeleri.
Ara yüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir
bilgisayar programının herhangi bir öğesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler
eser sayılmazlar.
II- Musiki Eserleri
Madde 3- Musiki eserleri, her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdir.
III- Güzel Sanat Eserleri
Madde 4- (Değişik:7.6.1995-4110/2) Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip
olan;
1. Yağlı ve sulu boya tablolar, her türlü resimler, desenler, pasteller,
gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri
usullerle maden, taş ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen
eserler kaligrafi, serigrafi.
2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar.
3. Mimarlık eserleri.
4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri
ile tekstil, moda tasarımları.
5. Fotografik eserler ve slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemelerdir.
Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model
ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını
etkilemez.
IV. Sinema Eserleri
Madde 5- (Değişik: 21.2.2001-4630/3) Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi,
öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler
veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik
veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz,
birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir.
C) İşlenmeler ve Derlemeler
Madde 6- Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu eserlere
nispetle müstakil olmayan ve aşağıda başlıcaları yazılı fikir ve sanat
mahsulleri işlenmedir;
1. Tercümeler;
2. Roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan
nevilerden bir başkasına çevrilmesi;
3. Musiki, güzel sanatlar, ilim ve edebiyat eserlerinin film haline sokulması
veya filme alınmaya ve radyo ve televizyon ile yayıma müsait bir şekle
sokulması;
4. Musiki aranjman ve tertipleri;
5. Güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması;
6. Bir eser sahibinin bütün veya aynı cinsten olan eserlerinin külliyat haline
konulması;
7. Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler
tertibi.
8. Henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde
yayımlanmaya elverişli hala getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü
olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler bundan müstesnadır.);
9. Başkasına ait bir eserin izah veya şerhi yahut kısaltılması.
10. (Ek:7.6.1995-4110/3) Bir bilgisayar programının uyarlanması, düzenlenmesi
veya her hangi bir değişim yapılması.
11. (Ek:7.6.1995-4110/3) Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde
verilerin ve materyallerin seçilip derlenmesi sonucu ortaya çıkan (Ek:
21.2.2001-4630/4) ve bir araç ile okunabilir veya diğer biçimdeki veri
tabanları. (Ancak, burada sağlanan koruma, veri tabanı içinde bulunan veri ve
materyalin korunması için genişletilemez)
(Değişik: 21.2.2001-4630/) İstifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar
getirmemek şartıyla oluşturulan ve işleyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler,
bu Kanuna göre eser sayılır.
Ç) Alenileşmiş ve Yayınlanmış Eserler:
Madde 7- Hak sahibinin rızasıyla umuma arz edilen bir eser alenileşmiş sayılır.
Bir eserin aslından çoğaltmayla elde edilen nüshaları hak sahibinin rızasıyla
satışa çıkarılma veya dağıtılma yahut diğer bir şekilde ticaret mevkiine
konulma suretiyle umuma arz edilirse o eser yayımlanmış sayılır.
5680 sayılı Basın Kanununun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrası hükmü mahfuzdur.
İkinci Bölüm - Eser Sahibi
A) Tarif
I-Genel Olarak
Madde 8- (Değişik: 21.2.2001-4630/5) Bir eserin sahibi onu meydana getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak
şartıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog
yazarı, eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema
eserlerinde; animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır.
II- Eser Sahiplerinin Birden Fazla Oluşu
Madde 9- Birden fazla kimselerin birlikte vücuda getirdikleri eserin kısımlara
ayrılması mümkünse, bunlardan her biri vücuda getirdiği kısmın sahibi sayılır.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, eseri birlikte vücuda getirenlerden her biri
bütün eserin değiştirilmesi veya yayımlanması için diğerlerinin iştirakini
isteye bilir. Diğer taraf muhik bir sebep olmaksızın iştirak etmezse, mahkemece
müsaade verilebilir. Aynı hüküm mali hakların kullanılmasında da uygulanır.
III- Eser Sahipleri Arasındaki Birlik
Madde 10- Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün
teşkil ediyorsa, eserin sahibi onu vücuda getirenlerin birliğidir.
Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri,
birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu
müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri, birlik
menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir.
Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait
yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.
(Ek: 21.2.2001-4630/6) Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen
eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında
veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi
öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir
araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır. Sinema eseri ile
ilgili haklar saklıdır.
B) Eser Sahipleri Hakkında Karineler
I- Sahibinin Adı Belirtilen Eserlerde
Madde 11- Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında,
o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan
kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.
(Değişik:7.6.1995-4110/5) Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile
verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan
kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer
bir kimse eser sahibi sayılsın.
II- Sahibinin Adı Belirtilmeyen Eserlerde
Madde 12- Yayımlanmış olan bir eserin sahibi 11 inci maddeye göre belli
olmadıkça, yayımlayan ve o da belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve
salahiyetleri kendi namına kullanabilir.
Bu salahiyetler, 11 inci maddenin ikinci fıkrasındaki karine ile eser sahibi
belli olmadığı hallerde konferansı verene veya temsili icra ettirene aittir.
Bu maddeye göre salahiyetli kimselerle asıl hak sahipleri arasındaki
münasebetlere, aksi kararlaştırılmamışsa, adi vekalet hükümleri uygulanır.
Üçüncü Bölüm - Fikri Haklar
A) Eser Sahibinin Hakları
I- Genel Olarak
Madde 13- Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi
menfaatleri bu Kanun dairesinde himaye görür.
Eser sahibine tanınan hak ve salahiyetler eserin bütününe ve parçalarına
şamildir.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/10) Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film
yapımcıları ile seslerin ilk tespitini gerçekleştiren fonogram yapımcıları, hak
ihdas etmek amacı taşımaksızın, sahip oldukları hakların ihlâl edilmemesi, hak
sahipliklerinin belirlenmesinde ispat kolaylığı sağlanması ve malî haklara
ilişkin yararlanma yetkilerinin takip edilmesi maksadıyla, sinema ve müzik
eserlerini içeren yapımlarının kayıt ve tescilini yaptırırlar. Aynı maksatla,
eser sahiplerinin talebi üzerine, bu Kanun kapsamında korunan tüm eserlerin kayıt
ve tescili yapılabilir, malî haklara ilişkin yararlanma yetkileri de kayıt
altına alınabilir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu
tutulamaz. Ancak, kayıt ve tescil işlemlerine esas teşkil edecek işlemlerde,
mevcut olmadığını bildiği veya bilmesi icap ettiği veya kendisine ait olmayan
malî ve manevî haklara ilişkin yanlış beyanda bulunanlar, bu Kanunda öngörülen
hukukî ve cezaî müeyyidelere tâbidirler. Bu Kanun kapsamında yapılan tüm kayıt
ve tescil işlemlerine ilişkin ücretler Bakanlık tarafından belirlenir. Kayıt ve
tescilin usul ve esasları, ücretlerinin belirlenmesi ile diğer hususlar
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
II- Manevi Haklar
1. Umuma Arz Salahiyeti
Madde 14- Bir eserin umuma arz edilip edilmemesini yayımlanma zamanını ve
tarzını münhasıran eser sahibi tayin eder.
Bütünü veya esaslı bir kısmı alenileşmemiş olan, yahut ana hatları her hangi
bir suretle henüz umuma tanıtılmayan bir eserin muhtevası hakkında ancak o
eserin sahibi malumat verebilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/8) Eserin umuma arz edilmesi veya yayımlanma tarzı,
sahibinin şeref ve itibarını zedeleyecek mahiyette ise eser sahibi, başkasına
yazılı izin vermiş olsa bile eserin gerek aslının gerek işlenmiş şeklinin umuma
tanıtılması veya yayımlanmasını menedebilir. Menetme yetkisinden sözleşme ile
vazgeçmek hükümsüzdür. Diğer tarafın tazminat hakkı saklıdır.
2. Adın Belirtilmesi Salahiyeti
Madde 15- Eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma
arzetme veya yayımlama hususuna karar vermek salahiyeti münhasıran eser
sahibine aittir.
Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyalarla bir işlenmenin
aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya
alametinin, kararlaştırılan veya adet olan şekilde belirtilmesi ve vücuda
getirilen eserin bir kopya veya işlenme olduğunun açıkça gösterilmesi şarttır.
Bir eserin kimin tarafından vücuda getirildiği ihtilaflı ise, yahut herhangi
bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının
tespitini mahkemeden isteyebilir.
(Ek :7.6.1995-4110/6) Eser niteliğindeki mimari yapılarda, yazılı istem üzerine
eserin görülen bir yerine, eser sahibinin uygun göreceği malzeme ile
silinmeyecek biçimde eser sahibinin adı yazılır.
3. Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetmek
Madde 16- Eser sahibinin izni olmadıkça eserde veyahut eser sahibinin adında
kısaltmalar, ekleme ve başka değiştirmeler yapılamaz.
Kanunun veya eser sahibinin müsaadesiyle bir eseri işleyen, umuma arzeden,
çoğaltan, yayımlayan, temsil eden veya başka bir suretle yayan kimse; işleme,
çoğaltma, temsil ve yayım tekniği icabı zaruri görülen değiştirmeleri eser
sahibinin hususi bir izni olmaksızın da yapabilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/9) Eser sahibi, kayıtsız ve şartsız olarak yazılı izin
vermiş olsa bile şeref ve itibarını zedeleyen veya eserin mahiyet ve
hususiyetlerini bozan her türlü değiştirilmeleri menedebilir. Menetme
yetkisinden bu hususta sözleşme yapılmış olsa bile vazgeçmek hükümsüzdür.
4. Eser Sahibinin Zilyed ve Malike Karşı Hakları:
Madde 17- (Değişik: 21.2.2001-4630/10) Eser sahibi, gerekli durumlarda, aslın
maliki ve zilyedinden, koruma şartlarını yerine getirmek kaydıyla, 4 üncü
maddenin 1 inci ve 2 nci bendlerinde sayılan güzel sanat eserlerinin ve 2 nci
maddenin 1 inci bendinde ve 3 üncü maddede sayılıp da yazarlarla bestecilerin
el yazısıyla yazılmış eserlerinin asıllarından geçici bir süre için
yararlanmayı talep etme hakkına sahiptir. Eser sahibinin bu hakkı, bu eserlerin
ticaretini yapanlar tarafından eseri satın alan veya elde eden kişilere
müzayede ve satış kataloğu veya ilgili belgeler ile açıklanır.
(Değişik:7.6.1995-4110/7) Aslın maliki, eser sahibi ile yapmış olduğu sözleşme
şartlarına göre eser üzerinde tasarruf edebilir. Ancak eseri bozamaz ve yok
edemez ve eser sahibinin haklarına zarar veremez.
(Ek :7.6.1995-4110/7) Eserin tek ve özgün olması durumunda eser sahibi,
kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla,
koruma şartlarını yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilir.
III- Hakların Kullanılması
a) Genel Olarak
Madde 18- (Değişik: 21.2.2001-4630/11) Mali hakları kullanma yetkisi münhasıran
eser sahibine aittir.
Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça;
memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler
üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel
kişilerin uzuvları hakkında da bu kural uygulanır.
Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı
sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir.
b) Hakları Kullanabilecek Kimseler
Madde 19- Eser sahibi 14 ve 15 inci maddelerin birinci fıkralarıyla kendisine
tanınan salahiyetlerin kullanılış tarzlarını tespit etmemişse yahut bu hususu
her hangi bir kimseye bırakmamışsa bu salahiyetlerin ölümünden sonra
kullanılması, vasiyeti tenfiz memuruna, bu tayin edilmemişse sırayla sağ kalan
eşi ile çocuklarına ve mensup mirasçılarına, ana-babasına, kardeşlerine aittir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/12) Eser sahibinin ölümünden sonra yukarıdaki fıkrada
sayılan kimseler eser sahibine 14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında
tanınan hakları eser sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl kendi namlarına
kullanabilirler.
Eser sahibi veya birinci ve ikinci fıkralara göre salahiyetli olanlar,
salahiyetlerini kullanmazlarsa, eser sahibinden veya halefinden mali bir hak
iktisap eden kimse meşru bir menfaatı bulunduğunu ispat şartıyla, eser sahibine
14, 15 ve 16 ncı maddelerin üçüncü fıkralarında tanınan hakları kendi namına
kullanabilir.
Salahiyetli kimseler birden fazla olup müdahale hususunda birleşemezlerse,
mahkeme, eser sahibinin muhtemel arzusuna en uygun bir şekilde basit yargılama
usulü ile ihtilafı halleder.
(Değişik:1.11.1983-2936/2) 18 inci madde ile yukarıdaki fıkralarda sayılan
salahiyetli kimselerden hiç biri bulunmaz veya bulunup da salahiyetlerini
kullanmazlarsa yahut ikinci fıkrada belirlenen süreler bitmişse eser memleketin
kültürü bakımından önemli görüldüğü takdirde Kültür Bakanlığı 14, 15, 16 ncı maddelerin
üçüncü fıkralarında eser sahibine tanınan hakları kendi namına kullanabilir.
IV- Mali Haklar
1. Genel Olarak
Madde 20- (Değişik: 1.11.1983-2936/ 3) Henüz alenileşmemiş bir eserden her ne
şekil ve tarzda olursa olsun faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Alenileşmiş bir eserden, eser sahibine münhasıran tanınan faydalanma hakkı, bu
Kanunda mali hak olarak gösterilenlerden ibarettir. Mali haklar birbirine bağlı
değildir. Bunlardan birinin tasarrufu ve kullanılması diğerine tesir etmez
*(İkinci Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
*(İkinci Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
Bir işlemenin sahibi, kendisine bu sıfatla tanınan mali hakları, işleme
hususunun serbest olduğu haller dışında, asıl eser sahibinin müsaade ettiği
nispette kullanabilir.
2. Çeşitleri
a) İşleme Hakkı
Madde 21- Bir eserden, onu işleme suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir.
b) Çoğaltma Hakkı
Madde 22- (Değişik: 21.2.2001-4630/13) Bir eserin aslını veya kopyalarını,
herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı,
geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eserlerin aslında ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve
görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan
her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık
eserlerine ait plan, proje krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır. Aynı
kural, kabartma ve delikli kalıplar hakkında da geçerlidir.
Çoğaltma hakkı, bilgisayar programının geçici çoğaltılmasını gerektirdiği
ölçüde, programın yüklenmesi, görüntülenmesi, çalıştırılması, iletilmesi ve
depolanması fiillerini de kapsar.
c) Yayma Hakkı
Madde 23- (Değişik: 21.2.2001-4630/14) Bir eserin aslını veya çoğaltılmış
nüshalarını, kiralamak, ödünç vermek, satışa çıkarmak veya diğer yollarla
dağıtmak hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Eser sahibinin izniyle yurt dışında çoğaltılmış nüshaların yurt içine
getirilmesi ve bunlardan yayma yoluyla faydalanma hakkı münhasıran eser
sahibine aittir. Yurt dışında çoğaltılmış nüshalar her ne surette olursa olsun
eser sahibinin ve/veya eser sahibinin iznini haiz yayma hakkı sahibinin izni
olmaksızın ithal edilemez. Kiralama ve kamuya ödünç verme yetkisi eser sahibinde
kalmak kaydıyla, belirli nüshaların hak sahibinin yayma hakkını kullanması
sonucu mülkiyeti devredilerek ülke sınırları içinde ilk satışı veya dağıtımı
yapıldıktan sonra bunların yeniden satışı eser sahibine tanınan yayma hakkını
ihlal etmez.
Bir eserin veya çoğaltılmış nüshalarının kiralanması veya ödünç verilmesi
şeklinde yayımı, eser sahibinin çoğaltma hakkına zarar verecek şekilde, eserin
yaygın kopyalanmasına yol açamaz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kültür Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ç) Temsil Hakkı
Madde 24- Bir eserden, doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline
yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak, çalmak, oynamak ve göstermek gibi
temsil suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Temsilin umuma arz edilmek üzere vuku bulduğu mahalden başka bir yere teknik
vasıta ile nakli de eser sahibine aittir.
(Ek :1.11.1983-2936/4) Temsil hakkı; eser sahibinin veya meslek birliğine üye
olması halinde, yetki belgesinde belirttiği yetkiler çerçevesinde meslek
birliğinin yazılı izni olmadan, diğer gerçek ve tüzel kişilerce kullanılamaz.
