Şiir Krizi / Stephan Mallarme
Şiir
Krizi
Saf şiir, sözcüklerin eşitsiz karşıtlıklarda çarpışmasında önceliği
sözcüklere bırakan şairin anlatış eksikliği demektir:
Günümüze kadar evrimi boyunca fransız şiirinin özellikle uyak konusundaki
coşkulu üstünlüğünden dolayı, zaman zaman kendini kanıtladığını kabul edelim:
şöyle ki bir süre patlar, tükenir ve bekler. Şiirleştirme gereği, değişik
durumların tersine, şimdi, yaklaşık orgiaque1 devirli sınırını taşmış
durumlardan birinden sonra biricik Rönesansla karşılaştırılabilir bir çağa ya da
görkemi değişik ve süren; karanlığın ve soğumanın gerekli, hemen her zaman
olduğu gibi görünmeyen bir güç verdiği, ince bir yöntemle açıkça işleyen
gelişimine dönüştü, bepsi bu...
H H H
Bunun kazanılmış yüksek ve çok yeni bir özgürlük, geçmişte güzel olan Önemsiz
bir yok olma olduğunu kabul etmiyorum ve bu benim en yoğun düşüncem! Ve
elverişli olanaklar içerisinde üstünlüğü klasik dehaya bağlı olan görkemli
geleneğe her zaman uyulacağı kanısını taşıyorum: yalnız, görkemli yankıları,
gelip geçici bir duygusallık veya bir tahkiye nedeniyle bozmak uygun
düşmeyince, gözler üsluba yönelecektir. Yeniden başlamak söz konusu olunca, her
ruh bir melodidir ve bunun için her birinin flütü veya yedi telli kemanıdır...
H H H
Bizim yoğun çalışmalarımızla hemencecik belirlenen ve ortaya çıkan ama
gerilemekte de olan gizemci okullar, rastlantı gibi, doğal araçları reddeden
idealist bir konumu (füglere, sonatlara benzercesine) ve onları nerdeyse kabaca
düzenleyerek kesin bir görüşü benimsediler: yalnızca telkinden korumak için.
Şaşmaz imgeler arasında bir ilişki kurmak, uzgörüşe sunulmuş açık ve eriyebilir
bir üçüncü görüşü onlardan ayırmak... Tutkuyu, estetik hatayı yok etme çabası
büyük eserler ortaya çıkarmasına karşın, ormanın özünde olmayan ve gerekirse
gözükmeyen şimşekler veya orman yıkımlarını kapsayan bîr tarz ayrı bir şeydir.
Doğru şekilde yayılmış övülesi özün bazı demetleri yalnız oturmaya elverişli
bir sarayın mimarisini andırır; bunun dışında, bütün taşların dışında, sayfalar
kötü kapanacaktı. ..
H H H
Saf şiir, sözcüklerin eşitsiz karşıtlıklarda çarpışmasında önceliği
sözcüklere bırakan şairin anlatış eksikliği demektir: Sözcükler, tümcenin özel
coşkulu yönü ya da eski lirik imgelem gücü içerisinde duyulabilir soluğunu
yerleştirerek, değerli taşlar üzerinde ateşle sürüp gitmiş gizil bir güç gibi
karşılıklı yansımayla parlarlar.
H H H
Birkaç sözcüğün eksiksiz, yeni, büyüleyici, dile yabancı bir söz
oluşturduğu şiir, sözün dışındaki bu soyutlamayı; onların anlam ve uyum olarak
almamış yeni güç ve ruhlarının düzenine karşın terimlerden kalmış rastlantıyı,
bağımsız bir anlatımı inkâr ederek, nesnenin belli belirsiz algılanışını yeni
bir ortamda anlam kazandığı sırada ve böylesine olağanüstü anlatımı asla
işitmemiş olmanız şaşkınlığını yaratarak tamamlar.
Stephan
Mallarme
Çeviri: Metin Cengiz
Yorumlar
İçerik yoruma kapalıdır.
|