Ancak, 33 üncü ve 43 üncü maddelerdeki hükümler saklıdır.
d) İşaret, Ses ve/veya Görüntü Nakline Yarayan Araçlarla Umuma İletim Hakkı
Madde 25- (Değişik: 21.2.2001-4630/15) Bir eserin aslını veya çoğaltılmış
nüshalarını, radyo-televizyon, uydu ve kablo gibi telli veya telsiz yayın yapan
kuruluşlar vasıtasıyla veya dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses
ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması ve yayınlanan eserlerin
bu kuruluşların yayınlarından alınarak başka yayın kuruluşları tarafından
yeniden yayınlanması suretiyle umuma iletilmesi hakkı münhasıran eser sahibine
aittir.
Eser sahibi, eserinin aslı ya da çoğaltılmış nüshalarının telli veya telsiz
araçlarla satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve
gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda eserine erişimini sağlamak suretiyle
umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına da sahiptir.
Bu madde ile düzenlenen umuma iletim yoluyla eserlerin dağıtım ve sunumu eser
sahibinin yayma hakkını ihlal etmez.
3. Süreler
a) Genel Olarak
Madde 26- Eser sahibine tanınan mali haklar zamanla mukayyettir. 46 ve 47 nci
maddelerdeki haller dışında koruma süresinin bitiminden sonra herkes, eser
sahibine tanınan mali haklardan faydalanabilir.
Bir eserin aslı veya işlenmeleri için tanınan koruma süreleri birbirine tabi
değildir.
Bu hüküm 9 uncu maddenin birinci fıkrasındaki eserler hakkında da uygulanır. Koruma
süresi, eserin alenileşmesinden önce cereyana başlamaz.
Forma veya fasikül halinde yayımlanan eserlerde son forma veya fasikülün
yayımlandığı tarih, eserin aleniyeti tarihi sayılır. Fasıla ile yayımlanan
müteaddit ciltlerden müteşekkil eserlerin her bir cildi ile bülten, risale,
mevkute ve yıllıklar gibi eserlerde aleniyet tarihi bunlardan her birinin
yayımlanma tarihidir.
Aleniyet tarihinden başlayan süreler eserin ilk defa aleniyetleştiği veya
dördüncü fıkraya göre alenileşmiş sayıldığı yıldan sonraki senenin ilk gününden
itibaren hesap olunur.
Eser sahibinin ölümünden itibaren başlayan sürelerin hesabında eser sahibinin
öldüğü seneyi takip eden yılın ilk günü başlangıç tarihi sayılır. 10 uncu
Maddenin birinci fıkrasında zikredilen hallerde süre, eser sahiplerinden son
sağ kalanın ölüm tarihinden sonra başlar.
b) Sürelerin Devamı
Madde 27- (Değişik:7.6.1995-4110/10) Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı
müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder. (Ek: 21.2.2001-4630/16) Bu
süre, eser sahibinin birden fazla olması durumunda, hayatta kalan son eser
sahibinin ölümünden itibaren 70 yıl geçmekle son bulur.
Sahibinin ölümünden sonra alenileşen eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden
sonra 70 yıldır.
12 nci maddenin birinci fıkrasındaki hallerde koruma süresi, eserin aleniyet
tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce
adını açıklamış bulunsun.
İlk eser sahibi tüzel kişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70
yıldır.
c) Türkçe Tercüme Hususunda Koruma Süresi:
Madde 28- (Yürürlükten kaldırılmıştır: 21.2.2001-4630/36-b)
ç) El İşleri, Küçük Sanat Eserleri, Fotoğraf ve Sinema Eserlerinde Süre
Madde 29- (Yürürlükten kaldırılmıştır: 21.2.2001-4630/36-c)
B) Tahditler
I- Amme İntizamı Mülahazasıyla
Madde 30- Eser sahibine tanınan haklar, eserin ispatı maksadıyla mahkeme ve
diğer resmi makamlar huzurunda ve alelıtlak zabıta ve ceza işlerinde bir
muameleye konu teşkil etmek üzere kullanılmasına mani değildir. Fotoğraflar,
umumi emniyet mülahazasıyla veya adli maksatlar için sahibinin rızası
alınmaksızın, resmi makamlar veya bunların emriyle başkaları tarafından her
şekilde çoğaltılabilir ve yayılabilir.
Eserin herhangi bir suretle ticaret mevkiine konmasını, temsilini veya diğer
şekillerde kullanılmasını men eden yahut müsaade veya kontrole bağlı tutan kamu
hukuku hükümleri mahfuzdur.
II- Genel Menfaat Mülahazasıyla
1. Mevzuat ve İçtihatlar
Madde 31- Resmen yayımlanan veya ilan olunan, kanun tüzük, yönetmelik, tebliğ,
genelge ve kazai kararların çoğaltılması, yayılması, işlenmesi veya her hangi
bir suretle bunlardan faydalanma serbesttir.
2. Nutuklar
Madde 32- Büyük Millet Meclisinde ve diğer resmi meclis ve kongrelerde,
mahkemelerde, umumi toplantılarda söylenen söz ve nutukların haber ve malumat
verme maksadıyla çoğaltılması, umumi mahallerde okunması veya radyo vasıtasıyla
ve başka suretle yayımı serbesttir.
Hadisenin mahiyeti ve vaziyetin icabı gerektirmediği hallerde söz ve nutuk
sahiplerinin adı zikredilmeyebilir.
Bu söz ve nutukları birinci fıkrada zikredilenden başka bir maksatla çoğaltmak
veya diğer bir suretle yaymak eser sahibine aittir.
3. Temsil Serbestisi
Madde 33- (Değişik: 21.2.2001-4630/17) Yayımlanmış bir eserin, tüm eğitim ve
öğretim kurumlarında, yüzyüze eğitim ve öğretim maksadıyla doğrudan veya
dolaylı kâr amacı gütmeksizin temsili, eser sahibinin ve eserin adının mutad
şekilde açıklanması şartıyla serbesttir.
4. Eğitim ve Öğretim İçin Seçme ve Toplama Eserler
Madde 34- (Değişik:7.6.1995-4110/13) Yayımlanmış musiki, ilim ve edebiyat
eserlerinden ve alenileşmiş güzel sanat eserlerinden, maksadın haklı
göstereceği bir nispet dahilinde iktibaslar yapılmak suretiyle, hal ve
vaziyetinden eğitim ve öğretim gayesine tahsis edildiği anlaşılan seçme ve
toplama eserler vücuda getirilmesi serbesttir. 2inci maddenin üçüncü bendinde
ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci ve beşinci bentlerinde gösterilen
neviden eserler, ancak seçme ve toplama eserin münderecatını aydınlatmak üzere
iktibas edilebilir. Ancak bu serbestlik, hak sahibinin meşru menfaatlerine
haklı bir sebep olmadan zarar verir veya eserden normal yararlanma ile çelişir
şekilde kullanılamaz.
Münhasıran okullara mahsus olarak hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından onanan (okul-radyo) yayımları için de birinci fıkra hükümleri
uygulanır.
(Değişik: 21.2.2001-4630/18) Yayımlanmış musiki, ilim ve edebiyat eserlerinden
ve alenileşmiş güzel sanat eserlerinden, iktibaslar yapılmak suretiyle eğitim
ve öğretim gayesi dışında seçme ve toplama eserler vücuda getirilmesi ancak
eser sahibinin izniyle mümkündür.
Bütün bu hallerde eser ve eser sahibinin adı mutat şekilde zikredilmek icap
eder.
5. İktibas Serbestisi
Madde 35- Bir eserden aşağıdaki hallerde iktibas yapılması caizdir:
1. Alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve
edebiyat eserine alınması:
2. Yayımlanmış bir bestenin en çok tema, motif, pasaj ve fikir nevinden
parçalarının müstakil bir musiki eserine alınması;
3. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ve yayımlanmış diğer eserlerin, maksadın
haklı göstereceği bir nispet dahilinde ve münderecatını aydınlatmak maksadıyla
bir ilim eserine konulması;
4. Alenileşmiş güzel sanat eserlerinin ilmi konferans veya derslerde konuyu
aydınlatmak için projeksiyon ve buna benzer vasıtalarla gösterilmesi.
5. İktibasın belli olacak şekilde yapılması lazımdır. İlim eserlerinde iktibas
hususunda kullanılan eserin ve eser sahibinin adından başka bu kısmın alındığı
yer belirtilir.
6. Gazete Münderecatı
Madde 36- Basın Kanununun 15 inci maddesi hükmü mahfuz kalmak üzere basın veya
radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük havadisler ve haberler serbestçe
iktibas olunabilir.
Gazete veya dergilerde çıkan içtimai, siyasi veya iktisadi günlük meseleler
müteallik makale ve fıkraların iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa
aynen veya işlenmiş şekilde diğer gazete ve dergiler tarafından alınması ve
radyo vasıtasıyla ve diğer bir suretle yayılması serbesttir. İktibas hakkı
mahfuz tutulsa bile sözü geçen makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri
şeklinde alınması, radyo vasıtasıyla veya diğer bir suretle yayılması caizdir.
Bütün bu hallerde, iktibas edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar da
başka bir kaynaktan alınmışlarsa o kaynağın adı ve sayısından başka makale
sahiplerinin adı, müstear adı veya alameti zikredilmek icap eder.
7. Haber
Madde 37- (Değişik: 21.2.2001-4630/19) Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme
kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat
eserlerinden bazı parçaların işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan
vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması,
yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması
serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek
şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz.
III- Hususi Menfaat Mülahazasıyla
1. Şahsen Kullanma:
Madde 38- (Değişik:7.6.1995-4110/14) Bütün fikir ve sanat eserlerinin, kar
amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması mümkündür. Ancak, bu
çoğaltma hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep olmadan zarar
veremez ya da eserden normal yararlanmaya aykırı olamaz.
2 nci fıkra yürürlükten kaldırılmıştır. (21.2.2001-4630/36-d)
Sözleşmede belirleyici hükümlerin yokluğu durumunda, hata düzeltme de dahil,
bilgisayar programının düşünüldüğü amaca uygun kullanımı için gerekli olduğu
durumda, bilgisayar programının onu hukuki yollardan edinen kişi tarafından
çoğaltılması ve işlenmesi serbesttir.
Bilgisayar programını yasal yollardan edinen kişinin programı yüklemesi,
çalıştırması ve hataları düzeltmesi sözleşme ile önlenemez. Bilgisayar
programının kullanımı için gerekli olduğu sürece, bilgisayar programını
kullanma hakkına sahip kişinin bir adet yedekleme kopyası yapması sözleşme ile
önlenemez
Bilgisayar programının kullanım hakkına sahip kişinin yapmaya hak kazandığı
bilgisayar programının yüklenmesi, görüntülenmesi çalıştırılması, iletilmesi
veya depolanması fiillerini ifa ettiği sırada, bilgisayar programının herhangi
bir öğesi altında yatan düşünce ve ilkeleri belirlemek amacı ile, programın
işleyişini gözlemlemesi, tetkik etmesi ve sınaması serbesttir.
Bağımsız yaratılmış bir bilgisayar programı ile diğer programların ara
işlerliğini gerçekleştirmek üzere gerekli bilgileri elde etmek için, bilgisayar
programının çoğaltılması ve işlenmesi anlamında kod’un çoğaltılmasının ve kod
formunun çevirisinin de zorunlu olduğu durumlarda, bu fiillerin ifası aşağıdaki
şartların karşılanması halinde serbesttir:
1. Bu fiillerin, ruhsat sahibi veya bir bilgisayar programının kopyasını
kullanma hakkı sahibi diğer bir bilgisayar sahibi diğer bir kişi tarafından
veya onların adına bunu yapmaya yetkili kişi tarafından ifa edilmesi,
2. Ara işlerliği gerçekleştirmek için gerekli bilginin, (1) numaralı bentte
belirtilen kişilerin kullanımlarına sunulmaması,
3. Bu fiillerin, ara işlerliği gerçekleştirmek için gereken program parçaları
ile sınırlı olması.
Yukarıdaki fıkra hükümleri, onun uygulanması ile elde edilen bilgilerin;
1. Bağımsız yaratılmış bilgisayar programının ara işlerliğini gerçekleştirmenin
dışında diğer amaçlar için kullanılmasına,
2. Bağımsız yaratılmış bilgisayar programının ara işlerliği için gerekli olduğu
durumlar dışında başkalarına verilmesine,
3. İfade ediliş bakımından esastan benzer bir bilgisayar programının
geliştirilmesi, üretilmesi veya pazarlanması veya fikri hakları ihlal eden
herhangi diğer bir fiil için kullanılmasına, izin vermez.
Altıncı ve yedinci fıkra hükümleri, programdan normal yararlanma ile çelişir
veya hak sahibinin meşru yararlarına makul olmayan müdahale eder şekilde
kullanılmasına izin verecek tarzda yorumlanamaz.
2. Bestekarlara Tanınan Haklar
Madde 39- (Yürürlükten kaldırılmıştır: 21.2.2001-4630/36-e)
3. Kopya ve Teşhir
Madde 40- Umumi yollar, caddeler ve meydanlara, temelli kalmak üzere konulan
güzel sanat eserlerini; resim, grafik, fotoğraf vesaire ile çoğaltma, yayma,
umumi mahallerde projeksiyonla gösterme, radyo ve benzeri vasıtalarla yayımlama
caizdir. Bu salahiyet mimarlık eserlerinde yalnız dış şekle münhasırdır.
Üzerlerine, sahibi tarafından sarahaten men edici bir kayıt konulmuş olmadıkça
güzel sanat eserleri, malikleri veya bunların muvafakatıyla başkaları
tarafından umumi mahallerde teşhir edilebilir.
Açık artırma ile satılacak eserler umuma teşhir olunabilir. Umumi mahallerde
teşhir edilen veya açık arttırmaya konulan bir eseri sergi veya arttırmayı
tertip eden kimseler tarafından bu maksatlarda çıkarılacak katalog, kılavuz
veya bunlara benzer matbualar vasıtasıyla çoğaltma ve yayma caizdir.
Bu hallerde, aksine yerleşmiş adet yoksa, eser sahibinin adının zikrinden
vazgeçilebilir.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/11)
4. Umuma açık mahallerde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların kullanılması
ve/veya iletilmesine ilişkin esaslar:
Madde 41. - Girişi ücretli veya ücretsiz umuma açık mahaller; eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların kullanım ve/veya iletimine ilişkin 52 nci maddeye
uygun sözleşme yaparak hak sahiplerinden veya üyesi oldukları meslek
birliklerinden izin alır ve sözleşmelerde yazılı malî hak ödemelerini bu madde
hükümlerine göre yaparlar.
Eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanan ve/veya ileten umuma açık
mahaller; mahallin bulunduğu bölgenin özelliği, mahallin nitelik ve niceliği,
fikrî mülkiyete konu eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların mahalde sunulan
ürün veya hizmetin ayrılmaz bir parçası ve ürün veya hizmete katkısı olup
olmadığı ve benzeri hususlar dikkate alınmak suretiyle sınıflandırılır veya
sınıflandırma dışı bırakılır.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerde; eser sahipleri ve/veya bağlantılı hak
sahipleri meslek birlikleri, yapılan sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların kullanımından ve/veya iletiminden kaynaklanan
ödemelere ilişkin tarifeleri tespit ederler. Meslek birlikleri ile umuma açık
mahaller arasındaki sözleşmeler, bu tarife bedelleri veya taraflarca
yapılabilecek müzakereler sonucu belirlenecek bedeller üzerinden yapılır.
Tarifelere ilişkin sözleşmelerde takvim yılı esas alınır ve bu tarifeler takvim
yılı başından itibaren geçerli olur.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasını teminen:
1. Meslek birlikleri temsil ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile
üyelerine ilişkin bilgileri, Bakanlığa bildirmek zorundadırlar. Bu bildirimler
her üç ayda bir güncellenir ve Bakanlıkça oluşturulan ortak bir veri tabanı
üzerinden ilgili taraflara açılır.
2. Eser sahipleri alanında kurulmuş meslek birlikleri veya bağlantılı hak
sahipleri alanında kurulmuş meslek birlikleri veya aynı sektörlerde faaliyet gösteren
meslek birlikleri, biraraya gelerek protokole bağlamak suretiyle ortak
tarifeler belirleyebilirler. Ortak tarifeler protokole taraf meslek birlikleri
açısından bağlayıcıdır.
Meslek birlikleri, tarifeler veya ortak tarifeleri her takvim yılının dokuzuncu
ayında kullanıcıları temsil eden ve kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları ile Bakanlığa bildirirler ve kamuoyuna duyururlar. Umuma
açık mahaller, müzakere ve sözleşme yapılmasına ilişkin verecekleri bağlayıcı
nitelikteki yetki belgeleri ile üye oldukları meslek kuruluşları aracılığıyla
da tarifeleri veya ortak tarifeleri müzakere edebilir ve sözleşme yapabilirler.
Ancak, tarifelerin götürü usulde tespit edilmesi halinde umuma açık mahaller
sadece meslek kuruluşları aracılığı ile müzakere edebilir ve sözleşme
yapabilirler.
Onuncu ayda umuma açık mahaller veya meslek kuruluşları ile meslek birlikleri
arasında tarifeler veya ortak tarifeler üzerinde uzlaşma sağlanamaması ve
sözleşme yapılamaması halinde, en geç bu ayın sonuna kadar, meslek birlikleri
ve/veya meslek kuruluşları tarafından bu tarifelerin Bakanlıkça oluşturulacak
uzlaştırma komisyonunda müzakere edilmesi talep edilebilir.
Uzlaştırma komisyonu, taraflardan birinin talebi ve Bakanlığın uygun görmesi
halinde, tarifeleri müzakere etmek üzere, Bakanlık tarafından talep tarihinden
itibaren onbeş gün içinde oluşturulur. Komisyon Bakanlıktan bir, Rekabet
Kurumundan iki temsilci ve ilgili meslek birlikleri ile kullanıcıları temsil
eden meslek kuruluşlarının birer temsilcisinden oluşur. Bakanlık temsilcisi
aynı zamanda komisyon başkanıdır. Aynı usulle, komisyon üye sayısı kadar yedek
üye seçilir. Komisyonun sekretarya hizmetleri Bakanlık ilgili birimi tarafından
yürütülür.
Komisyon, oluşturulduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde, raporunu
hazırlayarak, Bakanlığa ve taraflara bildirir. Umuma açık mahaller ve meslek
birlikleri, Komisyon raporunun açıklandığı tarihten itibaren onbeş gün içinde,
meslek birliklerinin açıklamış oldukları tarifeleri veya müzakereler
neticesinde mutabakata vardıkları tarifeleri sözleşmeye bağlayabilirler.
Meslek birliklerince belirlenen tarife veya ortak tarifeler üzerinden
sözleşmenin yapılmaması halinde, taraflar yargı yoluna başvurabilirler.
Yargılama sürecinde, bir önceki yıl sözleşme yapmış olan mahaller, ilgili
meslek birlikleri aksini bildirmedikçe, dava konusu tarifenin 1/4’ünü dava
sonuçlanıncaya kadar her üç ayda bir meslek birlikleri adına açılmış banka
hesabına yatırmak suretiyle eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları
kullanabilir ve/veya iletebilirler. Bir önceki yıl sözleşme yapmamış umuma açık
mahaller ile ilk defa sözleşme yapacak umuma açık mahallerin bu fıkrada
öngörüldüğü şekilde eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kullanabilmeleri
ve/veya iletebilmeleri ise ilgili meslek birliklerinin iznine bağlıdır. Dava
sonuçlanıncaya kadar bu şekilde ödenen miktar, mahkeme kararıyla tespit edilen
tarife bedelinden mahsup edilir.
Tarifelerin tespit edilmesinde ve uzlaşmazlıkların hallinde, bu Kanunun 42/A
maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, tarife tespitine ilişkin esaslar dikkate
alınır.
Mahallerde kullanılan ve/veya iletimi yapılan eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınlar üzerinde hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişiler, bunların
kullanımına ve/veya iletimine ilişkin ödemelerin yapılmasını ancak yetki
verdikleri meslek birlikleri aracılığı ile talep edebilirler. Sinema eserleri
bakımından bu fıkranın uygulanması zorunlu değildir.
Sınıflandırma, uzlaştırma komisyonuna başvuru halinde Bakanlıkça alınacak
ücretler ve uzlaştırma komisyonunun çalışması ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile belirlenir.
IV- Hükümete Tanınan Yetkiler
1. Meslek Birliklerinin Kurulması
Madde 42- *(Değişik: 03.03.2004-5101/12) Eser sahipleri ve eser sahiplerinin
hakları ile bağlantılı hak sahipleri ile bu Kanunun 52 nci maddesine uygun
biçimde düzenlenmiş sözleşmelerle eser veya hak sahibinden mali hakları
kullanma yetkilerini devralarak bu Kanunun 10 uncu maddesine göre ilim-edebiyat
eserleri üzerindeki hakları kullanarak, süreli olmayan yayınları çoğaltan ve
yayanlar, üyelerinin ortak çıkarlarını korumak ve bu Kanun ile tanınmış
hakların idaresini ve takibini, alınacak ücretlerin tahsilini ve hak
sahiplerine dağıtımını sağlamak üzere, Kültür Bakanlığınca hazırlanan ve
Bakanlar Kurulunca onaylanan tüzük ve tip statülere uygun olarak tespit
edilecek alanlarda birden fazla meslek birliği kurabilirler. Eser sahipleri
veya icracı sanatçılar bakımından zorunlu organlarının asıl üye sayısının dört
katı kadar*; yapımcılar veya radyo-televizyon kuruluşları bakımından bu
organların asıl üye sayısının iki katı kadar üye olma niteliklerini taşıyan
gerçek veya tüzel kişiler meslek birliği olarak faaliyet gösterebilmek için
izin almak üzere Bakanlığa başvurmak zorundadırlar. Meslek birlikleri bu izni
aldıktan sonra kuruldukları alanda faaliyet gösterirler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/21) Aynı alanda, başka bir meslek birliğinin
kurulabilmesi için, yukarıda zikredilen kurucu üye sayılarından az olmamak
kaydıyla o alanda kurulmuş en fazla üyesi olan meslek birliğinin üye tam
sayısının 1/3 ü kadar üye olma niteliklerini taşıyan gerçek veya tüzel kişiler
faaliyet izni almak üzere Bakanlığa başvururlar. Bakanlığın bu başvuruyu uygun
bularak izin vermesi halinde faaliyet gösterirler. Her birlik ihtiyaçlar
doğrultusunda şubeler açarak çalışabilir. Aynı alanda kurulmuş en az iki meslek
birliği, Bakanlıkça hazırlanan tüzük ve tip statülerin belirlediği usul ve
esaslar çerçevesinde federasyon kurabilir. Aynı alanda birden fazla federasyon
kurulamaz.
Meslek birlikleri ve federasyonu özel hukuka tabi tüzel kişilerdir. Üyeleri
sermaye koymak, kar ve zarara, hukuki mesuliyete iştirak etmekle yükümlü
tutulamazlar.
Meslek birlikleri ve federasyonu tip statülerinde genel kurul, yönetim kurulu,
denetleme kurulu, teknik-bilim kurulu ve haysiyet kurulu mecburi organ olarak
düzenlenir. Bu birliklerin ve federasyonun kurulması, kontrolü, denetlenmesi
ile ilk genel kurullarını toplayabilmeleri için gerekli en az üye sayısı diğer
ihtiyari organları, kurullarının teşekkül tarzı, üye sayısı ve görevleri,
üyeliğe girme, çıkma ve çıkarılma şartları, şubelerini kurabilecekleri
bölgelerin tespiti, yurt içi ve yurt dışındaki kamu kurum ve kuruluşları,
gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri ile olan ilişkileri, bu ilişkilerdeki hak
ve yetkileri, üyeleriyle olan mali ilişkileri, elde edilen telif ücreti ve
tazminatların dağıtımı ve diğer usul ve esaslara ilişkin hususlar, ilgili
kuruluşların görüşleri alındıktan sonra Kültür Bakanlığınca hazırlanacak tüzük
ile belirlenir.
6/10/1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanunun 21 inci maddesinin ikinci
fıkrası, 30, 37, 40, 42, 43, 44, 45, 48, 65, 66, 67, 68, 69, 70 ve 90 ıncı
maddeleri, bu maddeye göre kurulacak meslek bilgileri ve federasyon için de
ceza hükümleriyle birlikte uygulanır.
(Değişik: 21.2.2001-4630/21) Eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu
Kanunla tanınmış hakları, ülke içinde bu maddeye göre kurulan meslek birlikleri
dışında; başka birlik, dernek ve benzeri kuruluşlar tarafından takip edilemez.
Bu maddede geçen üyelik, kurucu üye sayısı ve üye tam sayısı gibi hususlar bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş meslek birlikleri için de aranır.
Bütün meslek birlikleri bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay
içerisinde bu maddede getirilen esaslara uygun hale gelmek
mecburiyetindedirler. Bu süre içinde bu şartı yerine getirmeyen meslek
birlikleri 6 ay sonunda kendiliğinden dağılmış sayılır.
*(Ek: 03.03.2004-5101/13)
2. Meslek birliklerinin yükümlülükleri ve tarife tespitine ilişkin esaslar:
MADDE 42/A - Bu Kanunun 42 nci maddesinde öngörülen amaçlarla hakların
idaresini sağlamak üzere kurulan meslek birlikleri;
1. Temsil ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile üyelerine ilişkin tüm
bilgileri Bakanlığa bildirmek ve ilgili kişilere açık bu bildirimi her üç ayda
bir güncellemekle,
2. Üyesi olan hak sahiplerinin faaliyetlerinden kaynaklanan haklarının
idaresini hakkaniyete uygun koşullarda sağlamakla,
3. Üyelerinin haklarının idaresine ilişkin faaliyetlerinden elde ettikleri
gelirleri, dağıtım plânlarına uygun olarak hak sahiplerine dağıtmakla,
4. Yazılı talepte bulunan ilgili kişilere, temsil ettikleri eser, icra,
fonogram ve yapımlar ile ilgili bilgileri vermekle,
5. Sözleşme yapılırken idare ettikleri haklara ilişkin olarak hakkaniyete uygun
davranmakla, kendi maddî ve/veya manevî menfaatleri bakımından gerekli
gördükleri indirim veya ödeme kolaylıklarını sağlamakla,
6. Sözleşme yapılabilmesi için idaresini sağladıkları haklara ilişkin ücret
tarifelerini süresinde belirlemek ve belirlenen tarifeleri ve bu tarifelerdeki
her türlü değişikliği süresinde duyurmakla,
7. Hesaplarını yeminli malî müşavirlere onaylatmakla,
Yükümlüdürler.
Yukarıdaki fıkranın radyo-televizyon kuruluşlarının yayınları bakımından
uygulanmasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kayıtları esas alınır.
Tarifelerin tespit edilmesinde; tarifelerin uluslararası uygulamaların ülkenin
ekonomik ve toplumsal koşullarına uyarlanabilirliği göz önünde bulundurularak
makul seviyede belirlenmesi ile teknolojik alandaki değişimlerin yanı sıra
eser, icra, fonogram, yapım ve yayınların yaratıldığı ve kullanıldığı
sektörlerin yapısını tahrip edici, üretimi ve kullanımı engelleyici ve genel
kabul görmüş uygulamalara zarar verici bir etki yaratılmaması, rekabeti bozucu
şartlar oluşturulmaması, yapılan sınıflandırma, ilgili sektörlerdeki ürün
fiyatları ve bu sektörlerin gayrisafi millî hâsıladaki payı, eser, icra,
fonogram, yapım ve yayınların kullanım ve/veya iletim sıklığı, birim fiyat veya
götürü usulü ödeme, ödeme plânı ve benzeri hususlar esas alınır.
Aynı alanda ve/veya sektörde faaliyet gösteren birlikler, tarife tespitinde,
sözleşme yapılmasında ve bu Kanunun uygulanması ile ilgili diğer iş ve
işlemlerde birlikte hareket edebilirler.
Ortak tarife yapılmış olması halinde, aynı alanda faaliyet gösteren meslek
birlikleri, tarifelere esas olmak üzere her takvim yılının başında, alandaki
temsil kabiliyetleri ile temsil ettikleri eser, icra, fonogram, yapım ve
yayınlara ilişkin kullanım oranlarını tespit ederek Bakanlığa bildirmek zorundadırlar.
Bu oranların tespitinde anlaşma sağlanamaması ve/veya bu oranların Bakanlığa
bildirilmemesi halinde, Bakanlıkça oluşturulacak bir komisyon bu tespiti yapar.
Bu tespit yapılıncaya kadar, sözleşme yapmış kullanıcılar, ödemeleri gereken
meblağı, Bakanlığın talebi üzerine mahkemece belirlenmiş tevdi mahalline
yatırırlar. Burada toplanan meblağ, komisyon çalışma giderleri mahsup
edildikten sonra, ilgili meslek birlikleri arasında, komisyonca tespit edilen
orana ya da herhangi bir aşamada, birliklerin aralarında anlaşmaları halinde,
mutabakata vardıkları kullanım oranına göre paylaştırılır. Komisyon Bakanlık,
Rekabet Kurumu ve ilgili meslek birliklerini temsilen birer kişiden oluşur.
Bakanlık temsilcisi aynı zamanda komisyon başkanıdır. Komisyon kararlarına
yargı yolu açık olup, görevli mahkeme ilgili ihtisas mahkemesidir.
Bu maddede belirtilen esaslar çerçevesinde yapılması gereken bildirimlere
ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği belirlenen meslek birliklerinin
dağıtıma ilişkin hesabına Bakanlıkça, mahkemeden yükümlülüklerini yerine
getirinceye kadar tedbir konulması istenebilir.
Meslek birliğine üye eser veya bağlantılı hak sahiplerinin alenileşmiş veya
yayımlanmış tüm eser, icra, fonogram, yapım ve yayınlarına ilişkin haklarının
takibi meslek birliğine verilecek yetki belgesine göre yapılır. Yetki belgesine
ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/13)
3. Meslek birliklerinin denetimi:
MADDE 42/B - Meslek birlikleri, idarî ve malî açıdan Bakanlığın denetimine
tâbidir. Bakanlık, meslek birliklerinin bu Kanunla belirlenmiş görev ve
yükümlülükleri yerine getirip getirmediklerini her zaman kendisi
denetleyebileceği gibi bu denetimin bağımsız denetim kuruluşlarına
yaptırılmasını meslek birliklerinden de isteyebilir. Bu kuruluşlarca yapılan
denetimlere ilişkin raporların bir örneği Bakanlığa gönderilir.
Denetimler sırasında, denetim yapmakla görevlendirilenler tarafından istenecek
her türlü defter, belge ve bilgilerin ibraz edilmesi veya verilmesi, kasa veya
veznenin kontrol ettirilmesi, yönetim yerleri, şubeler ve eklentilerine girme
gibi taleplerin yerine getirilmesi zorunludur.
Meslek birlikleri tarafından;
1. Bu Kanunun 42 ve 42/A maddeleri ile bu maddede belirlenen görev ve
yükümlülüklerin yerine getirilmediği,
2. Sözleşmelere uygun tahsilat veya dağıtımın yapılmadığı ya da yanlış ve
haksız dağıtım yapıldığı,
3. Tarifelerin bu Kanunun 42/A maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen esaslara
göre düzenlenmediği,
Tespit edildiği takdirde, bu birlikler Bakanlıkça yazılı olarak bir defa
uyarılır, uyarının tebliği tarihinden itibaren otuz gün içinde kusurun
giderilmemesi halinde, meslek birliği ikinci kez uyarılır.
Yukarıdaki fıkrada bahsi geçen kusurların ikinci uyarıyı takip eden otuz gün
içinde de giderilmemesi veya yapılan denetimlerde, birlik kayıtlarında ve diğer
iş ve işlemlerinde mevzuata aykırılık tespit edilmesi halinde, Bakanlık en geç
üç ay içinde olağanüstü genel kurul yapmak üzere üyeleri davet eder. Olağanüstü
genel kurul yapılıncaya kadar, birliğin iş ve işlemlerinde suiistimali
görülenler tedbiren işten el çektirilir, Bakanlıkça yerine atama yapılır veya
sırası gelen yedek üye göreve çağrılır.
Bu Kanunun 42 ve 42/A maddeleri ile bu madde hükümleri, 42 nci madde
çerçevesinde kurulacak federasyonlar için de uygulanır.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/14)
4. Eser, icra, fonogram ve yapımların yayınlanmasına ve/veya iletilmesine
ilişkin esaslar:
Madde 43. - Radyo-televizyon kuruluşları, uydu ve kablolu yayın kuruluşları ile
mevcut veya ileride bulunacak teknik imkânlardan yararlanarak yayın ve/veya
iletim yapacak kuruluşlar, yayınlarında yararlanacakları opera, bale, tiyatro
ve benzeri sahneye konmuş eserlerle ilgili olarak hak sahiplerinden önceden
izin almak zorundadırlar.
Bu kuruluşlar sahneye konmuş eserler dışında kalan eser, icra, fonogram ve
yapımlar için ilgili alan meslek birlikleri ile 52 nci maddeye uygun sözleşme
yaparak izin almak, söz konusu yayın ve/veya iletimlere ilişkin ödemeleri bu
birliklere yapmak ve kullandıkları eser, icra, fonogram ve yapımlara ilişkin
listeleri bu birliklere bildirmek zorundadırlar.
3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun
çerçevesinde faaliyet gösteren radyo-televizyon kuruluşları Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu tarafından, anılan Kanun dışında kalan ve yayın ve/veya iletim yapan
diğer kuruluşlar ise Bakanlık tarafından sınıflandırılır.
Faaliyet gösterdikleri sektörlerde eser sahipleri ve/veya bağlantılı hak
sahipleri meslek birlikleri, yapılan sınıflandırmaya bağlı olarak eser, icra,
fonogram ve yapımların yayın ve/veya iletiminden kaynaklanan ödemelere ilişkin
tarifeleri tespit ederler. Meslek birlikleri ile kuruluşlar arasındaki
sözleşmeler, bu tarife bedelleri veya taraflarca yapılan müzakereler sonucu
belirlenecek bedeller üzerinden yapılır.
Meslek birliklerinin temsil ettikleri eser, icra, fonogram ve yapımlar ile
üyelerine ilişkin bildirim zorunluluğu, tarifelerin belirlenmesi, duyurulması,
müzakere edilmesi, sözleşme yapılması, uzlaşmazlıkların halli ve diğer
hususlarda bu Kanunun 41 inci maddesinin dört ilâ onüçüncü fıkraları uygulanır.
Ancak yayın ve/veya iletim yapan kuruluşlar bakımından 41 inci maddenin altıncı
fıkrasının son cümlesinin uygulanması zorunlu değildir.
Ayrıca, 41 inci maddenin 10 uncu fıkrasının uygulanması bakımından, Türkiye
Radyo Televizyon Kurumu, yayınlarında yer verdiği eser, icra, fonogram ve
yapımları her üç ayda bir meslek birliklerince belirlenen yıllık tarifenin
1/4’ünü yatırmak suretiyle kullanabilir.
5. Fikir ve Sanat Eserlerinin İşaretlenmesi
Madde 44- *(Değişik: 03.03.2004-5101/15) Fikrî mülkiyet haklarının korunması ve
etkin bir şekilde takibinin sağlanması amacıyla, fikir ve sanat eserlerinin
tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu
materyallerin dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan
ve umuma arz eden yerler, Bakanlıkça ücret mukabili sertifikalandırılır.
Bakanlıkça belirlenen yerler, Bakanlıkça onaylanmış bir yazılım ile Bakanlıkça
belirlenecek kriterlere uygun bir donanımı bulundurmak, gerekli alt yapıyı
oluşturmak ve gerçekleştirdikleri işlemleri her takvim yılı itibarıyla
Bakanlığa bildirmek zorundadır. Bu yerler ve malî hak sahipleri ayrıca,
Bakanlıkça gerekli görülecek işaret ve seri numaraları ile uluslararası
standartlara uygun kodları, taşıyıcı materyaller üzerinde bulundurmakla
müştereken yükümlüdürler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/23) Her türlü boş video kaseti, ses kaseti, bilgisayar
disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile, fikir ve sanat eserlerinin
çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal veya ithal
eden gerçek ve tüzel kişiler, imalat veya ithalat bedeli üzerinden yüzde üçü
geçmemek üzere Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenecek orandaki miktarı keserek,
ay içinde topladıkları meblağı, sonraki ayın en geç yarısına kadar Kültür
Bakanlığı adına bir ulusal bankada açılacak özel hesaba yatırmakla
yükümlüdürler.
(Değişik: 21.2.2001-4630/23) Bakanlık bu hesapta toplanan miktarı fikri
mülkiyet sisteminin güçlendirilmesi ile yurt içindeki ve yurt dışındaki kültür
mirasının korunmasına ve devam ettirilmesine yönelik faaliyetlerde kullanır. Bu
miktarın dağıtım ve kullanımına ilişkin usul ve esaslar Kültür Bakanlığı
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/15) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar ile alınacak ücretler Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
belirlenir.
6. Güzel Sanat Eserlerinin Satış Bedellerinden Pay Verilmesi
Madde 45- *(Değişik: 03.03.2004-5101/16) Mimarî eserler hariç olmak üzere, bu
Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan güzel sanat eserlerinin asılları ile eser
sahibinin kendisinin sınırlı sayıda meydana getirdiği veya eser sahibinin
kontrolünde ve izniyle meydana getirilmiş ve eser sahibi tarafından imzalanmış
veya başka bir şekilde işaretlenmiş olmaları nedeniyle özgün eser olduğu kabul
edilen kopyaları, 2 nci maddenin (1) numaralı bendinde ve 3 üncü maddede
sayılıp da yazarlarla bestecilerin el yazısıyla yazılmış eserlerinin
asıllarından biri, eser sahibi veya mirasçıları tarafından bir defa satıldıktan
sonra, koruma süresi içinde, bir sergide veya açık artırmada yahut bu gibi
eşyayı satan bir mağazada veya başka şekillerde satış konusu olarak el
değiştirdikçe, bu satış bedeli ile bir önceki satış bedeli arasında açık bir
nispetsizlik bulunması halinde, her satışta, satışı gerçekleştiren gerçek veya
tüzel kişi, bedel farkından münasip bir payı eser sahibine, o ölmüşse miras
hükümlerine göre ikinci dereceye kadar (ve bu derece dahil) yasal mirasçılarına
ve eşine, bunlar da yoksa ilgili alan meslek birliğine Bakanlar Kurulunca
çıkarılacak bir kararname ile belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde
ödemekle yükümlüdür.
Kararnamede:
1. Bedel farkının yüzde onunu geçmemek şartıyla farkın nispetine göre tespit
edilecek bir pay tarifesi;
2. Bedeli kararnamede tespit edilecek miktarı aşmayan satışların pay vermek
borcundan muaf tutulacağı;
3. Eser nevileri itibarıyla mesleki birliğin hangi kolunun ilgili
sayılabileceği;
gösterilir.
Satışın vuku bulduğu müessese sahibi satıcı ile birlikte müteselsilen mesuldür.
Cebri satış hallerinde pay ancak diğer alacaklar tamamen ödendikten sonra
ödenir.
Pay verme borcunun zamanaşımı, bu borcun doğumunu intaç eden satıştan itibaren
beş yıldır.
7. Devletin Faydalanma Salahiyeti
Madde 46- (Değişik:1.11.1983-2936/10 md.) Çoğaltma ve yayımı eser sahibi
tarafından açıkça men edilmemiş olan ve umumi kütüphane, müze ve benzeri
müesseselerde saklı bulunan henüz yayımlanmamış veya alenileşmemiş eserler,
mali haklarla ilgili koruma süresi dolmuş olmak şartıyla, bulunduğu kamu kurum
ve kuruluşlarına ait olur. Bunlardan kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel ve
sair amaçla yararlanmak isteyen kişi ve kuruluşların izin alacakları merci ve
bunlardan alınacak ücretlerle bu ücretlerin hangi kültürel gayelerde sarf edileceği
ve diğer hususlar, ilgili kuruluşların görüşü alındıktan sonra Kültür
Bakanlığınca hazırlanacak tüzükle belirlenir.
8. Kamuya Maletme
Madde 47- Bir kararname ile memleket kültürü için önemi haiz görülen bir eser
üzerindeki mali haklardan faydalanma salahiyeti, hak sahiplerine münasip bir
bedel ödenmesi suretiyle koruma süresinin bitiminden önce kamuya maledilebilir.
(Değişik: 21.2.2001-4630/24) Bu hususta karar verilebilmesi için eserin
Türkiye’de veya Türkiye dışında Türk vatandaşları tarafından vücuda getirilmiş
olması ve aynı zamanda yayımlanmış eser nüshalarının iki yıldan beri tükenmiş
bulunması ve hak sahibinin uygun bir süre içinde eserin yeni baskısını
yapmayacağının tespit edilmesi gerekir.
Bu kararnamede:
1. Eser ve sahibinin adı;
2. Müktesep hakları ihlal edilen kimselere ödenecek bedel;
3. Mali hakları kullanacak makam ve müessese;
4. Verilen bedelin itfasından sonra elde edilecek safi karın hangi kültürel
gayelere tahsis edileceği;
yazılır.
Dördüncü Bölüm - Sözleşme ve Tasarruflar
A) Hayattaki Vaki Tasarruflar
I-Asli İktisap
Madde 48- Eser sahibi veya mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları
süre, yer ve muhteva itibarıyla mahdut veya gayri mahdut, karşılıklı veya
karşılıksız olarak başkalarına devredebilir.
Mali hakları sadece kullanma salahiyeti de diğer bir kimseye bırakılabilir.
(Ruhsat)
Yukarıdaki fıkralarda sayılan tasarruf muameleleri henüz vücuda getirilmemiş
veya tamamlanacak olan bir esere taaluk etmekte ise batıldır.
II-Devren İktisap
Madde 49- Eser sahibi veya mirasçılarından mali bir hak veya böyle bir hakkı
kullanma ruhsatını iktisap etmiş olan bir kimse, ancak bunların yazılı
muvafakiyetiyle bu hakkı veya kullanma ruhsatını diğer birine devredebilir.
İşleme hakkının devrinde, devren iktisap eden kimse hakkında da eser sahibi
veya mirasçılarının aynı suretle muvafakatı şarttır.
III-Sözleşmeler
1. Vücuda Getirilecek Eserler
Madde 50- 48 ve 49’uncu maddelerde sayılan tasarruf muamelelerine dair
taahhütler eser henüz vücuda getirilmeden önce yapılmış olsa dahi muteberdir.
Eser sahibinin ileride vücuda getireceği eserlerin bütününe veya muayyen bir
nevine taalluk eden bu kabil taahhütleri taraflardan her biri ihbar tarihinden
bir yıl sonra hüküm ifade etmek üzere fesh edebilir.
Eser tamamlanmadan önce, eser sahibi ölür veya tamamlama kabiliyetini zayi
eder, yahut kusuru olmaksızın eserin tamamlanması imkansız hale gelirse zikri
geçen taahhütler kendiliğinden münfesih olur. Diğer taraftan iflas etmesi veya
sözleşme uyarınca devraldığı mali hakları kullanmaktan aciz duruma düşmesi
yahut kusuru olmaksızın kullanmanın imkansız hale gelmesi hallerinde de aynı
hüküm caridir.
2. İleride Faydalanma İmkanları
Madde 51- İleride çıkarılacak mevzuatın eser sahibini tanınması muhtemel mali
hakların devrine veya bunların başkaları tarafından kullanılmasına mütaallik
sözleşmeler batıldır.
İleride çıkarılacak mevzuatla mali hakların şümulünün genişletilmesi veya
koruma süresinin uzatılmasından doğacak salahiyetlerden vazgeçmeyi yahut
bunların devrini ihtiva eden sözleşmeler hakkında aynı hüküm caridir.
IV-Şekil
Madde 52- Mali hakları dahil sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve
konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.
V-Tekeffül
1. Hakkın Mevcut Olmaması
Madde 53- Mali bir hakkı başkasına devreden veya kullanma ruhsatını veren kimse
iktisab edene karşı hakkın mevcudiyetini Borçlar Kanununun 169 ve 171inci
maddeleri hükmünce zamindir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
2. Salahiyetin Mevcut Olmaması
Madde 54-Mali bir hakkı yahut kullanma ruhsatını devre salahiyetli olmayan
kimseden iktisab eden hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye göremez.
Salahiyet olmaksızın mali bir hakkı başkasına devreden veya kullanma ruhsatını
veren kimse; salahiyeti bulunmadığına diğer tarafın vakıf olduğunu veya vakıf
olması lazım geldiğini ispat etmedikçe tasarrufun hükümsüz kalmasından doğan
zararı tazminle mükellefdir. Kusur halinde mahkeme; hakkaniyet gerektiriyorsa
daha geniş bir tazminata hükmedebilir.
Haksız fiillerden ve sebepsiz mal iktisabından doğan talepler mahfuzdur.
VI-Yorum Kaideleri
1. Şümul
Madde 55-Aksi kararlaştırılmış olmadıkça mali bir hakkın devri veya bir
ruhsatın verilmesi eserin tercüme veya sair işlenmelerine şamil değildir.
2. Ruhsat
Madde 56- Ruhsat; mali hak sahibinin başkalarına da aynı ruhsatı vermesine mani
değilse (basit ruhsat), yalnız bir kimseye mahsus olduğu takdirde (tam
ruhsattır).
Kanun veya sözleşmeden aksi anlaşılmadıkça her ruhsat basit sayılır.
Basit ruhsatlar hakkında hasılat kirasına, tam ruhsatlar hakkında intifa
hakkına dair hükümler uygulanır.
3. Mülkiyetin İntikali
Madde 57- Asıl veya çoğaltılmış nüshalar üzerindeki mülkiyet hakkının devri,
aksi kararlaştırılmış olmadıkça fikri hakların devrini ihtiva etmez.
Bir güzel sanat eseri üzerinde çoğaltma hakkını haiz olan bir kimse kalıp,
vesair çoğaltma aletlerinin zilyedliğini iktisap eden kimse aksi
kararlaştırılamamışsa çoğaltma hakkını da iktisap etmiş sayılır.
Son fıkra yürürlükten kaldırılmıştır. (21.2.2001-4630/36-f)
VII-Cayma Hakkı
Madde 58- Mali bir hak ve ruhsat iktisap eden kimse; kararlaştırılan süre
içinde ve eğer bir süre tayin edilmemişse icabi hale göre münasip bir zaman hak
ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanmaz ve bu yüzden eser sahibinin
menfaatleri esaslı surette ihmal edilirse eser sahibi sözleşmeden cayabilir.
Cayma hakkını kullanmak isteyen eser sahibi sözleşmedeki hakların kullanılması
için noter vasıtasıyla diğer tarafa münasip bir mehil vermeye mecburdur. Hakkın
kullanılması, iktisap eden kimse için imkansız olur veya tarafından reddedilir
yahut bir mehil verilmesi halinde eser sahibinin menfaatleri esaslı surette
tehlikeye düşmekte ise mehil tayinine lüzum yoktur.
Verilen mehil neticesiz geçerse veya mehil tayinine lüzum yoksa noter
vasıtasıyla yapılacak ihbar ile cayma tamam olur. Cayma ihbarının tebliğinden
itibaren 4 hafta geçtikten sonra caymaya karşı itiraz davası açılamaz.
İktisap edenin mali hakkı kullanmamakta kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru
daha ağır ise hakkaniyet gerektiği hallerde iktisap eden, münasip bir tazminat
isteyebilir.
Cayma hakkından önceden vazgeçme caiz olmadığı gibi bu hakkın dermeyanını iki
yıldan fazla bir süre için meneden takyitler de hükümsüzdür.
VIII-Hakkın Eser Sahibine Avdeti
Madde 59- Eser sahibi veya mirasçıları mali bir hakkı muayyen bir gaye zımnında
yahut muayyen bir süre için devretmişlerse gayenin ortadan kalkması veya
sürenin geçmesiyle ilgili hak, sahibine avdet eder. Bu hüküm, başkasına devrine
sözleşme ile müsaade edilmemiş olan mali bir hakkı iktisap eden kimsenin ölümü
yahut iflası halinde cari değildir; meğer ki, işin mahiyeti icabı, hakkın
kullanılması, iktisap edenin sahsına bağlı bulunsun.
Muayyen bir gaye zımnında veya muayyen bir süre için verilen ruhsatlar birinci
fıkrada sayılan hallerde son bulur.
B) Vazgeçme
Madde 60- Eser sahibi yahut mirasçıları, kendilerine kanunen tanınan mali
haklardan, önceden vakı tasarruflarını ihlal etmemek şartıyla bir resmi senet
tanzimi ve bu hususun Resmi Gazetede ilanı suretiyle vazgeçebilirler.
Vazgeçme, ilan tarihinden başlayarak koruma süresinin bitmesi halindeki hukuki
neticeleri doğurur.
C) Haciz ve Rehin
I-Caiz Olmayan Haller
Madde 61- İcra ve iflas kanunun 24 ve 30 uncu maddelerinin hükümleri mahfuz
kalmak şartıyla;
1. Eser sahibinin veya mirasçılarından birinin mülkiyeti altında bulunan henüz
alenileşmemiş bir eserin müsvedde veya asıları;
2. Sinema eserleri hariç olmak üzere 1inci bentde zikredilen eserler üzerindeki
mali haklar;
3. Eser sahibinin, mali haklara dair hukuki muamelelerden doğan paradan gayrı
alacakları; kanuni veya akdi bir rehin hakkının, cebri icranın veya hapis
hakkının konusu olamaz.
II-Caiz Olan Haller
Madde 62- Aşağıdaki hükümler dairesinde;
1. Alenileşmiş bir eserin müsveddesi veya aslı;
2. Yayımlanmış bir eserin çoğaltılmış nüshaları;
3. Eser sahibinin korunmaya layık olan manevi menfaatlerini ihlal etmemek
şartıyla alenileşmiş bir eser üzerindeki mali hakları;
4. Eser sahibinin mali haklara dair hukuki muamelelerden doğan para alacakları;
kanuni veya akdi bir rehin hakkının, cebri icranın yahut hapis hakkının
konusunu teşkil edebilir.
Birinci fıkrada sayılan konulara dair rehin sözleşmesinin muteber olması için
yazılı şekilde yapılması lazımdır. Sözleşmede rehin olarak verilenler ayrı ayrı
gösterilmelidir.
Güzel sanat eserlerine ait kalıplar vesair çoğaltma vasıtaları birinci fıkranın
üçüncü bendinde yazılı mali haklar üzerinde cebri icra tatbiki için lüzumlu
görüldüğü nispette zilyet olan kimselerden geçici olarak alınabilir.
Mimarlık eserleri hariç olmak üzere güzel sanat eserlerinin asılları ve eser
sahibine yahut mirasçılarına ait musiki ilim ve edebiyat eserlerinin
müsveddeleri, birinci fıkranın üçüncü bendin de yazılı mali haklar üzerinde
cebri icra tatbiki için lüzumlu görüldüğü nispette zilyet olan kimselerden
geçici olarak alınabilir.
D) Miras
I-Genel Olarak
Madde 63- Bu Kanunun tanıdığı mali haklar miras yolu ile intikal eder. Mali
haklar üzerinde ölüme bağlı tasarruflar yapılması caizdir.
II-Müşterek Eser Sahiplerinden Birinin Ölümü
Madde 64- Eseri birlikte vücuda getirenlerden biri, eserin tamamlanmasından
yahut alenileşmesinden önce ölürse hissesi, diğerleri arasında taksime uğrar
bunlar, ölenin mirasçılarına münasip bir bedel ödemekle mükelleftirler. Miktar
üzerinde uzlaşamazlarsa bunu mahkeme tayin eder.
Eseri birlikte vücuda getirenlerden biri eserin alenileşmesinden sonra ölürse
diğerleri, ölenin mirasçılarıyla birliği devam ettirip ettirmekte
serbesttirler.
Devama karar vermeleri halinde sağ kalan eser sahipleri mirasçılardan birliğe
karşı haklarının kullanılması hususunda bir temsilci tayini talep edebilirler.
Devama karar verilmediği takdirde birinci fıkra hükümleri uygulanır.
III-Mirasçıların Birden Fazla Oluşu
Madde 65- Eser sahibinin terekesinde bu Kanunun tanıdığı mali haklar mevcut
olup da Medeni Kanunun 581 inci maddesi uyarınca bir temsilci tayin edilmişse
temsilci bu haklar üzerinde yapacağı muameleler için mirasçıların kararını
almaya mecburdur.
Beşinci Bölüm - Hukuk ve Ceza Davaları
A ) Hukuk Davaları
I-Tecavüzün Ref’i Davası
1. Genel Olarak
Madde 66-Manevi ve mali hakları tecavüze uğrayan kimse tecavüz edene karşı
tecavüzün ref’ini dava edebilir.
Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya
müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.
Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir.
Mahkeme, eser sahibinin manevi ve mali haklarını, tecavüzün şümulünü, kusurun
olup olmadığını, varsa ağırlığını ve tecavüzün ret’i halinde tecavüz edenin
düçar olması muhtemel zararları takdir ederek halin icabına göre tecavüzün
ref’i için lüzumlu göreceği tedbirlerin tatbikatına karar verir.
(Ek:7. 6. 1995-4110/19) Eser sahibi, ikamet ettiği yerde de tecavüzün ref’i ve
men davası açabilir.
2. Manevi Haklara Tecavüz Halinde
Madde 67- Henüz alenileşmemiş bir eser sahibinin rızası olmaksızın veya
arzusuna aykırı olarak umuma arz edildiği takdirde tecavüzün ref’i davası,
ancak umuma arz keyfiyetinin çoğaltılmış nüshaların yayımlanması suretiyle vaki
olması halinde açılabilir. Aynı hüküm, esere sahibinin arzusuna aykırı olarak
adının konulduğu hallerde de caridir.
Eser üzerinde sahibinin adı hiç konulmamış veya yanlış konulmuş yahut konulan
ad iltibasa meydan verecek mahiyette olup da eser sahibi 15 inci maddede
zikredilen tespit davasından başka tecavüzün ref’ini talep etmişse, tecavüz
eden gerek aslına, gerek tedavülde bulunan çoğaltılmış nüshalar üzerine eser
sahibinin adını derç etmeye mecburdur. Masrafı tecavüz edene ait olmak üzere,
hükmen en fazla 3 gazetede ilan talep edilebilir.
32, 33, 34, 35, 36, 39 ve 40 ıncı maddelerde sayılan hallerde yanlış veya
kifayetsiz kaynak tasrih edilmiş veyahut hiç kaynak gösterilmemişse ikinci
fıkra hükmü uygulanır.
Eser haksız olarak değiştirilmiş ise hak sahibi aşağıdaki taleplerde
bulunabilir:
1) Eser sahibi, eserin değiştirilmiş şekilde çoğaltılmasının, yayım ve
temsilinin, radyo ile yayımının men edilmesini ve tecavüz edenin, tedavülde
bulunan çoğaltılmış nüshalardaki değişikliklerin düzeltmesini veya bunların
eski haline getirilmesini talep edebilir. Değişiklik, eserin, gazete, dergi
veya radyo ile yayımı sırasında yapılmışsa eser sahibi, masrafı tecavüz edene
ait olmak üzere, eseri değiştirilmiş şekilde yayımlamış olan bütün gazete,
dergi ve radyo idarelerinde değişikliğin ilan yolu ile düzeltilmesini talep
edebilir;
2) (Değişik:7.6.1995-4110/20) Güzel sanat eserlerinde, eser sahibi asıldaki
değişikliğin kendisi tarafından yapılmadığını veya eserdeki adının
kaldırılmasını yahut değiştirilmesini talep edebilir. Eski halin iadesi mümkün
ise değişikliğin izalesi ammenin veya malikin menfaatlerini esaslı surette
haleldar etmiyorsa eser sahibi eseri eski hale getirebilir.
3. Mali Haklara Tecavüz Halinde
Madde 68- (Değişik: 21.2.2001-4630/25) Eser, eser sahibinin izni olmadan
çevrilmiş, sözleşme dışı veya sözleşmede belirtilen sayıdan fazla basılmış,
diğer biçimde işlenmiş veya radyo-televizyon gibi araçlarla yayınlanmış veya
temsil edilmiş ise; izni alınmamış eser sahibi, sözleşme yapılmış olması
halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibarıyla uğradığı
zararın en çok üç kat fazlasını isteyebilir. Bu bedelin tespitinde öncelikle
ilgili meslek birliklerinin görüşü esas alınır.
Bir eserden izinsiz çoğaltma yolu ile yarar sağlanıyorsa ve çoğaltılan
kopyaları satışa çıkarılmamışsa, eser sahibi;çoğaltılmış kopyaların, çoğaltmaya
yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya maliyet fiyatını aşmamak
üzere çoğaltılmış kopyaların ve çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri
gereçlerin uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme
olması durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu
husus, izinsiz çoğaltma yoluna giden kişinin yasal sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz.
Bir eserin izinsiz çoğaltılan kopyaları satışa çıkarılmışsa veya satış haksız
bir tecavüz oluşturuyorsa , eser sahibi tecavüz edenin elinde bulunan nüshalar
hakkında ikinci fıkrada yazılı şıklardan birini seçebilir.
Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış
olması halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir.
II-Tecavüzün Men’i Davası
Madde 69- Mali veya manevi haklarında tecavüz tehlikesine maruz kalan eser
sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava edebilir. Vaki olan tecavüzün devam
veya tekrarı muhtemel görülen hallerdede aynı hüküm caridir.
66 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının hükümleri burada da
uygulanır.
III-Tazminat Davası
Madde 70- (Değişik: 7. 6. 1995-4110/22) Manevi hakları haleldar edilen kişi,
uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir.
Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat
şekline de hükmedebilir.
Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere
müteallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir.
Birinci ve ikinci fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrayan kimse tazminattan
başka temin edilen karın kendisine verilmesini de isteyebilir.
Bu halde 68 inci madde uyarınca talep edilen bedel indirilir.
B) Ceza Davaları
1. Manevi Haklara Tecavüz
Madde 71- (Değişik:1. 11. 1983-2936/11)
Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak kasten:
1. Alenileşmiş olsun veya olmasın, eser sahibi veya halefinin yazılı izni
olmadan bir eseri umuma arz eden veya yayımlayan,
2. Sahip veya halefinin yazılı izni olmadan, bir esere veya çoğaltılmış
nüshalarına ad koyan,
3. Başkasının eserini kendi eseri veya kendisinin eserini başkasının eseri
olarak gösteren veya 15’nci maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket
eden,
4. 32, 33, 34, 35, 36, 37, 39 ve 40 ıncı maddelerdeki hallerde kaynak
göstermeyen veya yanlış yahut kifayetsiz veya aldatıcı kaynak gösteren,
5. (Ek: 21.2.2001-4630/26) Eser sahibinin yazılı izni olmaksızın bir eseri
değiştiren,
*(Değişik: 03.03.2004-5101/17) Kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar
hapis veya ellimilyar liradan yüzelli milyar liraya kadar ağır para cezasına
veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden hükmolunur.
2. Mali Haklara Tecavüz
Madde 72- *(Değişik: 03.03.2004-5101/18) Bu Kanuna aykırı olarak kasten;
1. Aralarında mevcut bir sözleşme olmasına rağmen bu sözleşme hükümlerine
aykırı olarak bir eser veya işlenmelerinin kendi tarafından çoğaltılmış
nüshalarını satan veya dağıtan kişiler hakkında, üç aydan iki yıla kadar hapis
veya onmilyar liradan ellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın
ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden,
2. Hak sahibinin izni olmaksızın bir eseri ve çoğaltılmış nüshalarını, bu
Kanunun 81 inci maddesinin yedinci fıkrasında sayılan yerlerde satan kişiler
hakkında üç aydan iki yıla kadar hapis veya beşmilyar liradan ellimilyar liraya
kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine
birden,
3. Hak sahibinin izni olmaksızın;
a) Bir eseri herhangi bir şekilde işleyen,
b) Bir eseri herhangi bir şekilde çoğaltan,
c) Bir eseri herhangi bir şekilde yayan,
d) Bir eserin nüshalarını yasal veya yasal olmayan yollardan ülkeye sokan ve
her ne şekilde olursa olsun ticaret konusu yapan,
e) Bir eseri topluma açık yerlerde gösteren veya temsil eden, bu gösterimi
düzenleyen veya dijital iletim de dahil olmak üzere her nevi işaret, ses
ve/veya görüntü iletimine yarayan araçlarla yayan veya yayımına aracılık eden,
Kişiler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden hükmolunur.
3. Diğer Suçlar
Madde 73- *(Değişik: 03.03.2004-5101/19) Bu Kanunun 71, 72, 80 ve 81 inci
maddelerinde belirtilen suçlar dışında kalan diğer suçlar hakkında aşağıdaki
hükümler uygulanır:
1. Kasten;
a) Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak çoğaltıldığını bildiği veya bilmesi icap
ettiği bir eserin nüshalarını ticarî amaçla elinde bulunduran,
b) Mevcut olmadığını veya üzerinde tasarruf selahiyeti bulunmadığını bildiği
veya bilmesi icap ettiği malî hakkı veya ruhsatı başkasına devreden veya veren
yahut rehneden veyahut herhangi bir tasarrufun konusu yapan,
c) Yegâne amacı bir bilgisayar programını korumak için uygulanan bir teknik
aygıtın geçersiz kılınmasına veya izinsiz ortadan kaldırılmasına yarayan
herhangi bir teknik aracı, ticarî amaç için elinde bulunduran veya dağıtan,
Kişiler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis veya ellimilyar liradan
yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden,
2. Kasten; bu Kanunun hükümlerine uygun olarak çoğaltılmış ve yayılmış eser
nüshalarının, yapımların ve fonogramların, çoğaltma ve yayma hakkı sahiplerinin
ayırt edici unvan, marka ve künye bilgileriyle birlikte tıpkı basım ve yapım
yoluyla, işaret, yazı, ses, hareketli veya hareketsiz görüntü ya da veri
tekrarına yarayan alet veya yöntemlerle çoğaltan veya bu şekilde çoğaltılmış
nüshaları yayan, kişiler hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis veya
yirmimilyar liradan ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın
ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden,
Hükmolunur.
II-Fail
Madde 74- *(Değişik: 03.03.2004-5101/20) 71, 72, 73 ve 80 inci maddelerde
sayılan suçlar, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi
veya müstahdemleri tarafından işlenmiş ise, suçun işlenmesine mani olmayan
işletme sahibi veya müdürü yahut herhangi bir nam ve sıfatla olsun işletmeyi
fiilen idare eden kimse de fail gibi cezalandırılır. Cezayı mucip fiil işletme
sahibi veya müdürü yahut işletmeyi fiilen idare eden kimse tarafından
emredilmiş ise bunlar fail gibi;temsilci veya müstahdem ise, yardımcı gibi
cezalandırılır.
Temsil edilmesinin kanuna aykırılığını bildiği bir eserin umuma gösterilmesi
için karşılıklı veya karşılıksız olarak bir mahalli tahsis eden veya böyle bir
eserin temsilinde vazife veya rol alan kimse, yardımcı olarak cezalandırılır.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/20) Bir tüzel kişinin işleri çevrilirken 71, 72, 73
ve 80 inci maddelerde sayılan suçlardan biri işlenirse masraf veya para
cezasından tüzel kişi diğer suçlularla birlikte müteselsilen mesuldür.
Ceza Kanununun 64, 65, 66 ve 67 nci maddelerinin hükümleri mahfuzdur.
III- Kovuşturma ve Tekerrür
Madde 75- *(Değişik: 03.03.2004-5101/21) 71, 72, 73 ve 80 inci maddelerde
sayılan suçlardan dolayı soruşturma şikâyete bağlıdır. Şikâyet üzerine hak
sahiplerinin haklarını kanıtlayan belge ve/veya nüshaları Cumhuriyet
savcılığına sunmaları halinde kamu davası açılır. Altı ay içinde bu belge
ve/veya nüshaların sunulmaması halinde takipsizlik kararı verilir, bu Kanunun
76 ncı madde hükümleri saklıdır. Bu madde hükümlerinin uygulanmasında 1412
sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(8) numaralı bendi uygulanmaz.
Hakları tecavüze uğrayan kimseden başka şikayete selahiyetli olanlar şunlardır:
1. 71 inci maddenin dört numaralı bendinde belirtilen hallerde 35 inci madde
gereğince kaynak gösterme mükellefiyetine aykırı fiiller söz konusu ise, Milli
Eğitim ve Kültür Bakanlıkları,
2. 71 inci maddenin dört numaralı bendinde belirtilen hallerde 36 ncı madde
gereğince kaynak gösterme mükellefiyetine aykırı fiiller söz konusu ise, Kültür
Bakanlığı ile Basın-Yayın Genel Müdürlüğü ve Türk Basınını temsil eden
kurumlar,
3. 19 uncu maddenin son fıkrası çerçevesinde 14 ve 16 ncı maddelerin üçüncü
fıkralarında belirtilen hallerde Kültür Bakanlığı,
4. Faaliyet gösterdikleri alanlarda meslek birlikleri.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/21) Eser sahiplerinin, eser sahiplerinin hakları ile
bağlantılı hak sahiplerinin veya diğer hak sahiplerinin haklarının ihlâli
halinde, şikâyete selahiyeti olanların başvurması üzerine, tecavüzün
gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana geldiği yerin Cumhuriyet savcısı,
yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha veya yayınlara el konulmasını,
bunların imha edilmesini, bu konuda kullanılan teknik araçların mühürlenmesini,
satışını ve usulsüz çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin kapatılmasını talep
edebilir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/21) Nüsha ve süreli olmayan yayınların el konulduğu
tarihten itibaren onbeş gün içerisinde, eser veya hak sahipleri tarafından
yetkili mahkemeye herhangi bir şikâyet veya başvuruda bulunulmaz ise Cumhuriyet
savcısının talebi üzerine yetkili mahkeme, davaya esas olacak sayıda nüshanın
muhafaza edilerek, diğerlerinin imhasına veya bunların hammadde olarak yeniden
kullanımlarına dair imkânların olması halinde, mevcut halleriyle veya bir daha
kullanılmayacak derecede vasıfları bozulmak suretiyle, hammadde olarak satışına
karar verir. Belirtilen süre içinde eser veya hak sahipleri tarafından bir
şikâyet veya başvuru yapılması halinde bu Kanunun 68 inci maddesi hükümleri
uygulanır. El konulan nüsha ve süreli olmayan yayınların imhasına, bunların
hammadde olarak yeniden kullanımlarına ve hammadde olarak satışına ilişkin usul
ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı üç gün içinde yetkili
mahkemeye sunulmak üzere el koyma ve mühürleme kararını res’en verebilir.
Hak sahipleri, haklarını kanıtlayan belgelerle birlikte, suçun dava zamanaşımı
süresi içinde kalmak koşuluyla tecavüzü ve faili öğrendikleri tarihten itibaren
6 ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurabilirler. Bu suç ile ilgili
olarak, 3005 Sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanununun 1 inci maddesinin
(A) bendindeki mahal ve 4 üncü maddesindeki yazılı zaman kaydına bakılmaksızın,
aynı Kanundaki muhakeme usulü uygulanır.
Bu Kanunda yazılı suçlardan dolayı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı
olan kişi, iki yıl içinde aynı suçu bir defa daha işler ise yeni suçtan dolayı
verilecek ceza bir kat artırılır. *(Ek: 03.03.2004-5101/21) Tekerrür üzerine
verilen hapis cezası ertelenemez ve para cezasına veya tedbire çevrilemez. Bu
Kanunda belirtilen suçlara, unsurlarını taşıması halinde 4422 sayılı Çıkar
Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
C) Çeşitli Hükümler
I-Görev ve İspat
Madde 76- (Değişik: 21.2.2001-4630/30) Bu Kanunun düzenlediği hukuki
ilişkilerden doğan davalarda, dava konusunun miktarına ve Kanunda gösterilen
cezanın derecesine bakılmaksızın, görevli mahkeme Adalet Bakanlığı tarafından
kurulacak İhtisas Mahkemeleridir. İhtisas Mahkemeleri kurulup yargılama
faaliyetlerine başlayıncaya kadar, Asliye Hukuk ve Asliye Ceza mahkemelerinden
hangilerinin İhtisas Mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin
yargı çevreleri Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca belirlenir.
Şahsi dava açılmışsa Ceza Mahkemeleri Usulü Kanununun 358 inci maddesi
uygulanır. Ceza davasıyla birlikte şahsi hak da talep edilmişse beraat halinde,
bu cihetlerin halli için evrak hukuk mahkemesine re’sen havale olunur.
(Ek: 21.2.2001-4630/30) Bu Kanun kapsamında açılacak davalarda mahkeme,
davacının iddianın doğruluğu hakkında kuvvetli kanaat oluşturmaya yeter miktar
delil sunması halinde, korunmakta olan eserler, fonogramlar, icralar, filmler
ve yayınları kullananların, bu Kanunda öngörülen izin ve yetkileri aldıklarına
dair belgeleri ve/veya tüm yararlanılan eser, fonogram, icra, film ve
yayınların listelerini sunmasını isteyebilir. Belirtilen belge ve/veya
listelerin sunulamaması tüm eser, fonogram, icra, film ve yayınların haksız
kullanılmakta olduğuna karine teşkil eder .
II- İhtiyati Tedbirler ve Gümrüklerde Geçici Olarak El Koyma
Madde 77- (Değişik: 21.2.2001-4630/31) Esaslı bir zararın veya ani bir
tehlikenin veya emrivakilerin önlenmesi için veya diğer herhangi bir sebepten
dolayı zaruri ve bu hususta ileri sürülen iddialar kuvvetle muhtemel görülürse
mahkeme, bu Kanunla tanınmış olan hakları ihlal veya tehdide maruz kalanların
veya şikayete selahiyetli olanların talebi üzerine, davanın açılmasından önce
veya sonra diğer tarafa bir işin yapılmasını veya yapılmamasını, işin yapıldığı
yerin kapatılmasını veya açılmasını emredebileceği gibi, bir eserin çoğaltılmış
nüshalarının veya hasren onu imale yarayan kalıp ve buna benzer sair çoğaltma
vasıtalarının ihtiyati tedbir yolu ile geçici olarak zaptına karar verebilir.
Kararda emre muhalefetin İcra ve İflas Kanununun 343 üncü maddesindeki cezai
neticeleri doğuracağı tasrih edilir.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/22) Haklara tecavüz oluşturulması ihtimali halinde
yaptırım gerektiren nüshaların ithalat veya ihracatı sırasında, 4458 sayılı
Gümrük Kanununun 57 nci maddesi ile 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun
ilgili hükümleri uygulanır.
Bu nüshalara gümrük idareleri tarafından el konulmasına ilişkin işlemler Gümrük
Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre yürütülür.
III- Hükmün İlanı
Madde 78- 67 nci maddenin ikinci fıkrasında yazılı halden maada, haklı olan
taraf, muhik bir sebep veya menfaati varsa, masrafı diğer tarafa ait olmak
üzere, kesinleşmiş olan kararın gazete veya buna benzer vasıtalarla tamamen
veya hulasa olarak ilan edilmesini talep etmek hakkına haizdir.
İlanın şekil ve muhtevası kararda tespit edilir.
İlan hakkı, hükmün kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde kullanılmazsa düşer.
IV- Zabıt, Müsadere ve İmha
Madde 79- Bu Kanun hükümlerine göre imali veya yayımı cezayı mucip olan
çoğaltılmış nüshalarla bunları çoğaltmaya yarayan kalıp ve buna benzer
vasıtaların zabıt, müsadere ve imhasında Ceza Kanununun 36 ncı maddesi
hükümleriyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 392, 393 ve 394 üncü maddeleri
uygulanır.
Altıncı Bölüm - Çeşitli Hükümler
A) Eser Sahibinin Hakları ile Bağlantılı Haklar ve Tecavüzün Önlenmesi
I-Eser Sahibinin Hakları ile Bağlantılı Haklar
Madde 80- (Değişik: 21.2.2001-4630/32) Eser sahibinin hakları ile bağlantılı
haklar şunlardır:
1. Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar:
Eser sahibinin manevi ve mali haklarına zarar vermemek kaydıyla ve eser
sahibinin izniyle bir eseri özgün bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan,
söyleyen, çalan ve çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların, bir icra ürünü
olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları ile
radyo-televizyon kuruluşlarının aşağıda belirtilen komşu hakları vardır.
A. İcracı Sanatçılar aşağıda belirtilen haklara sahiptir.
(1) İcracı sanatçılar, mali haklardan bağımsız olarak ve bu hakları
devretmelerinden sonra dahi, tespit edilmiş icraları ile ilgili olarak uygulama
şartlarının gerektirdiği durumlar hariç, icralarının sahibi olarak
tanıtılmalarını ve icralarının kendi itibarlarını zedeleyebilecek şekilde
tahrif edilmesi ve bozulmasının önlenmesini talep etme hakkına sahiptirler.
(2) Bir eseri, sahibinin izniyle özgün bir biçimde yorumlayan icracı sanatçı,
bu icranın tespit edilmesine, bu tespitin çoğaltılmasına, satılmasına,
dağıtılmasına, kiralanmasına ve ödünç verilmesine, işaret, ses ve/veya görüntü
nakline yarayan araçlarla umuma iletimine ve yeniden iletimine ve temsiline
izin verme veya yasaklama hususunda münhasıran hak sahibidir.
(3) İcracı sanatçı, yurt içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış tespit edilmiş icralarının, aslı veya çoğaltılmış nüshalarının
satış yoluyla veya diğer yollarla dağıtılması hususunda izin verme veya
yasaklama hakkına sahiptir.
(4) İcracı sanatçı, tespit edilmiş icrasının veya çoğaltılmış nüshalarının
telli veya telsiz araçlarla satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtımına veya
sunulmasına ve gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda icrasına ulaşılmasını
sağlamak suretiyle umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına
sahiptir. Umuma iletim yoluyla, icraların dağıtım ve sunulması icracı
sanatçının yayma hakkını ihlal etmez.
(5) İcracı sanatçılar bu haklarını uygun bir bedel karşılığında sözleşme ile
yapımcıya devredebilirler.
(6) İcranın, bir orkestra, koro veya tiyatro gurubu tarafından
gerçekleştirilmesi halinde, orkestra veya koroda yalnız şefin, tiyatro grubunda
ise yalnız yönetmenin izni yeterlidir.
(7) Bir müteşebbisin girişimi ile ve bir sözleşmeye dayanılarak
gerçekleştirilen icralar için müteşebbisin de izninin alınması gereklidir.
B. Bir icra ürünü olan veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram
yapımcıları eser sahibinden ve icracı sanatçıdan mali hakları kullanma
yetkisini devraldıktan sonra aşağıda belirtilen haklara sahiptir.
(1) Eser sahibinin ve icracı sanatçının izni ile yapılan tespitin, doğrudan
veya dolaylı olarak çoğaltılması, dağıtılması, satılması, kiralanması ve kamuya
ödünç verilmesi hususlarında izin verme veya yasaklama hakları münhasıran
fonogram yapımcısına aittir. Yapımcılar tespitlerinin işaret, ses ve/veya
görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletimine ve yeniden iletimine izin
verme hususunda münhasıran hak sahibidir.
(2) Fonogram yapımcısı, yurt içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış tespitlerinin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının satış yoluyla
veya diğer yollarla dağıtılması hususunda izin verme ve yasaklama hakkına
sahiptir.
(3) Fonogram yapımcısı, icraların tespitlerinin telli veya telsiz araçlarla
satışı veya diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek
kişilerin seçtikleri yer ve zamanda tespitlerine ulaşılmasını sağlamak
suretiyle umuma iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir. Umuma
iletim yoluyla tespitlerin dağıtım ve sunulması yapımcının yayma hakkını ihlal
etmez.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/23) C) Radyo-televizyon kuruluşları bu Kanunda
öngörülen yükümlülüklerini yerine getirirler. Radyo-televizyon kuruluşları,
gerçekleştirdikleri yayınlar üzerinde;
(1) Yayınlarının tespit edilmesine, diğer yayın kuruluşlarınca eş zamanlı
iletimine, gecikmeli iletimine, yeniden iletimine, uydu veya kablo ile
dağıtımına izin verme veya yasaklama,
(2) Özel kullanımlar hariç olmak üzere, yayınlarının herhangi bir teknik veya
yöntemle, doğrudan veya dolaylı bir şekilde çoğaltılmasına ve dağıtımına izin
verme veya yasaklama,
(3) Yayınlarının umuma açık mahallerde iletiminin sağlanmasına izin verme veya
yasaklama,
(4) Tespit edilmiş yayınlarının, gerçek kişilerin seçtikleri yer ve zamanda
yayınlarına ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma iletimine izin verme,
(5) Haberleşme uyduları üzerindeki veya kendilerine yöneltilmiş olan yayın
sinyallerinin diğer bir yayın kuruluşu veya kablo operatörü veya diğer üçüncü
kişiler tarafından umuma iletilmesi ve şifreli yayınlarının çözülmesine ilişkin
izin verme veya yasaklama,
Hususlarında münhasıran hak sahibidirler.
2. Filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren film yapımcısı eser sahibinden ve
icracı sanatçıdan mali hakları kullanma yetkisini devraldıktan sonra aşağıda
belirtilen haklara sahiptir.
(1) Eser sahibinin ve icracı sanatçının izni ile yapılan tespitin, doğrudan
veya dolaylı olarak çoğaltılması, dağıtılması, satılması, kiralanması ve kamuya
ödünç verilmesi hususlarında izin verme veya yasaklama hakları münhasıran film
yapımcısına aittir. Yapımcılar tespitlerinin işaret, ses ve/veya görüntü
nakline yarayan araçlarla umuma iletimine ve yeniden iletimine izin verme
hususunda münhasıran hak sahibidir.
(2) Film yapımcısı, yurt içinde henüz satışa çıkmamış veya başka yollarla
dağıtılmamış film tespitlerinin aslının veya çoğaltılmış nüshalarının satış
yoluyla veya diğer yollarla dağıtılması hususunda izin verme ve yasaklama
hakkına sahiptir.
(3) Film yapımcısı, film tespitlerinin telli veya telsiz araçlarla satışı veya
diğer biçimlerde umuma dağıtılmasına veya sunulmasına ve gerçek kişilerin
seçtikleri yer ve zamanda tespitlerine ulaşılmasını sağlamak suretiyle umuma
iletimine izin vermek veya yasaklamak hakkına sahiptir. Umuma iletim yoluyla
tespitlerin dağıtım ve sunulması yapımcının yayma hakkını ihlal etmez.
Fonogramlara tespit edilmiş icraların ve filmlerin, her ne suretle olursa olsun
umuma iletilmesi halinde, bunları kullananlar, eser sahiplerinin yanısıra,
icracı sanatçılara ve yapımcılara veya ilgili alan meslek birliklerine de bu
kullanımlara ilişkin uygun bir bedeli ödemekle yükümlüdürler.
Bir sinema eserinde, olağan şekilde adı bulunan gerçek veya tüzel kişi aksine
bir kanıt bulunmadıkça filmin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcı olarak kabul
edilir.
Sinema eserlerinin birlikte sahipleri filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren
yapımcıya mali haklarını devrettikten sonra, sözleşmelerinde aksine veya özel
bir hüküm bulunmadığı takdirde filmin dublajına veya alt yazı yazılmasına
itiraz edemezler.
Müzik eseri sahibi, filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcı ile yaptığı
sözleşmedeki hükümler saklı olmak kaydıyla eserini yayımlama ve icra hakkını
muhafaza eder.
Komşu hak sahipleri ile filmlerin ilk tespitin gerçekleştiren yapımcıların
verdikleri izinlerin yazılı olması zorunludur.
Aşağıda belirtilen hallerde komşu hak sahibi ile film yapımcısının yazılı izni
gerekli değildir.
1. Fikir ve sanat eserlerinin kamu düzeni, eğitim-öğretim, bilimsel araştırma
veya haber amacıyla ve kazanç amacı güdülmeksizin icra edilmesi ve kamuya arzı,
2. Fikir ve sanat eserleri ile radyo-televizyon programlarının yayınlanma ve
kâr amacı güdülmeksizin şahsen kullanmaya mahsus çoğaltılması,
3. Radyo-televizyon kuruluşlarının kendi olanaklarıyla kendi yayınları için
yaptıkları kısa süreli geçici tespitler,
4. Bu Kanunun 30 uncu, 32 nci, 34 üncü, 35 inci, 43 üncü, 46 ncı ve 47 nci
maddelerinde belirtilen haller.
Bu uygulama, hak sahibinin meşru menfaatlerine haklı bir sebep dışında zarar
veremez veya eserden normal yararlanmaya aykırı olamaz.
Eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı haklara sahip olanlar da eser
sahipleri gibi Tecavüzün Ref’i, Tecavüzün Men’i ve Tazminat davası haklarından
faydalanırlar.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/23) Bağlantılı hak sahiplerinin haklarını ihlâl
edenler hakkında;
a) Bir icra, fonogram veya yapımın izinsiz çoğaltılmış nüshalarının bu Kanunun
81 inci maddesinin yedinci fıkrasında sayılan yerlerde satışı ile ilgili
ihlâllerde üç aydan iki yıla kadar hapis veya beşmilyar liradan ellimilyar liraya
kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine
birden,
b) Bu madde ile belirlenen diğer hakların ihlâlinde iki yıldan dört yıla kadar
hapis veya ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına
veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden,
Hükmolunur.
II. Haklara Tecavüzün Önlenmesi
Madde 81- *(Değişik: 03.03.2004-5101/24) Musiki ve sinema eserlerinin
çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması
zorunludur. Ayrıca, kolay kopyalanmaya müsait diğer eserlerin çoğaltılmış
nüshalarına da eser veya hak sahibinin talebi üzerine bandrol yapıştırılması
zorunludur. Bandroller, Bakanlıkça bastırılır ve satılır. Bakanlıkça belirlenen
satış fiyatı üzerinden meslek birlikleri aracılığı ile de bandrol satışı
yapılabilir.
Bandrol alınabilmesi için, bandrol talebinde bulunanın yasal hak sahibi
olduğunu beyan eden bir taahhütnameyi doldurması zorunludur. Bakanlıkça tespit
edilen diğer evrak ve belgelerle birlikte başvuru yapılır. Bakanlık, bu başvuru
üzerine başka bir işleme gerek kalmaksızın on iş günü içinde bandrol vermek
mecburiyetindedir. Beyana müstenit yapılan bu işlemlerden Bakanlık sorumlu
tutulamaz.
Bandrol yapıştırılması zorunlu nüshaların tespit edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin
materyalleri üreten ve/veya bu materyallerin dolum ve çoğaltımını yapan yerler,
bu maddede belirtilen taahhütnamenin bir kopyasını almak, saklamak ve
istendiğinde yetkili makamlara ibraz etmekle yükümlüdür.
Bakanlık ile mülkî idare amirleri bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların ve
süreli olmayan yayınların, bandrollü olup olmadıklarını her zaman
denetleyebilir. Gerekli görüldüğünde, mülkî idare amirleri re’sen veya
Bakanlığın talebi ile bu denetimi gerçekleştirmek üzere illerde denetim
komisyonu oluşturabilir. İhtiyaç halinde; bu komisyonlarda Bakanlık ve ilgili
alan meslek birlikleri temsilcileri de görev alabilirler. Bu maddede belirtilen
ihlâllerde, genel kolluk ve zabıta; re’sen ve/veya hak sahipleri, komisyon,
meslek birlikleri, Bakanlık veya ilgili diğer kanunlarla kendisine yetki ve
görev verilmiş olanların ihbarı üzerine harekete geçerek, usulsüz ve izinsiz
olarak çoğaltılmış ve yayılmış nüsha ve yayınlar ile bunları çoğaltmaya yarayan
her türlü aracı ve diğer delilleri toplayarak, taşınmaz olanlarını emanet
altına aldıktan sonra, toplanan delilleri Cumhuriyet savcısına suç duyurusu ile
birlikte sevk eder.
Cumhuriyet savcısı üç gün içinde yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha
veya yayınlara el konulmasını, imhasını, bu konuda kullanılan teknik araçların
mühürlenmesini ve satışını ve usulsüz çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin
kapatılmasını talep eder.
Nüsha ve yayınların el konulduğu tarihten itibaren onbeş gün içerisinde, eser
veya hak sahipleri tarafından yetkili mahkemeye herhangi bir şikâyet veya
başvuruda bulunulmaz ise, Cumhuriyet savcısının talebi üzerine yetkili mahkeme,
davaya esas olacak sayıda nüshanın muhafaza edilerek, diğerlerinin imhasına
veya bunların hammadde olarak yeniden kullanımlarına dair imkânların olması
halinde, mevcut halleriyle veya bir daha kullanılmayacak derecede vasıfları
bozulmak suretiyle, hammadde olarak satışına karar verir. Belirtilen süre
içinde eser veya hak sahipleri tarafından bir şikâyet veya başvuru yapılması
halinde bu Kanunun 68 inci madde hükümleri uygulanır.
Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların da
yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışı
yasaktır. Bu nüshalara da genel kolluk veya zabıta gördüğü yerde el koymak ve
topladığı nüsha ve yayınları yetkili mercilere göndermek zorundadır. Bu şekilde
toplanan nüsha ve yayınların, satış veya diğer yollarla değerlendirilme şekli
ilgili alan meslek birliklerinin de görüşlerini almak suretiyle Bakanlıkça
belirlenir.
Bu maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık
tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Bu madde hükümlerine aykırı olarak kasten,
1. Bu Kanuna göre bandrol alınması gereken eser, icra ve yapımların tespit
edildiği kaset, CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyaller ile süreli olmayan
yayınları;
a) Bu maddenin yedinci fıkrasında sayılan yerlerde, bandrol almaksızın satanlar
hakkında, üç aydan iki yıla kadar hapis veya beşmilyar liradan ellimilyar
liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her
ikisine birden,
b) Bandrol almaksızın çoğaltan ve yayan veya eser sahibinin ve bağlantılı hak
sahibinin haklarını ihlâl edecek şekilde bedelsiz yayan, bu Kanuna ve ilgili
mevzuata uygun alınmış bandrolleri mevzuatta belirlenen şekilde yapıştırmadan
bedelli ve bedelsiz yayan kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis
veya ellimilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasına veya
zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden,
2. Bu Kanun ve ilgili mevzuata göre bandrol alma hakkı olmadığı halde, sahte
evrak veya dokümanlarla veya herhangi bir biçimde Bakanlık veya yetkilendirdiği
kuruluşları yanıltarak bandrol alan, münhasıran bandrol alınması gereken eser,
icra ve yapımların tespit edildiği kaset, CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı
materyaller ile süreli olmayan yayınlar için verilen bandrolleri amacı dışında
kullanan kişiler hakkında, iki yıldan dört yıla kadar hapis veya yirmimilyar
liradan ikiyüzmilyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate
alınarak her ikisine birden,
3. Sahte bandrol imal eden, kullanan ve/veya sahte bandrolden her ne şekilde
olursa olsun ticarî menfaat sağlayan kişiler hakkında, üç yıldan altı yıla
kadar hapis veya ellimilyar liradan ikiyüzellimilyar liraya kadar ağır para
cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden,
Hükmolunur.
Yukarıdaki fıkrada sayılan ve yaptırım gerektiren fiillerden birini kasten
işleyenler hakkında; 3005 sayılı Meşhud Suçların Muhakeme Usulü Kanunu, 1 inci
maddesinin (A) bendindeki mahal ve 4 üncü maddesindeki yazılı zaman kaydına
bakılmaksızın uygulanır ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 344
üncü maddesinin (8) numaralı bendindeki şart aranmaksızın kamu davası açılır.
III-Eser Sahibinin Hakları ile Bağlantılı Hakların Kapsamı ve Süreleri
Madde 82- (Değişik: 21.2.2001-4630/34) Bu Kanunun icracı sanatçılarla ilgili
hükümleri;
1.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan
2. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamakla birlikte; icraları, Türkiye
Cumhuriyeti sınırları için de gerçekleştirilen bu Kanun hükümlerinin
uygulandığı fonogramlara veya ilk film tespitlerine dahil edilen ve bir
fonograma veya bir filme tespit edilmemiş ancak bu Kanun hükümlerinin
uygulandığı Radyo-Televizyon yayınlarıyla yayınlanan, icracı sanatçılara
uygulanır.
Bu Kanunun fonogramlar ve ilk film tespitleri ile ilgili hükümleri;
1.Yapımcıları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan veya
2.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan, fonogramlara ve filmlere
uygulanır.
Bu Kanunun Radyo-Televizyon yayınlarıyla ilgili hükümleri;
1. Merkezleri Türkiye-Cumhuriyeti sınırları içinde olan veya
2. Türkiye-Cumhuriyeti sınırları içinde yansıtıcı ile yayınlanan,
Radyo-Televizyon programlarına uygulanır.
Bu Kanunun bağlantılı haklarla ilgili hükümleri, Türkiye Cumhuriyetinin taraf
olduğu bir uluslararası anlaşma hükümlerine göre korunan icracı sanatçılara,
yapımcılara ve Radyo –Televizyon kuruluşlarına da uygulanır.
İcracı sanatçıların hakları, icranın ilk tespitinin yapıldığı tarihten
başlayarak, yetmiş yıl devam eder. İcra tespit edilmemiş ise bu süre icranın
ilk aleniyet kazanmasıyla başlar.
Yapımcıların hakları, ilk tespitin yapıldığı tarihten başlayarak yetmiş yıl
devam eder.
Radyo-Televizyon kuruluşlarının hakları, programın ilk yayınlandığı tarihten
başlayarak 70 yıl devam eder.
B) Haksız Rekabet
I-Ad ve Alametler
Madde 83- Bir eserin ad ve alametleriyle çoğaltılmış nüshaların şekilleri,
iltibasa meydan verecek surette diğer bir eserde veya çoğaltılmış nüshalarında
kullanılamaz.
1 inci fıkra hükmü umumen kullanılan ve ayırt edici bir vasfı bulunmayan ad,
alamet ve dış şekiller hakkında uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanması Kanunun birinci, ikinci ve üçüncü bölümlerindeki
şartların tahakkukuna bağlı değildir.
Basın kanununun 14 üncü maddesinin mevkute adları hakkındaki hükmü mahfuzdur.
Tecavüz eden tacir olmasa bile, birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında haksız rekabete müteallik hükümler uygulanır.
II-İşaret, Resim ve Ses
Madde 84- Bir işareti, resmi ve sesi, bunların nakle yarayan bir alet üzerine
tespit eden veya ticari maksatla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı
işaretin, resmin veya sesin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan
faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasını men edebilir.
Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler
hakkında haksız rekabete müteallik hükümler uygulanır.
Eser mahiyetinde olmayan her nevi fotoğraflar benzer usullerle tespit edilen
resimler ve sinema mahsülleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır.
C) Mektuplar
Madde 85- Eser mahiyetinde olmasa bile mektup, hatıra ve buna benzer yazılar
yazanların ve bunlar ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı
kimselerin muvafakatı olmadan yayınlanamaz; meğer ki yazanın ölümünden itibaren
on yıl geçmiş bulunsun.
Mektuplar birinci fıkradaki şartlardan başka muhatabın veya muhatap ölmüş ise
19 uncu maddenin birinci fıkrasında yazılı kimselerin muvafakati olmadan
yayınlanamaz; meğer ki muhatabın ölümünden itibaren on yıl geçmiş bulunsun.
Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun 49 uncu
maddesi ve Ceza Kanununun 197ve 199 uncu maddeleri hükümleri uygulanır.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımı caiz olduğu hallerde Medeni
Kanunun 24 üncü maddesi hükmü mahfuzdur.
D) Resim ve Portreler
I-Genel Olarak
Madde 86- Eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin,
tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların
muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya
diğer suretle umuma arz edilemez.
Birinci fıkradaki muvafakatin alınması;
1. Memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri;
2. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut
genel toplantıları gösteren resimler;
3. Günlük hadiselere müteallik resimler, radyo ve film haberleri için şart
değildir.
Birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında Borçlar Kanununun 49 uncu
maddesi ile Türk Ceza Kanununun 197 ve199 uncu maddeleri hükümleri uygulanır.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yayımın caiz olduğu hallerde de Medeni
Kanunun 24 üncü maddesi hükmü mahfuzdur.
II-İstisnalar
Madde 87- Aksi kararlaştırılmamış ise, bir kimsenin sipariş üzerine yapılan resim
veya portresinden sipariş veren veya tasvir edilen veyahut bunların mirasçıları
fotoğraf aldırtabilir.
Bu hüküm baskı usulü ile yapılan portre ve resimler hakkında cari değildir. Şu
kadar ki bu suretle vücuda getirilen resimle portrelerin 1 inci fıkrada
sayılanlar için tedariki mümkün olmaz veya nispeten büyük güçlüğü mucip olursa
bunların da fotoğrafları aldırılabilir.
E) Kanunlar İhtilafı
Madde 88-Bu Kanun Hükümleri:
1. Eser sahibinin vatandaşlığı gözetilmeksizin Türkiye’de ilk defa umuma arz
edilen ve Türkiye de bulunup da henüz umuma arz edilmemiş olan bütün eserlerle
Türkiye de bulunan bütün mektup ve resimlere;
2. Türk vatandaşlarının henüz umuma arz edilmemiş yahut ilk defa Türkiye
dışında umuma arz edilmiş bütün eserlerine;
3. Türkiye Cumhuriyetinin bağlı bulunduğu milletlerarası bir anlaşmada uygun
hükümler bulunmak şartıyla yabancıların henüz umuma arz edilmemiş veya ilk defa
Türkiye dışında umuma arz edilmiş bütün eserlerine;
uygulanır.
Eser sahibinin mensup bulunduğu devletin, Türk eser sahibinin haklarını kafi
derecede koruması veya milletlerarası anlaşmanın yabancı eser sahiplerine
taalluk eden hususlarda istisna ve tahditlere cevaz vermesi hallerinde Bakanlar
Kurulunca bu maddenin birinci ve üçüncü bentleri hükümlerinde istisnalar
yapılması kararlaştırılabilir.
Ek madde 1- (1.11.1983-2936 sayılı Kanunun 18 inci maddesi hükmü olup ek
maddeye çevrilerek teselsül için numaralandırılmıştır.) Bu Kanuna göre
çıkarılacak tüzük ve yönetmelikler altı ay içinde hazırlanır ve resmi gazetede
yayınlanır.
Ek madde 2- (Değişik: 21.2.2001-4630/35) Bu Kanunla sağlanan koruma, bu madde
ile getirilen değişikliğin yürürlüğe girdiği sırada;
1- T.C. vatandaşı eser sahipleri ve eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı
hak sahipleri tarafından üretilmiş Türkiye’de mevcut bütün eserlere, tespit
edilmiş icralara ve fonogramlara;
2- Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara taraf
diğer ülkelerde üretilmiş ve bu ülkelerde koruma süresi dolmadığı için kamuya
mal olmamış yabancı eserlere, tespit edilmiş icralara ve fonogramlara
uygulanır.
Birinci fıkranın uygulanması sonucu koruma kapsamına alınan eserlerin, tespit
edilmiş icraların ve fonogramların yasal kopyalarının mülkiyetini elinde
bulunduran kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden altı aylık
sürenin sonuna kadar yazılı bir izne gerek kalmaksızın bu kopyaları satabilir
veya elden çıkarabilir.
Bununla birlikte, eserler, tespit edilmiş icralar ve fonogramlara ilişkin olmak
üzere bu Kanun çerçevesinde eser sahipleri ve diğer hak sahiplerine sağlanan
hakların kullanılması eser veya bağlantılı hak sahiplerinin iznine tabidir.
Bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümleri, 4110 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği 12.06.1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema
eserlerine uygulanır.
Ek Madde 3- (7.6.1995-4110/30) Komşu haklara ilişkin uygulamalar hakkındaki
esaslar, Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde
çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.
Ek Madde 4- (Ek: 21.2.2001-4630/37) Eser ve eser sahibi ile, eser üzerindeki
haklardan herhangi birinin sahibi veya eserin kullanımına ilişkin süreler ve
şartlar ile ilgili olarak eser nüshaları üzerinde bulunan veya eserin topluma
sunulması sırasında görülen bilgiler ve bu bilgileri temsil eden sayılar veya
kodlar yetkisiz olarak ortadan kaldırılamaz veya değiştirilemez. Bilgileri ve
bu bilgileri temsil eden sayıları veya kodları yetkisiz olarak değiştirilen
veya ortadan kaldırılan eserlerin asılları veya kopyaları dağıtılamaz, dağıtılmak
üzere ithal edilemez, yayınlanamaz veya topluma iletilemez.
Yukarıdaki fıkra hükümleri fonogramlar ve fonogramlarda tespit edilmiş icralar
bakımından da uygulanır.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/25) Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses
ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar
tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin bu Kanunda tanınmış
haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu
eserler içerikten çıkarılır. Bunun için hakları haleldar olan gerçek veya tüzel
kişi öncelikle bilgi içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlâlin
durdurulmasını ister. İhlâlin devamı halinde bu defa, Cumhuriyet savcısına
yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden
bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. İhlâlin
durdurulması halinde bilgi içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır. Servis
sağlayıcılar, bilgi içerik sağlayıcılarının isimlerini gösterir listeyi her
ayın ilk iş günü Bakanlığa bildirir. Servis sağlayıcılar ile bilgi içerik
sağlayıcıları, Bakanlıkça istendiği takdirde her türlü bilgi ve belgeyi
vermekle yükümlüdür. Bu maddede belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
*(Değişik: 03.03.2004-5101/25) Birinci fıkrada bahsi geçen fiilleri kasten ve
yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam
eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında bu Kanunun 72 nci maddesinin (2)
numaralı bendi hükümleri uygulanır.
Ek Madde 5- (Ek: 21.2.2001-4630/38) Bu Kanun kapsamında korunan çoğaltılmış
fikir ve sanat eserleri kültür mirasının korunması ve devam ettirilmesi
amacıyla Kültür Bakanlığı tarafından derlenir.
Fikir ve sanat eserlerini çoğaltan eser veya hak sahibi gerçek veya tüzel
kişilerin çoğaltılan eser nüshalarından çoğaltımından itibaren bir ay içinde en
az beş nüshayı derlenmek üzere vermeleri zorunludur.
Derlenecek eserler, bu eserleri verecekler ve sorumlulukları, derleme
işlemlerini yürütecek birimler, derlenecek nüshaların sayısı, verileceği
kuruluşlar, derlemeyle ilgili diğer işlemlere ilişkin usul ve esaslar Kültür
Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
*(Dördüncü Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
*(Beşinci Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
*(Altıncı Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
*(Yedinci Fıkra Mülga: 03.03.2004-5101/28)
Ek Madde 6- (Ek: 21.2.2001-4630/39) Bu Kanunda geçen “Kültür ve Turizm”
ibareleri “Kültür” olarak değiştirilmiştir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/26) EK MADDE 7. - Fikrî mülkiyet sisteminin
güçlendirilmesi, bu alanda faaliyet gösteren sektörlerin desteklenmesi ile
kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere bu Kanunun;
a) 13 üncü maddesi uyarınca alınacak kayıt ve tescil ücretleri,
b) 41 inci maddesi uyarınca alınacak uzlaştırma komisyonu başvuru ücretleri,
c) 81 inci maddesi uyarınca tahsil edilecek bandrol ücretleri,
Bakanlığın Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılır. Yatırılan bu tutarlar
bir yandan bütçeye özel gelir yazılır, diğer yandan Maliye Bakanlığınca aynı
amaçlarla kullanılmak üzere Bakanlık bütçesinde mevcut tertiplere ödenek veya
yeni açılacak tertiplere özel ödenek olarak kaydedilir. Özel ödeneklerin
kullanılmayan tutarları, ertesi yıl bütçesine devren gelir ve ödenek kaydetmeye
Maliye Bakanı yetkilidir. Özel ödenek kaydedilen tutardan, 41 inci madde
uyarınca kurulacak komisyonlarda görev yapan komisyon üyelerine, yılda on
toplantı gününden fazla olmamak üzere her toplantı günü için (2000) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden
toplantı ücreti ödenir.
(a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen ve özel ödenek kaydedilen gelirlerin
kullanım usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/26) EK MADDE 8. - Bir veri tabanının içeriğinin
oluşturulmasına, doğrulanmasına veya sunumuna nitelik ve nicelik açısından
esaslı bir nispet dahilinde yatırım yapan veri tabanı yapımcısı, ayrıca, veri
tabanının içeriğinin önemli bir kısmının veya tamamının;
a) Herhangi bir araç ile herhangi bir şekilde sürekli veya geçici olarak başka
bir ortama aktarılması,
b) Herhangi bir yolla dağıtılması, satılması, kiralanması veya topluma
iletilmesi,
Hususlarında bu Kanunda sayılan istisnalar ile kamu güvenliği, idarî ve yargı
işlemlerinin gerektirdiği istisnalar dışında izin vermek veya yasaklamak
hakkına sahiptir.
Veri tabanı yapımcısına sağlanan koruma aleniyet tarihinden itibaren onbeş
yıldır.
Veri tabanının içeriğinde esaslı bir değişiklik meydana getiren ve yeni bir
yatırım gerektiren, nitelik ve nicelik açısından yapılan her türlü ekleme,
çıkarma veya değişiklik sonucu bu yeni yatırımdan doğan veri tabanı kendi
koruma koşullarına hak kazanır.
Bu maddede tanınmış hakları ihlâl edenler hakkında bu Kanunun 72 nci maddesinin
(3) numaralı bendi hükümleri uygulanır.
*(Ek: 03.03.2004-5101/26) EK MADDE 9. - Bakanlıkça, fikrî mülkiyet haklarının
takibi ve korunmasını sağlamak amacıyla ve soruşturma ve kovuşturmalarda
kullanılmak üzere, bu Kanunda bahsi geçen meslek birlikleri, umuma açık
mahaller, radyo-televizyon kuruluşları ile fikir ve sanat eserlerinin tespit
edilmesi ve çoğaltılmasına ilişkin materyalleri üreten ve/veya bu materyallerin
dolum, çoğaltım ve satışını yapan veya herhangi bir şekilde yayan yerlerin
dahil olduğu ortak bir veri tabanı oluşturulur.
Gerekli teknik alt yapı ve donanım, erişim, kullanım, yetkilendirme, veri
tabanının oluşturulmasına ilişkin diğer tüm hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir
yönetmelikle belirlenir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/26) EK MADDE 10. - Aşağıda belirtilen hallerde idarî para
cezası uygulanır:
1. Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların
yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışını
yapanlar hakkında üçmilyar lira.
2. 44 üncü madde gereğince alınması zorunlu sertifikaları almaksızın faaliyet
gösteren, 81 inci maddede belirtilen taahhütnamenin bir kopyasını almaksızın,
bandrol alınması zorunlu fikir ve sanat eserlerini çoğaltan kişiler hakkında
küçük işletmeler için onmilyar lira, orta büyüklükteki işletmeler için
otuzmilyar lira, büyük işletmeler için yüzmilyar lira.
3. Ek 5 inci madde hükümlerine aykırı olarak derlenmesi gereken eserleri süresi
içinde vermeyen kişiler hakkında beşmilyar lira.
Bu maddede öngörülen para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle mülkî idare
amirlerince verilir.
Para cezasının, tutanağın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde ödenmesi
gerekir. On gün içinde ödenmeyen cezalar iki katına çıkar ve ödeme süresi on
gün daha uzar, bu süre içinde de ödenmeyen cezalar üç katına çıkar. Cezanın
ödenmiş olması, yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. Bu maddeye göre verilen para
cezaları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri
uyarınca tahsil edilir.
Para cezaları ilgililere usulüne göre tebliğ edilir. Bu para cezalarına karşı
tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz
edilebilir. İtiraz üzerine işlemler durmaz. Mahkemenin itiraz üzerine verdiği
kararlar kesindir. İtiraz, zorunlu görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme
yapılarak ve kısa sürede sonuçlandırılır.
*(Ek: 03.03.2004-5101/26) EK MADDE 11. - Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya
yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir
nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç güdülmeksizin bir engellinin kullanımı için
kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet
veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar
kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda çoğaltılması veya ödünç
verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir. Bu
nüshalar hiçbir şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında
kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile
ilgili bilgilerin bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur.
F) Geçici Hükümler
I-İntikal Hükümleri
1. Genel Olarak
Geçici Madde 1- Aşağıdaki maddelerde aksi tayin edilmemiş ise bu Kanun
hükümleri, yürürlükten önce ilk defa memleket içinde umuma arz yahut sicile
kayıt edilmiş eserlere de uygulanır. Eser veya mahsulün 8 mayıs 1326 tarihli
Hakkı Telif Kanunu hükümlerine dahil olup olmaması durumu değiştirmez.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce alenileşmiş eserlere müteallik koruma
süreleri bu Kanuna göre hesap edilir. Mevzuat ve sözleşmelerde kullanılan hakkı
telif, telif hakları, edebi mülkiyet, güzel sanatlar mülkiyeti ve buna benzer
tabirlerden bu Kanunun benzer hallerde tanıdığı hak ve salahiyetler anlaşılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce eser üzerindeki haklar veya bunların
kullanılışı tamamen veya kısmen başka birine bırakılmışsa bu Kanunla eser
sahibine tanınan yeni ve daha geniş hak ve salahiyetlerde devredilmiş sayılmaz.
Aynı hüküm koruma süresinin eskisine nispetle daha uzun olması haline veya eski
Kanunun korumadığı eser ve mahsullere de uygulanır.
2. Müktesep Hakların Korunması
Geçici Madde 2- Eski Kanundaki süreler daha uzunsa bu Kanunun yayımlanmasından
önce yayınlanan eserler hakkında o süreler cereyan eder.
Bu Kanunun yayımlanmasından önce bir eserin haklı olarak yapılan bir tercüme
veya işlenmesi yayınlanmış ise tercüme eden veya işleyenin eski Kanun
hükümlerine göre iktisap ettiği hak ve salahiyetlerine halel gelmez.
Eski Kanun hükümlerine göre caiz olup da bu Kanunla men edilen bir tercümenin
yayınlanması bu Kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden evvel başlanılmış
bulunursa, yayımlanma tamamlanabilir. Şu kadar ki bu yayımlanma müddeti bir
seneyi geçemez. Aynı hüküm umumi mahallerde temsil edilmek üzere bu nevi temsil
müesseselerine teslim edilen tercüme eserler hakkında da tatbik edilir.
Eski Kanunun hükümlerine göre caiz olup da bu Kanunla men edilen bir
çoğaltmaya, bu Kanunun yayımlanması tarihinde başlanılmış bulunursa çoğaltılma
tamamlanabilir ve çoğaltılmış nüshalar yayımlanabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesi zamanında mevcut olup da eski Kanun hükümlerine
göre çoğaltılması caiz olan nüshaların yayımlanmasına devam edilebilir. Aynı
hüküm, işaret resim ve ses nakline yarayan aletlerle güzel sanat eserlerinin
çoğaltılmasına yarayan kalıp ve buna benzer vasıtalar hakkında da uygulanır.
Yukarıdaki fıkranın tanıdığı salahiyeti kullanmak isteyen kimse Kanunun
yürürlüğe girmesinden itibaren 6 ay içinde bu nüsha ve aletlerin salahiyetli
makama bildirerek mühürletmeye mecburdur. Gerekirse teferruat bir yönetmelikle
tayin olunabilir.
Geçici Madde 3- (Ek:1.11.1983-2936/17) Meslek birliklerinin ve federasyonun ilk
genel kurul toplantılarını yapmaları için tüzükte öngörülen üye sayısını
tamamlayıp, seçimlerin yapılıncaya kadar mecburi organlarının başkan ve üyeleri
Kültür Bakanlığının önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir.
Geçici Madde 4- (Ek: 1.11.1983-2936/17) 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanununun 43 üncü maddesine göre çıkarılmış olan 15.3.1980 tarih ve 8/423
sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve bu Kararnameye göre çıkarılacak ücret
tarifesi, 15.3.1980 tarihinden geçerli olmak üzere 31.12.1985 tarihine kadar
uygulanır.
Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre çıkarılacak ücret tarifesi gereğince, yetki
belgesiyle meslek birliğine devredilen eserler için ödemeler hak sahibine
dağıtılmak üzere ilgili meslek birliğine diğer hallerde doğrudan mali hak
sahiplerine yapılır. Bu ödemeler Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca en geç
31.12.1985 tarihine kadar yerine getirilir.
Meslek birliği, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından verilen bordro
üzerinden kendi hisselerini mahsup ederek, bakiyesini kendisine yapılan ödemeyi
takip eden 2 yıl içinde üyesi olan hak sahiplerine öder.
İki yıl içinde üyelerce talep olunmayan ücretler 44 üncü maddeye göre Kültür
Bakanlığı adına bir milli bankada açılacak özel hesaba yatırılır.
Geçici Madde 5- (Ek:6.7.1995-4110/31) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
kurulmuş olan meslek birlikleri tip statülerin yayımından itibaren bir yıl
içinde Kültür Bakanlığının gözetiminde Kanunun ilgili hükümleri ve tip statü
ilkeleri doğrultusunda yeni meslek birliklerine dönüştürülürler ve bu süre
içinde yapacakları genel kurul toplantısı ile yeni organlarını oluştururlar.
Birinci fıkra hükümlerine uymayan meslek birlikleri, birinci yılın sonunda
kendiliğinden dağılmış sayılır.
*(Ek: 03.03.2004-5101/27) GEÇİCİ MADDE 6. - Bu Kanunun 41 ve 43 üncü
maddelerinde tarifelerin belirlenmesi ve sözleşmelerin yapılmasına ilişkin
öngörülen usul, bu maddelerde yer alan süreler beklenmeksizin Kanunun yayımı
tarihinden itibaren carî yıl esas alınmak suretiyle uygulanır.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce meslek birlikleri ile umuma açık mahaller ve
yayın kuruluşları arasında imzalanmış bulunan yayın sözleşmeleri, bütün
hükümleri ile bu sözleşmelerde belirtilen sürelerin sonuna kadar geçerlidir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren en geç bir ay içerisinde bu Kanunun
41 ve 43 üncü maddelerinde öngörülen sınıflandırma yapılır. Bu sınıflandırmaya
bağlı olarak tarifelerin meslek birlikleri tarafından en geç bir ay içerisinde
ilk defa ilân edilmesinden veya duyurulmasından itibaren altı ay içinde izin
almak ve sözleşme yapmak üzere meslek birliklerine müracaat eden mahaller
ve/veya yayın kuruluşları üçer aylık dönemler için meslek birlikleri
tarifesinin 1/4’ünü ödeyerek eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları
kullanmaya ve/veya iletimini yapmaya en fazla altı ay süreyle devam edebilirler.
Bu fıkra hükümleri bu Kanunun 41 ve 43 üncü maddelerinde öngörülen usulün
uygulanmasına engel teşkil etmez.
*(Ek: 03.03.2004-5101/27) GEÇİCİ MADDE 7. - Bu Kanunun yayımı tarihinden önce,
illerde oluşturulmuş olan denetim komisyonlarından, 81 inci madde hükümleri
çerçevesinde faaliyetlerini sürdürmesine gerek görülmeyenlerin her türlü araç,
gereç ve malzemeleri il kültür ve turizm müdürlüklerine devredilir.
*(Ek: 03.03.2004-5101/27) GEÇİCİ MADDE 8. - Bu Kanunla değiştirilen maddelerde
öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde
hazırlanılarak yürürlüğe konulur. Ek 9 uncu maddede öngörülen veri tabanı bu
Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde oluşturulur.
II-Kaldırılan Hükümler
Madde 89- 8 Mayıs 1326 tarihli Hakkı Telif Kanunuyla diğer kanunların bu Kanuna
aykırı hükümleri kaldırılmıştır.
G) Son Hükümler
I-Kanunun Yürürlüğe Girmesi
Madde 90- Bu Kanunun 42 ve 43 üncü maddeleri hükümleri Kanunun yayımı
tarihinden itibaren diğer hükümleri 1 Ocak 1952 tarihinde yürürlüğe girer.
II-Kanunun Yürütülmesine Memur Makam
Madde 91- Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(*)Kanun Sayısı: 5846 Kabul Tarihi: 5.12.1951 Yayınlandığı RG. Tarih:
13.12.1951 Sayı: 7931
NOT: 03.03.2004 Tarih ve 5101 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler
işlenmiştir.
Kaynak : İlesam